Yer Tercümesi

Des violentes manifestations se sont déroulées lundi à Séoul à la vieille du début de la visite officielle de Bush, la police ayant dû déloger des étudiantes qui occupaient l'antenne de la Chambre de commerce des Etats-Unis.

équipement de support terrestre

yer destek sistemi

ground support system

Askeri

N M

moulage au sol

yer dökümü

floor molding

Makineler

N M

carreau de sol

yer fayansı

floor tile

Sanat Yapıları

N M

groupe électrogène de parc

yer güç ünitesi

ground power unit (gpu)

Askeri

uçaklar hkk.

N M

mouvement de terrain

yer hareketi

ground movement

Toprak İşleri

N M

signet

yer imi

bookmark

Bilişim

N M

station au sol

yer istasyonu

ground station, earth station

Bilişim

N F

accélération du sol

yer ivmesi

ground acceleration

Teknik Ofis

N F

grillage au sol

yer ızgarası

ground grill

Makineler

N M

tapis de plancher

yer kaplaması

floor mat

Sanat Yapıları

N M

glissement de terrain

yer kayması

landslide

Diğer

N M

matériel de manutention au sol

yer nakliye teçhizatı

ground handling equipment

Askeri

N M

fourneau type cuisine

yer ocağı alev ağzı

Makineler

N M

fourneau type cuisine, à double combustion

yer ocağı çift yanışlı

Makineler

N M

fourneau sans ventil de sécurité

yer ocağı emniyet ventilsiz

Makineler

N M

fourneau type cuisine, à gas

yer ocağı gazlı

floor cooker, gas

Makineler

N M

radar pénétrant gpr

yer radarı

ground penetrating radar (gpr)

Çeşitli

N M

attaque au sol

yer saldırı, muharebe

ground attack

Askeri

N F

céramique de sol

yer seramiği

ground tile

Makineler

N F

au-dessus du sol

yer seviyesinden yükseklik

above ground level

Askeri

avaloir de sol en plastique

yer süzgeci sifonu plastik

floor drain, plastic

Makineler

N M

siphon de sol

yer süzgeci, yer drenajı, zemin drenajı

floor drain

Sanat Yapıları

N M

procès-verbal de mise à dispositon de site, pv de mise à disposition de terrain

yer teslim tutanağı, işyeri teslim tutanağı

site delivery protocole

Teknik Ofis

N M

mise à la disposition du site, mise à disposition des terrains

yer teslimi

delivery of site, handover of site

Teknik Ofis

idare tarafından yükleniciye yer teslimi

N F

tracé exploitable mis à la disposition de l'entrepreneur

yer teslimi yapılmış, çalışılabilir güzergah

track delivered available for works

Teknik Ofis

N M

constat des lieux

yer tespiti, saha tespiti, arazi tespiti, durum tespiti

assessment report

Teknik Ofis

N M

état des lieux

yer tespiti, yer tespit raporu

situation report

Teknik Ofis

N M

table sur terre pour les travaux de câblage

yer tipi sehpa, kablo işleri için

ground table, for cabling works

Makineler

N F

piège de sol

yer tuzağı, yer kapanı

road trap

Makineler

N M

hauteur libre au-dessus du sol

yer üstü serbest yükseklik

free clearence from soil

Makineler

N F

système de funiculaire prévu terrestre

yer üstünde düşünülen funiküler sistemi

cable railway system projected on the ground level

Sanat Yapıları

N M

par endroit

yer yer, bölge bölge

per place

Diğer

Prép.

orientation

yer-yön bulma, yön saptama, yön tespiti, oryantasyon

orientation, directing

Diğer

N F

sous-sol

yeraltı

subsoil

Toprak İşleri

N M

sousterrain

yeraltı

underground

Diğer

Adj.

