Fair Tercümesi

örneğin bir arazisi var bir şirketin ve bunun değerini bilançosunda göstermek için, aynı yerdeki, aynı koşullardaki, bir başkasına ait olan bir arazinin normal satış fiyatının baz alınarak bu tür varlıkların fiyatının belirlenmesi

N F

directeur administratif du projet

proje idari işler müdürü

administrative affairs manager

Teknik Ofis

N M

faire rapport à

raporlama, rapor vermek, raporlamak

report to

Teknik Ofis

raporlama yaptığı kişi

service réglementation

ruhsatlandırma bölümü

regulatory affairs

Ekonomi

N M

chiffre d'affaires

satış gelirleri

sales revenue

Ekonomi

N M

revenus des ventes, chiffres d'affaires

satış hasılatı

sales revenues

Ekonomi

N MP

formulaire de demande d'autorisation pour un voyage d'affaires

seyahat talep formu

application form for business trip

Teknik Ofis

N M

chiffre d'affaires et résultat net

şirket ciro ve karı

business top line and bottom line

Ekonomi

N M

affaire en instruction

soruşturma dosyası

Hukuk

N F

affaire sociale

sosyal dosya

social case

Hukuk

N F

ministre des affaires sociales et de la santé publique

sosyal işler ve kamu sağlığı bakanı

minister for social affairs and public health

Siyasi

faire du stage

staj yapmak

do internship

Diğer

s'obliger à faire qqch

taahhüt etmek

engage in doing sth, accept

Hukuk

faire suite à

takip etmek

Diğer

pourchasser, faire la chasse, poursuivre

takip etmek, izlemek, kovalamak

chase down

Hukuk

obstacles para-tarifaires

tarife benzeri engeller

para-tariff barriers

Ekonomi

N FP

obstacles non-tarifaires

tarife dışı engeller

non-tariff barriers

Ekonomi

N FP

mesures non tarifaires de politique commerciale commune

tarife dışı ticaret politikası önlemleri

non-tariff common commercial policy measures

Ekonomi

N F

contingents tarifaires

tarife kotaları

tariff quotas

Ekonomi

N M

classement tarifaire

tarife pozisyonu

tariff classification

Ekonomi

N M

espèce tarifaire

tarife tanımı, gümrük sınıflandırması

tariff description, customs classification

Ekonomi

N F

plafonds tarifaires

tarife tavanları

tariff ceilings

Ekonomi

N M

direction de l'agriculture

tarım müdürlüğü (il)

provincial directorate of agricultural affairs

Siyasi

N F

office de l'agriculture

tarım müdürlüğü (ilçe)

local directorate of agricultural affairs

Siyasi

N M

faire des économies, économiser

tasarruf etmek

save, economize

Teknik Ofis

régimes tarifaires préférentiels

tercihi gümrük vergisi düzenlemeleri

preferential tariff arrangements

Ekonomi

N M

traitement tarifaire préférentiel, mesure tarifaire préférentielle

tercihli tarife düzenlemesi, önlemleri

preferential tariff treatment, preferential tariff measure

Ekonomi

N M

remarquer, faire des observations, commenter

tespit etmek, fark etmek, gözlemlemek, yorumlamak, yorum yapmak, gözlemlerde bulunmak, not düşmek

notice, note, remark, observe

Diğer

faire épreuve de qch

test etmek, sınamak, ölçmek

Kalite - Laboratuvar

Kalite - Laboratuvar

Hukuk

N F

affaire commerciale

ticari dosya

commercial case

Hukuk

N F

sens des affaires, sens commercial

ticari zeka

business sense

Ekonomi

N M

panneau de signalisation routière - signalisation de interdiction de faire demi-tour

trafik yönlendirme levhaları - u dönüşü yapmak yasaktır

clearence sign

Makineler

trafik

N M

president du conseil d'affaire turco-algériens

türk - cezayir iş konseyi, başkan

turkish algerian business council, president

Siyasi

N M

conseil d'affaires turco-africaine

türk-afrika iş konseyi

turkish african business council

Teknik Ofis

N M

conseil d'affaires turco-algérien

türk-cezayir iş konseyi

turkish-algerian business council

Siyasi

N M

chargé d'affaires à l'ambassade de turquie à alger

türkiye cumhuriyeti cezayir büyükelçiliği maslahatgüzarı

chargé d'affaires

Siyasi

N M

signalisation 'interdiction de faire demi-tour'