conduit souterrain

yeraltı boru

underground pipe

Sanat Yapıları

N M

réservoir souterrain

yeraltı depolama tankları

underground storage tank

Tıp

N M

projet de funiculaire souterrain

yeraltı füniküler projesi

underground funicular project, underground cable railway project

Teknik Ofis

N M

station souterraine

yeraltı istasyonu

underground station

Sanat Yapıları

N F

drainage souterrain

yeraltı kanalizasyon sistemi

underground drainage

Sanat Yapıları

N M

exploitation souterraine des mines

yeraltı madenciliği

underground mining

Malzemeler

N F

espace souterrain

yeraltı mahal

underground space

Sanat Yapıları

N M

moyenne tension sous-terrain, mts

yeraltı orta gerilim

underground medium voltage

Çeşitli

elektrik

N F

parking souterrain

yeraltı otopark, kapalı otopark

underground parking

Teknik Ofis

N M

centrale hydroélectrique souterraine, centrale en caverne

yeraltı santrali

underground power plant, cavern

Çeşitli

N F

nappe phréatique

yeraltı su düzeyi

water table

Toprak İşleri

Taban yatağında biriken yer altı suyunun düzeyi

N F

écoulement des nappes souterraines

yeraltı sularının akışı

ground water flow

Toprak İşleri

N M

drainage des eaux souterrains

yeraltı sularının drenajı

drainage of underground water

Sanat Yapıları

N M

drainage des eaux souterrains

yeraltı sularının drenajı

drainage of underground water

Toprak İşleri

N M

réservoir de la nappe souterraine

yeraltı suyu deposu

underground water storage

Tıp

N M

pollution des nappes

yeraltı suyu kirliliği

ground water pollution

Toprak İşleri

N F

niveau des nappes souterraines

yeraltı suyu seviyesi

ground water level

Toprak İşleri

N M

badigeonage des parties enterrées

yeraltı yapıları için badana işleri

bitumen based waterproofing for underground structures

Sanat Yapıları

N M

ouvrage souterrain

yeraltı yapısı

underground structure

Toprak İşleri

N M

abattage en sous-cave

yeraltında yapılan kesim

tree cutting

Diğer

N M

déterrer

yerden çıkartmak (yerin altından)

Sanat Yapıları

Sanat Yapıları

N M

chauffage par le sol

yerden ısıtma

floor heating

Sanat Yapıları

N M

garde au sol

yerden yükseklik

ground clearance

Sanat Yapıları

tramvay özelliği

N F

atterissage

yere inme, değme

touchdown

Makineler

N M

Makineler

yere inmek, iniş yapmak, varmak, gelmek

land

Askeri

réseau local

yerel ağ

local area network (lan)

Bilişim

N M

paramètres du réseau local

yerel ağ ayarları

local network settings

Bilişim

N M

réseau local d'ordinateur

yerel alan ağı

local area network (lan)

Bilişim

N M

compte bancaire national

yerel banka hesabı

domestic bank account

Ekonomi

N M

croissance interne

yerel büyüme

internal growth

Diğer

N F

volume net des ventes en monnaie locale

yerel döviz cinsinden net satış hacmi

local currency net sales volume

Ekonomi

N M

ventilation par aspiration locale

yerel egzoz havalandırması

local exhaust ventilation (lev)

Çeşitli

N F

supplément local

yerel ek

local supplement

Ekonomi

N M

service local

yerel idare

local service

Diğer

N M

collectivite territoriale, collectivité locale

yerel idare, mahalli idare

local administration

Siyasi

N F

effectif local

yerel işgücü

local personnel

Teknik Ofis

Adj.

compagnie d'assurance local admise

yerel kabul edilmiş sigorta şirketi

local admitted insurance company

Ekonomi

N F

contribution locale

yerel katkı

local contribution

Teknik Ofis

N F

condition locale

yerel koşul

local condition

Teknik Ofis

N F

tableau de commande local, tcl

yerel kumanda panosu

local control panel, local control board

Çeşitli

elektrik

N M

cour locale, tribunal local

yerel mahkeme

local court

Hukuk

N F

matériau local

yerel malzeme

local material

Teknik Ofis

N M

autorité locale

yerel merciler

local authority

Hukuk

N F

Ekonomi

Ekonomi

N F

marchés actions en monnaie locale

yerel para birimleri üzerinden hisse senetleri piyasaları

stock markets in local currency

Ekonomi

N M

à la discrétion du marché local

yerel pazarın takdirinde olmak üzere

at local discretion

Hukuk

Prép.

moyen humain local

yerel personel

local staff

Teknik Ofis

N M

marché local

yerel piyasa

local market

Ekonomi

N M

lecteur de disque dur

yerel sabit sürücü

local hard drive, hard disk drive (hdd)

Bilişim

N M

contraintes locales

yerel sınırlamalar

local constraints

Ekonomi

N F

droits d'administrateur locaux

yerel yönetici izinleri

local administrator rights

Bilişim

N MP

localement

yerelde, yerel olarak

locally

Diğer

Adv.

arachide

yerfıstığı

peanut

Ekonomi

N F

bétonnage sur place

yerinde beton dökümü

cast concrete in situ

Sanat Yapıları

N M

service des abonnés absents

yerinde bulunmayan abone hizmeti

absentee service

Bilişim

N M

service de réponse, service des abonnés absents

yerinde bulunmayan abone hizmeti, çağrı karşılama hizmeti

answering service

Bilişim

N M

asphalte coulé et béton bitumineux

yerinde dökme asfalt ve asfaltlı beton

gussasphalt and asphaltic concrete

Teknik Ofis

N M

béton banché, béton coulé en place

yerinde dökme beton

cast in place concrete

Sanat Yapıları

N M

tablier en dalle en béton armé

yerinde dökme betondan tabliye

slab in cast in situ concrete

Sanat Yapıları

N M

pieux coulés en place

yerinde dökme kazıklar

cast in place piles

Teknik Ofis

N MP

béton coulé sur place

yerinde dökülmüş beton

concrete cast in situ

Sanat Yapıları

N M

couler en place

yerinde döküm (kalıba döküm)

cast in situ

Sanat Yapıları

produits semi-ouvrés isolés sur site

yerinde izole (yalıtılmış) ara maddeler

on-site isolated intermediates

Çeşitli

N MP

soudage sur place

yerinde kaynak

in-situ welding

Sanat Yapıları

N M

essai sur place

yerinde kontrol, yerinde test

in-situ test

Teknik Ofis

N M

assemblage sur chantier

yerinde montaj, sahada montaj

site assembly

Sanat Yapıları

N M

délivré à la place précisée (dap)

yerinde ödeme şeklinde teslim (dap)

delivered at place (dap)

Ekonomi

Adj.

impraticâble

yerinde olmayan

impractical

Diğer

Adj.

yerinde saymak (hisse fiyatı için)

stagnate

Ekonomi

lixiviation sur place

yerinde süzme

in-situ leaching

Tıp

N F

nettoyage sur place

yerinde temizleme

cleaned in place, clean in place (cip)

Tıp

N M

essai in situ

yerinde test, sahada test, saha testi

test in situ

Teknik Ofis

N M

travaux de câblage sur place

yerinde yapılan kablo döşeme hizmetleri (genelde müşteri binasında)

on-premises wiring

Çeşitli

N M

lavé sur place

yerinde yıkama

rinsed in place, rinse in place

Tıp

in-situ, sur place, sur site

yerinde, sahada (olması gerektiği yerde)

in-situ

Sanat Yapıları

Adv.

pertinent

yerinde, uygun

pertinent, relevant

Diğer

uygun açıklama, yerinde açıklama

Adj.

judicieux,euse

yerinde, uygun, makul

judicious

Diğer

Il a été jugé judicieux de f. qqch

Adj.

dislocation

yerinden oynama, yerinden çıkma

breaking up

Sanat Yapıları

N F

décentralisation

yerinden yönetim prensibi

decentralization

Hukuk

N F

en lieu et place de

yerine

in lieu of

Diğer

Adv.

au lieu de

yerine

rather than

Diğer

Prép.