u dönüşü yapmak yasaktır levhası

no u-turn sign

Makineler

N F

ministère des transports, des affaires maritimes et des communications

ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanlığı

ministry of transport, maritime affairs and communications

Siyasi

N M

faire son déclaration d'impôt

vergi beyanında bulunmak

make tax declaration

Ekonomi

chiffre d'affaires hors taxes

vergi hariç ciro

turnover excluding taxes

Ekonomi

N M

être en mesure de faire qqch

yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

be able to do sth, capable of doing sth

Diğer

chose à faire, mission à faire

yapılacak iş

thing to do, task to do

Teknik Ofis

N F

s'engager à faire qqch

yapmayı taahhüt etmek

engage in doing sth

Hukuk

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

lenteur administrative

yavaşlık, idari işlemlerde yavaşlık

slowness in administrative affairs

Diğer

N M

sauvegarder, faire une copie de secours

yedeklemek, yedek kopya almak

backup, take a backup copy

Bilişim

responsable personnel des projets etrangers

yurtdışı özlük işleri şefi

foreign projects personnel affairs chief

Teknik Ofis

N M

agent personnel des projets étrangers

yurtdışı özlük işleri uzman yardımcısı

foreign projects personnel affairs agent

Teknik Ofis

N M

service personnel des projets internationaux

yurtdışı personel işleri

foreign projects personnel affairs

Teknik Ofis

Bölümler

N M

responsable personnel - projets internationaux

yurtdışı personel işleri şefi

foreign projects personnel affairs chief

Teknik Ofis

N M

responsable service personnel pour les projets internationaux

yurtdışı personel işleri sorumlusu

foreign projects personnel affairs responsible

Teknik Ofis

N M

faire face à qqch

yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

face

Diğer

Fr.faire la grève de la faim

Tr.açlık grevi yapmak

En.stage a hunger strike

Fr.faisant affaire sous le nom

Tr.adı altında iştigal eden

En.doing business as

Fr.concurrence loyale

Tr.adil rekabet

En.fair competition

N F

Fr.affaire juridique

Tr.adli iş

En.juridical affair

N F

Fr.faire la leçon à qqn

Tr.akıl vermek, öğüt vermek, akıl dersi vermek

En.

Fr.tenter de faire

Tr.amaçlamak

En.seek

Fr.se faire opérer

Tr.ameliyat olmak, cerrahi müdahale geçirmek

En.

Fr.se faire opérer de

Tr.ameliyatı olmak (kalp ameliyatı olmak vb.)

En.get an operation of

Fr.faire allusion à, renvoyer à, faire référence à

Tr.atıfta bulunmak, referans vermek

En.refer to

Fr.conférence de la commission des affaires européennes

Tr.avrupa işleri komisyonları konferansı

En.conference of european affairs committees

N F

Fr.traitement tarifaire favorable

Tr.ayrıcalıklı tarife işlemleri

En.favourable tariff treatment

N M

Fr.faire un rétablissement (une connexion)

Tr.bağlantı yapmak

En.make a connection

Fr.renseignement tarifaire contraignant

Tr.bağlayıcı tarife bilgisi

En.binding tariff information

N M

Fr.faire la paix avec qn

Tr.barışmak, barış yapmak

En.make peace with smb

Fr.affronter, faire face

Tr.başa çıkmak, mücadele etmek

En.cope with

Fr.faire échec à qn

Tr.başarısızlığa uğratmak, (santrançta rakibini) mat etmek

En.

Fr.exercer une pression, faire, appliquer une pression

Tr.baski yapmak

En.apply pressure

Fr.faire une démarche

Tr.başvurmak, müracaat etmek, adım atmak, başvuruda bulunmak

En.lodge an application

Fr.faire une notification, notifier

Tr.bildirim yapmak

En.make a notification, notify

Fr.savoir-faire

Tr.bilgi birikimi, know-how

En.know how, know-how

N M

Fr.merci de faire qqch

Tr.bilgilerini rica ederim

En.i would like to ask you to do sth

Fr.se réserver le droit de faire qqch

Tr.bir şey yapma hakkını saklı tutmak

En.reserve the right to do sth

Fr.être astreint à faire qqch

Tr.bir şey yapması gerekmek

En.to be forced to do sth.