agir au nom de, agir pour

yerine bakmak

act for

Hukuk

substituer à

yerine geçme, yerine koyma

Diğer

Teknik Ofis

décharge d'un rapport

yerine getirilmesi

discharge of the rapport of board of directors

Diğer

N F

Diğer

yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

substitute, replace

Diğer

yerine ulaşmayan sevkıyatlarla ilgili yapılan soruşturma

Ekonomi

Diğer

Teknik Ofis

répartir, attribuer, affecter

yerini belirlemek, tahsis etmek

allocate

Diğer

rattraper, remédier à

yerini doldurmak

compensate

Tıp

déformation de l'écorce terrestre

yerkabuğu deformasyonu

crustal deformation

Teknik Ofis

N F

réduire qch en poussière

yerle bir etmek, yakıp yok etmek

Askeri

yerler (başka yerlerdeki anlamları)

fora (meanings in other fora)

Tıp

remise en état des lieux

yerlerin eski hale getirilmesi, demobilizasyon

demobilization

Sanat Yapıları

N F

incorporé

yerleşik

built-in

Bilişim

Adj.

taxe de domiciliation bancaire

yerleşik banka vergileri

local bank charges

Ekonomi

N F

emplacement

yerleşim

ubication

Teknik Ofis

yerleşim planı vs.

N M

trame, tramage

yerleşim (aplikasyon)

Sanat Yapıları

N M

dommage du aux inondations dans un milieu urbain

yerleşim alanında sel hasarı

flood damage in an urbanized area

Toprak İşleri

N M

contrainte d'implantation

yerleşim güçlüğü

application difficulty

Topografya

N F

centre de population

yerleşim merkezi

center of population

Hukuk

N M

débords

yerleşim mesafeleri

distance

Toprak İşleri

Büzlerin arasındaki

N MP

plan d'implantation

yerleşim planı

layout plan

Teknik Ofis

N M

plan de calage

yerleşim planı

setting plan

Teknik Ofis

N M

plan d'installation

yerleşim planı

installation plan

Teknik Ofis

N M

plan de disposition

yerleşim planı

location plan

Teknik Ofis

yanlış bir ifadedir ama sıklıkla görülebilir

N M

maillage

yerleşim şeması

Topografya

N M

produit de calage, appareil de calage

yerleşim ürünü

wedging device

Makineler

demiryolu

N M

quartier d'implantation

yerleşim yeri

Askeri

N M

zone d'habitation, quartier résidentiel

yerleşim yeri, meskun mahal

residential area, residential district

Teknik Ofis

N F

implantation (d'un ouvrage d'art)

yerleşim, aplikasyon

setting out (of a structure, a bridge)

Teknik Ofis

N F

s'installer

yerleşmek, oturmak

Diğer

mise en place

yerleştirilmesi, uygulama, montaj

place sth.

Sanat Yapıları

N F

yerleştirme istasyonu

docking port

Tıp

yerleştirme plakaları

settling plates

Tıp

installation

yerleştirme, kurulum, tesisat

installation, establishment, facilities

Sanat Yapıları

N F

disposer

yerleştirmek, düzenlemek, düzeltmek

dispose, arrange, prepare

Diğer

déposer

yerleştirmek, koymak, yatırmak, eklemek, yerine koymak

depose, put, set, lay down, deposit (money)

Diğer

positionner

yerleştirmek, kurmak, konumlandırmak, yer tespiti yapmak

position

Teknik Ofis

installer

yerleştirmek, kurmak, koymak, monte etmek

install

Sanat Yapıları

öngerme

indigène

yerli

indigenous

Diğer

Adj.

emploi local

yerli istihdam

local employment

Ekonomi

N M

taux d'intégration locale

yerli katkı oranı

local content ratio

Ekonomi

N M

hors sol

yeryüzünde, yerin üstünde, yüksekte

aboveground

Sanat Yapıları

déployer d'intenses efforts

yoğun çaba harcamak, büyük uğraşlar vermek

deploy immense efforts

Diğer

barrière routière

yol bariyeri

road barrier

Makineler

N F

séparateur de voie

yol bariyeri

road barrier

Sanat Yapıları

N M

barrière routière type barrière avec peinture

yol bariyeri, boyalı

barrier with painting

Makineler

N F

plan d'implantation de signalisation routière

yol işaretleri yerleşim planı

road signage layout plan

Teknik Ofis

N M

voirie et parcs relais

yol ve park yerleri

roads and parks

Teknik Ofis

N F

par suite de la non réalisation de ses obligations

yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle

following the non-fullfillment of its liabilities

Hukuk

Prép.

remplacer, annuler

yürürlükten kaldırmak, yerine geçmek

Hukuk

Ekonomi

zemin döşemesi, yer döşemesi

floor slab

Sanat Yapıları

N F

couche de sol

zemin tabakası

earth layer, foundation layer

Teknik Ofis

N F

Fr.essartage

Tr.ağaçları köklerinden sökme işi (başka bir yere yeniden ekilmesi amacıyla)

En.grubbing

N M

Fr.payer en nature

Tr.akdi

En.pay in kind (capital aid)

Fr.barrière accordéon

Tr.akordeon bariyer

En.accordeon barrier

N F

Fr.acheteur

Tr.alıcı, alan taraf

En.buyer, purchaser

N M

Fr.sous-couche

Tr.alt tabaka

En.capping layer

koruma (de protection), kil tutma (anticontaminante) veya drenaj (drainante) amaçlı olabilir

N F

Fr.siphon de sol avec cadre en acier, type montable par dessous avec bague

Tr.alttan müf uyumlu çelik çerçeveli süzgeç, alttan müf uyumlu çelik çerçeveli yer süzgeci

En.floor drain with steel body, with buttom muff connection

N M

Fr.visualisation et l'emplacement des services publics souterrains

Tr.altyapı görüntüleme ve yer tespiti

En.technologies for imaging and locating of underground utilities

N F

Fr.avocat spécialiste en droit constitutionnel

Tr.anayasa hukuku uzmanı, anayasa hukukçusu

En.constitutional lawyer

N M

Fr.encastrer

Tr.ankastre yapmak, içine gömmek, takmak, yerleştirmek

En.embed

Fr.couche intermédiaire

Tr.ara tabaka

En.mid-layer

N F

Fr.chariot de service à deux étages inox

Tr.araba servis çift katlı paslanmaz, araba servis 2 katlı paslanmaz

En.food serving cart, service cart, inox, double layer

N M

Fr.homologation d'un dispositif d'attelage court et des véhicules en ee qui concerne l'installation d'un type homologué

Tr.araçlara yakın-bağlantı düzeneği yerleşirilmesi ile ilgili tip onay yönetmeliği (close coupling device)

En.close coupling device, ccd

N F

Fr.revêtement d'asphalte

Tr.asfalt kaplaması

En.asphalt layer

N M

Fr.tse (tambour sécheur enrebeur)

Tr.asfalt malzemesi kurutucusu ve karıştırıcısı

En.dryer

Asfalt santralinde

N M

Fr.il n'y a pas de fumée sans feu

Tr.ateş olmayan yerden duman çıkmaz

En.

N F

Fr.faire allusion à, renvoyer à, faire référence à

Tr.atıfta bulunmak, referans vermek

En.refer to

Fr.avocat, avocate

Tr.avukat

En.lawyer

N M

Fr.ministère d'avocat

Tr.avukat ile temsil edilme

En.representation by a lawyer, legal representation

N M

Fr.se perdre dans les nuages

Tr.ayakları yerde olmamak, düşler içinde yüzmek, kafası bulutlarda olmak

En.walk on clouds, have one's head in the clouds

Fr.homologation des véhicules en ce qui concerne l'installation des dispositifs d'éclairage et de signalisation lumineuse des véhicules à moteur et de leurs remorques

Tr.aydınlatma ve ışıklı sinyal cihazlarının motorlu araçlara ve römorklarına yerleştirilmesi ile ilgili tip onayı yönetmeliği

En.installation of lighting and light-signalling devices on motor vehicles and their trailers

76/756/CEE

N F

Fr.plan d'aménagement du plafond réfléchi

Tr.aydınlatmalı tavan yerleşimi

En.reflected ceiling layout

N M

Fr.violer

Tr.aykırı davranmak, aykırı hareket etmek, ihlal etmek, uymamak, tersine davranmak, bozmak, tutmamak, yerine getirmemek

En.violate

Bir kanunu, bir kuralı, vs.