Fr.avoir à faire qqch.

Tr.bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak

En.have to do sth, must do sth.

Fr.n'avoir pas de lieu de faire qqch

Tr.bir şey yapmaya gerek yok

En.there is no need for doing sth.

Fr.être habilité à faire qqch

Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak

En.authorized to do sth

Fr.tenir à faire qqch.

Tr.bir şey yapmayı istemek

En.would like to do sth

Fr.faire référence à qqch

Tr.bir şeye atıf yapmak, göndermede bulunmak, referans vermek

En.reference

Fr.faire appel à

Tr.bir şeye, birine başvurmak

En.have recourse to

Fr.faire don de qch à qn

Tr.bir şeyi birine bağışlamak, hibe etmek

En.make a donation to smb

Fr.faire un point sur qqch

Tr.bir şeyi değerlendirmek, görüşmek, incelemek

En.treat, evaluate

Fr.d'où l'intérêt de faire qqch

Tr.bir şeyi yapmak işte bu nedenle önemlidir

En.this is why it is important to do sth

Fr.faire partie de qqch

Tr.bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak

En.be the part of sth

Fr.prendre en charge de faire qqch.

Tr.bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

En.assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

Fr.faire la conquête de

Tr.bir yeri i fethetmek, bir şeyi kazanmak, elde etmek

En.conqueer

Fr.faire un don à qn

Tr.birine bağışta, yardımda bulunmak, bağış yapmak, bağışlamak

En.make a donation, donate

Fr.donner à qn le droit de faire qqch

Tr.birine bir şey yapma hakkı vermek

En.entitle smb to do sth

Fr.faire du chagrin à qn

Tr.birini üzmek, acı vermek

En.

Fr.faire, intenter un procès contre qn

Tr.birinin aleyhine dava açmak, birne karşı dava açmak, aleyhine bir dava açmak

En.file a claim, press a charge, press charges

Fr.faire son affaire personnelle

Tr.bizzat ilgilenmek

En.get involved personally

Fr.à cet effet, pour en faire

Tr.bu nedenle, bu sebeple, bunun için, bu amaçla, bu yüzden

En.for this reason, therefore, hence, for this purpose, to that end

Adv.

Fr.faire partie du cac 40

Tr.cac 40 endeksine kote

En.quoted in cac 40

Fr.faire des réserves

Tr.çekincelerini belirtmek

En.have reservations about

Fr.affaire pénale

Tr.cezai dosya

En.penal case

N F

Fr.chiffre d'affaires

Tr.ciro

En.turnover

N M

Fr.croissance du chiffre d'affaires

Tr.ciro artışı

En.top-line growth

N F

Fr.taxes sur le chiffre d'affaires

Tr.ciro vergisi

En.turnover tax

N MP

Fr.code des taxes sur le chiffre d'affaires (code des tca)

Tr.ciro vergisi kanunu

En.turnover tax law

N M

Fr.faire une reclamation

Tr.claim yapmak

En.make claim

Fr.conseiller en affaires

Tr.danışman

En.business consultant

N M

Fr.faire de procès

Tr.dava açmak

En.bring before the court, bring an action (before the court)

Fr.désignation de l'affaire

Tr.dava adı

En.case name

N F

Fr.dossier de l'affaire

Tr.dava dosyası, duruşma dosyası

En.case file

N M

Fr.ne pas cesser de faire qqch.

Tr.devam ettirmek, sürdürmek, durmamak

En.continue, not to stop doing sth., keep on doing sth

Fr.état des choses

Tr.durum

En.state of affairs

N M

Fr.n'avoir pas le droit de faire recours à

Tr.e başvurmamak

En.have no recourse over

Fr.direction générale des affaires économiques et financières

Tr.ekonomik ve mali işler genel müdürlüğü

En.directorate general for economic and financial affairs

N F

Fr.faire défaut

Tr.eksik olmak, noksan olmak, olmamak

En.default

Fr.en cours (affaire en cours), sujet en cours

Tr.eldeki, mevcut, şu an görüşülen / konuşulan konu vb.