Fr.barrière borne (pièce de rechange-dispositif réfléchissant)

Tr.baba bariyer (yedek parça-reflektör)

En.

N F

Fr.reste à payer

Tr.bakiye

En.remaining balance

Fr.barrièrage

Tr.bariyer

En.barrier

N M

Fr.poteau de barrière

Tr.bariyer ayak

En.barrier foot

N M

Fr.poteau de barrière

Tr.bariyer ayak

En.

N M

Fr.tuyau barrier

Tr.bariyer boru

En.barrier pipe

N M

Fr.cadre de barrière

Tr.bariyer çerçeve

En.barrier frame

N M

Fr.simple poteau pour barrière

Tr.bariyer tekli ayak

En.barrier single foot

N M

Fr.merlon

Tr.bariyer, ayırma duvarı, separatör

En.barricade

N M

Fr.glissière de sécurité

Tr.bariyer, otoyol bariyeri, otokorkuluk, (oto korkuluk)

En.crash barrier, guard rail

otoyol boyunca giden demir bariyerler

N F

Fr.couche de base en grave concassé

Tr.base tabakası, kırmataş

En.base layer with crushed gravel

N F

Fr.reportage

Tr.basında yer alma, medyada yer bulma, yer verilme

En.press coverage

N M

Fr.rélocation

Tr.başka yere taşıma, birinin evini bir yere taşıma, birini oturduğu yerden çıkarıp gösterilen başka bir yere taşıma

En.relocation

N F

Fr.variable affectée

Tr.bellekte yeri ayrılmış değişken

En.allocated variable

N M

Fr.renvoyer à

Tr.belli bir kaynağa yönlendirmek, orada geçen ifadelere referansta bulunmak

En.refer

Fr.chape d'étanchéité à base de béton

Tr.beton koruyucu tabaka

En.concrete protective layer

N F

Fr.chape en béton

Tr.beton şap, çimento şap

En.concrete layer

N F

Fr.ces (corps d'état secondaire)

Tr.betondan sonraki ikinci etap işler, ikinci etap yapısal işler (örn asma tavan, yer kaplaması, vb)

En.secondary structural works

beton santrali

N M

Fr.bétonniére

Tr.betoniyer

En.cement mixer

N M

Fr.bétonnière

Tr.betoniyer, beton karıştırıcı, betoniyer, beton karmacı, beton karma aleti, harç makinesi

En.concrete mixer, cement mixer

N M

Fr.salle de prière - cadres

Tr.beyaz yaka mescit

En.prayer room for staff

N F

Fr.délibéré

Tr.bile bile, isteyerek, bilerek, özellikle, bilinçli şekilde

En.deliberately, consciously, intentionally

Adj.

Fr.soutirer

Tr.bilgi sızdırmak, ifşa etmek, bilgiyi bir yerden bir yere aktarmak

En.export, extract, squeeze out

Fr.reprendre conscience

Tr.bilinci yerine gelmek, bilinci açılmak, kendine gelmek

En.regain consciousness, regain his conscious

Fr.couche de liaison

Tr.binder (aşınma tabakası) (bağlantı tabakası) (binder tabakası)

En.connection layer, binder course

Gövdede

N F

Fr.demeurant à

Tr.bir adreste yerleşik, mukim

En.address

Adj.

Fr.composant, composante

Tr.bir bileşimde yer alan madde, bileşim maddesi, bileşen

En.component

BETON

N M

Fr.s'acquitter de qch

Tr.bir borcu vb. ödeyip kurtulmak, bir görevi yapmak, yerine getirmek

En.honor one's debt, duty, etc.

Fr.se lancer

Tr.bir işyeri açmak, ticarete atılmak, ticarete girmek

En.take the plunge, strike out, venture

Fr.noyer, submerger

Tr.bir şey ile karıştırmak

En.submerge

Fr.cela ne laisse aucun doute

Tr.bir şey olacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır

En.it leaves no doubt that

Pron.