En.at hand

Fr.faire le procès de qn, de qch

Tr.eleştirmek

En.criticize

Fr.audience équiptable

Tr.eşit dinleme

En.fair hearing

N F

Fr.faire une répartition égale

Tr.eşit şekilde dağıtmak

En.distribute equally

Fr.actionner, agir, agissant, faire agir

Tr.etkimek, etkiyen, etkitme, etkitilme

En.acting, act

Fr.faire le tour

Tr.etrafını dönmek

En.take turn, walk around

Fr.faire un sacrifice

Tr.fedakarlık yapmak

En.make sacrifices

Fr.directeur général adjoint, affaires financières

Tr.finansman ve mali işler genel müdür yardımcısı

En.

N M

Fr.quai d'orsay, ministère des affaires étrangères

Tr.fransa dış işleri bakanlığı

En.quai d'orsay, french ministry of foreign affairs

N M

Fr.exposition

Tr.fuar

En.fair, exposition

N F

Fr.faire foi

Tr.geçerli olmak

En.prevail

Fr.parfaire

Tr.geliştirmek

En.improve

Fr.directeur, affaires financières

Tr.genel muhasebe koordinatörü

En.

N M

Fr.juste valeur

Tr.gerçeğe uygun değer

En.fair value

N F

Fr.nous vous demandons de bien vouloir (faire qqch)

Tr.gereği arz olunur

En.were hereby ask

Fr.faire le nécessaire, donner la suite nécessaire

Tr.gereğini yapmak

En.undertake the necessary actions

Fr.information confidentielle d'affaires

Tr.gizli iş bilgisi

En.confidential business information (cbi)

N F

Fr.se mettre en grève, faire grève, faire la grève

Tr.greve gitmek, grev yapmak

En.go on strike

Fr.loi tarifaire

Tr.gümrük kanunu

En.tariff law

N F

Fr.quota tarifaire

Tr.gümrük kotası

En.customs quota

N M

Fr.position tarifaire

Tr.gümrük pozisyonu, numarası

En.tariff heading

N F

Fr.régimes tarifaires

Tr.gümrük vergisi düzenlemeleri

En.customs duty arrangements

N M

Fr.garder le droit de faire qqch

Tr.hakkını saklı tutar

En.retain the right of doing sth

Fr.injuste

Tr.haksız

En.unfair, unjust, false

Adj.

Fr.concurrence injustifiée, concurrence déloyale

Tr.haksız rekabet

En.unfair competition

N F

Fr.injustement

Tr.haksız yere

En.unfairly

Adv.

Fr.traiter qqn injustement, de façon injuste

Tr.haksızlık etmek

En.treat unfairly

Fr.faire appel public à l'épargne

Tr.halka açılmak

En.go public

Fr.juste valeur de marché de l'action

Tr.hissenin aynı veya benzer piyasa koşullarında adilane olarak değerlendirilmiş piyasa değeri

En.fair value of the stock

N F

Fr.affaires juridiques

Tr.hukuki işler

En.legal affairs

N F

Fr.directeur des affaires juridiques

Tr.hukuki işler müdürü

En.chief legal officer

N M

Fr.affaires juridiques et réglementaires

Tr.hukuki ve düzenleyici işler birimi

En.legal and regulatory affairs

N F

Fr.réouverture d'une affaire, révision de l'arrêt

Tr.iade-i muhakeme, iadei muhakeme

En.reopening of a case, revision of a judgment

N F

Fr.affaire administrative

Tr.idari dosya

En.administrative case

N F

Fr.affaires administratives

Tr.idari işler

En.administrative affairs

Bölümler

N F

Fr.direction administrative

Tr.idari işler departmanı

En.administrative affairs department

N F

Fr.agent administratif

Tr.idari işler personeli

En.administrative affairs personnel

N M

Fr.responsable administratif

Tr.idari işler şefi

En.chief of administrative affairs

N M

Fr.chef administratif et financier

Tr.idari işler ve finansman şefi

En.administrative and financial affairs chief

N M

Fr.faire une déclaration

Tr.ifade vermek

En.give a statement

Fr.faire faillite

Tr.iflas etmek, batmak

En.go bankrupt

Fr.faire équipe, s'allier, s'associer

Tr.ile takım olmak, ekip olmak, ekip kurmak, ortaklık kurmak

En.team up with

Fr.faire avancer

Tr.ilerletme

En.advance

Fr.directeur général adjoint des ressources humaines et des affaires administratives

Tr.insan kaynakları ve idari işler genel müdür yardımcısı

En.chief administrative officer cao

N M

Fr.code d'éthique des affaires, code de conduite

Tr.iş ahlakı kuralları

En.code of business ethics

N M

Fr.courant d'affaire

Tr.iş akışı

En.work flow

N M

Fr.avances d'affaires

Tr.iş avansları

En.work advance

N F

Fr.milieu d'affaires

Tr.iş çevresi

En.business circles

N M

Fr.monde des affaires

Tr.iş dünyası

En.business world

N M

Fr.milieu d'affaires

Tr.iş dünyası, iş toplumu

En.business community

N M

Fr.forum d'affaires

Tr.iş forumu

En.business forum

N M

Fr.administration des affaires

Tr.iş idaresi

En.business administration

N F

Fr.commission d'affaires

Tr.iş konseyi

En.business council

N F

Fr.parc d'affaires

Tr.iş merkezi

En.business park

N M

Fr.centre d'affaires

Tr.iş merkezi

En.business center

N M

Fr.externalisation de processus d'affaires

Tr.iş süreçlerinde dış kaynak kullanımı

En.business process outsourcing, bpo

N F

Fr.faire une collaboration avec qq

Tr.işbirliği yapmak

En.collaborate with smb

Fr.respecter, faire preuve de considération, estimer

Tr.itibar etmek

En.show consideration for smb, esteem smb, respect

Fr.faire une objection

Tr.itiraz etmek

En.make an objection

Fr.tromper, duper, faire illusion

Tr.kandırmak

En.deceive, fool, delude, con, trick, cheat

Fr.béton de parement

Tr.kaplama betonu

En.fair-faced concrete

N M

Fr.faire du marché noir

Tr.karaborsacılık yapmak

En.black marketing

Fr.faire opposition

Tr.karşı çıkmak

En.oppose

Fr.se faire immatriculer auprès de

Tr.kayıt olmak, tescil olmak, tescil işlemlerini yaptırmak

En.register

Fr.faire banqueroute

Tr.kendini batmış gibi göstermek, uydurma batkı yoluna sapmak, hileli iflasa gitmek

En.go bankrupt

Fr.se faire accréditer

Tr.kendisini (birisi nezdinde) onaylatmak

En.have oneself accredited by smb

Fr.déduire, faire des déductions

Tr.kesinti yapmak

En.deduct, make deduction

Fr.externalisation de processus d'affaires dans les principaux marchés sectoriels verticaux

Tr.kilit endüstri dikeylerinde bpo (iş süreçlerinde dış kaynak kullanımı)

En.bpo delivery in key industry verticals

N F

Fr.faire l'objet de

Tr.konusu bir şey olmak

En.aim of sth, subject of sth

Fr.faire objet

Tr.konusu olmak, içinde geçmek

En.take part in

Fr.remplir les exigences, satisfaire, répondre à

Tr.koşulların sağlanması

En.meet the requirements

Fr.faire valoir

Tr.kullanmak, öne sürmek, ileri sürmek

En.put sth forth, assert (a right, etc)

Fr.obéir, respecter, remplir, satisfaire, honorer

Tr.kural uymak, kurala uymak, yerine getirmek, uygun hareket etmek

En.obey, respect, fulfill, satisfy, honorer

Fr.affaires globales d'une société

Tr.küresel ticareti (bir şirketin global ticari faaliyetleri)

En.global offering

N F

Fr.faire défaut

Tr.kusurlu duruma düşmek

En.go into default

Fr.service des mines

Tr.maden işleri müdürlüğü

En.directorate of mining affairs

N M

Fr.affaires financières

Tr.mali işler

En.financial affairs

Bölümler

N F

Fr.chef financier, chef des affaires financières

Tr.mali işler şefi

En.financial affairs chief

N M

Fr.affaire civile

Tr.medeni dosya

En.civil case

N F

Fr.hypercentre, zone d'affaires centrale, quartier central des affaires (qca)

Tr.merkezi iş bölgesi, iş merkezi

En.central business district

N M

Fr.faire des heures supplémentaires, et travailler en postes

Tr.mesaili, vardiyalı çalışma

En.work extrahours and in shifts

Fr.affaire de succession

Tr.miras davası

En.inheritance case

N F

Fr.affaires bancaires obsolètes

Tr.modası geçmiş bankacılık faaliyetleri

En.outdated banking operations

N F

Fr.faire escale

Tr.mola vermek, (gemi için) demir atmak, demirlemek

En.stop

Fr.faire réaliser qqch au nom et pour le compte de qqn

Tr.nam-ı hesabınıza yaptırılmak

En.where you will be liable for the costs

Fr.faire la prière

Tr.namaz kılmak

En.pray

Fr.chiffre d'affaires net

Tr.net satış geliri

En.net sales revenue

N M

Fr.faire ressortir

Tr.ortaya çıkarmak, göstermek

En.reveal out

Fr.faire connaitre

Tr.ortaya koymak, göstermek

En.show, demonstrate

Fr.faire face au besoin liquide

Tr.para ihtiyaçlarını karşılamak

En.resolve cash needs

Fr.faire une marchandage, débattre le prix, négocier les prix

Tr.pazarlık yapmak

En.negotiate, discuss the prices

Fr.faire le grenaillage

Tr.perdahlama yapmak

En.shot blasting

Fr.juste valeur

Tr.piyasa değeri, adil değer

En.fair value

N F

Fr.directeur administratif du projet

Tr.proje idari işler müdürü

En.administrative affairs manager

N M

Fr.faire rapport à

Tr.raporlama, rapor vermek, raporlamak

En.report to

raporlama yaptığı kişi

Fr.service réglementation

Tr.ruhsatlandırma bölümü

En.regulatory affairs

N M

Fr.chiffre d'affaires

Tr.satış gelirleri

En.sales revenue

N M

Fr.revenus des ventes, chiffres d'affaires

Tr.satış hasılatı

En.sales revenues

N MP

Fr.formulaire de demande d'autorisation pour un voyage d'affaires

Tr.seyahat talep formu

En.application form for business trip

N M

Fr.chiffre d'affaires et résultat net

Tr.şirket ciro ve karı

En.business top line and bottom line

N M

Fr.affaire en instruction

Tr.soruşturma dosyası

En.

N F

Fr.affaire sociale

Tr.sosyal dosya

En.social case

N F

Fr.ministre des affaires sociales et de la santé publique

Tr.sosyal işler ve kamu sağlığı bakanı

En.minister for social affairs and public health

Fr.faire du stage

Tr.staj yapmak

En.do internship

Fr.s'obliger à faire qqch

Tr.taahhüt etmek

En.engage in doing sth, accept

Fr.faire suite à

Tr.takip etmek

En.follow

Fr.pourchasser, faire la chasse, poursuivre

Tr.takip etmek, izlemek, kovalamak

En.chase down

Fr.obstacles para-tarifaires

Tr.tarife benzeri engeller

En.para-tariff barriers

N FP

Fr.obstacles non-tarifaires

Tr.tarife dışı engeller

En.non-tariff barriers

N FP

Fr.mesures non tarifaires de politique commerciale commune

Tr.tarife dışı ticaret politikası önlemleri

En.non-tariff common commercial policy measures

N F

Fr.contingents tarifaires

Tr.tarife kotaları

En.tariff quotas

N M

Fr.classement tarifaire

Tr.tarife pozisyonu

En.tariff classification

N M

Fr.espèce tarifaire

Tr.tarife tanımı, gümrük sınıflandırması

En.tariff description, customs classification

N F

Fr.plafonds tarifaires

Tr.tarife tavanları

En.tariff ceilings

N M

Fr.direction de l'agriculture

Tr.tarım müdürlüğü (il)

En.provincial directorate of agricultural affairs

N F

Fr.office de l'agriculture

Tr.tarım müdürlüğü (ilçe)

En.local directorate of agricultural affairs

N M

Fr.faire des économies, économiser

Tr.tasarruf etmek

En.save, economize

Fr.régimes tarifaires préférentiels

Tr.tercihi gümrük vergisi düzenlemeleri

En.preferential tariff arrangements

N M

Fr.traitement tarifaire préférentiel, mesure tarifaire préférentielle

Tr.tercihli tarife düzenlemesi, önlemleri

En.preferential tariff treatment, preferential tariff measure

N M

Fr.remarquer, faire des observations, commenter

Tr.tespit etmek, fark etmek, gözlemlemek, yorumlamak, yorum yapmak, gözlemlerde bulunmak, not düşmek

En.notice, note, remark, observe

Fr.faire épreuve de qch

Tr.test etmek, sınamak, ölçmek

En.test, perform a test

Fr.faire un essai

Tr.test yapmak

En.make a test

Fr.affaire commerciale

Tr.ticari dava

En.commercial case

N F

Fr.affaire commerciale

Tr.ticari dosya

En.commercial case

N F

Fr.sens des affaires, sens commercial

Tr.ticari zeka

En.business sense

N M

Fr.panneau de signalisation routière - signalisation de interdiction de faire demi-tour

Tr.trafik yönlendirme levhaları - u dönüşü yapmak yasaktır

En.clearence sign

trafik

N M

Fr.president du conseil d'affaire turco-algériens

Tr.türk - cezayir iş konseyi, başkan

En.turkish algerian business council, president

N M

Fr.conseil d'affaires turco-africaine

Tr.türk-afrika iş konseyi

En.turkish african business council

N M

Fr.conseil d'affaires turco-algérien

Tr.türk-cezayir iş konseyi

En.turkish-algerian business council

N M

Fr.chargé d'affaires à l'ambassade de turquie à alger

Tr.türkiye cumhuriyeti cezayir büyükelçiliği maslahatgüzarı

En.chargé d'affaires

N M

Fr.signalisation 'interdiction de faire demi-tour'

Tr.u dönüşü yapmak yasaktır levhası

En.no u-turn sign

N F

Fr.ministère des transports, des affaires maritimes et des communications

Tr.ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanlığı

En.ministry of transport, maritime affairs and communications

N M

Fr.faire son déclaration d'impôt

Tr.vergi beyanında bulunmak

En.make tax declaration

Fr.chiffre d'affaires hors taxes

Tr.vergi hariç ciro

En.turnover excluding taxes

N M

Fr.être en mesure de faire qqch

Tr.yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

En.be able to do sth, capable of doing sth

Fr.chose à faire, mission à faire

Tr.yapılacak iş

En.thing to do, task to do

N F

Fr.s'engager à faire qqch

Tr.yapmayı taahhüt etmek

En.engage in doing sth

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

Fr.lenteur administrative

Tr.yavaşlık, idari işlemlerde yavaşlık

En.slowness in administrative affairs

N M

Fr.sauvegarder, faire une copie de secours

Tr.yedeklemek, yedek kopya almak

En.backup, take a backup copy

Fr.responsable personnel des projets etrangers

Tr.yurtdışı özlük işleri şefi

En.foreign projects personnel affairs chief

N M

Fr.agent personnel des projets étrangers

Tr.yurtdışı özlük işleri uzman yardımcısı

En.foreign projects personnel affairs agent

N M

Fr.service personnel des projets internationaux

Tr.yurtdışı personel işleri

En.foreign projects personnel affairs

Bölümler

N M

Fr.responsable personnel - projets internationaux

Tr.yurtdışı personel işleri şefi

En.foreign projects personnel affairs chief

N M

Fr.responsable service personnel pour les projets internationaux

Tr.yurtdışı personel işleri sorumlusu

En.foreign projects personnel affairs responsible

N M

Fr.faire face à qqch

Tr.yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

En.face

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.