Fr.être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch

Tr.bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak

En.base on sth., base upon sth.

Fr.étendre qch à

Tr.bir şeyi bir yere yaymak, sermek

En.spread

Fr.déboîter, déloger, déplacer

Tr.bir şeyi bulunduğu yerden çıkarmak

En.dislocate, disconnect, dislodge

Fr.se soustraire à l'exécution d'une responsabilité

Tr.bir sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmak

En.escape liability

Fr.être basé quelque part

Tr.bir yerde üslenmek, üs kurmak

En.base somewhere, to be based somewhere

Fr.terres provenant de (une place)

Tr.bir yerden gelen malzeme (toprak)

En.soil coming from (a place)

N F

Fr.faire la conquête de

Tr.bir yeri i fethetmek, bir şeyi kazanmak, elde etmek

En.conqueer

Fr.s'acquitter d'une obligation

Tr.bir yükümlülüğü yerine getirmek

En.

Fr.réceptance

Tr.birim kuvvet başına yer değişimi

En.receptance

N F

Fr.couches élémentaires de remblai

Tr.birincil dolgu tabakaları

En.elementary layers of the fill

N F

Fr.confiner qqn.

Tr.birini bir yerde tutmak, kapalı tutmak

En.

Fr.installer

Tr.birini bir yere bir göreve atamak, tayin etmek

En.designate, nominate

Fr.exclure qn, qch de qch

Tr.birini, bir şeyi bir yerden çıkarmak, atmak, kovmak

En.exclude

Fr.se substituer à

Tr.birinin yerine geçmek, yerini almak, ikame etmek

En.stand in for smb, take the place of, substitute, replace

Fr.se pourvoir

Tr.birisine bir yere başvurmak

En.have recourse to, apply, appeal

Fr.jonction

Tr.birleşme yeri

En.connection

N F

Fr.couche de sol végétal

Tr.bitkisel toprak tabakası

En.vegetable soil layer

N F

Fr.couche de revêtement en béton bitumineux

Tr.bitümlü betondan yapılmış kaplama tabakası

En.coating layer by bituminous concrete

N F

Fr.couche de base en grave bitume

Tr.bitümlü çakıldan imal temel tabakası

En.base layer made of bituminous gravel

N F

Fr.barrière de block

Tr.blok bariyer

En.block barrier

N F

Fr.acte à payer, compte d'effets à payer

Tr.borç senedi (belgesi) borç hesabı

En.bills payable (account), bill payable

N M

Fr.effets à payer

Tr.borç senetleri

En.notes payables

N M

Fr.frais à payer

Tr.borç tahakkukları

En.accrued liabilities

N MP

Fr.captage

Tr.boru ya da kemerlerle bir yere getirme

En.collecting and piping of water

Dere yatağı, kaynak vb.

N M

Fr.tuyauteur, poseur de tuyaux

Tr.borucu, boru döşeme ustası

En.pipe fitter, pipe layer

N M

Fr.aboyer à la lune

Tr.boşa çabalamak, boşuna kendini parçalamak

En.strive for nothing

Fr.vainement

Tr.boşuna, boş yere, boşu boşuna

En.in vain

Adv.

Fr.teinturier

Tr.boyacı

En.dyer

N M

Fr.subir, essuyer une défaite

Tr.bozguna uğramak

En.be defeated

Fr.pare-vapeur

Tr.buhar bariyeri

En.vapour barrier

N M

Fr.plutôt

Tr.bunun yerine

En.instead

Fr.bureau de contributions grandes entreprises

Tr.büyük mükellefler vergi dairesi başkanlığı

En.large taxpayers office (lto)

N M

Fr.couche de gravette

Tr.çakıl tabakası

En.gravel layer

N F

Fr.employeur

Tr.çalışılan kurum

En.employer

N M

Fr.place de fonctionnement

Tr.çalışma yeri

En.place of work

N F

Fr.pointe de fonctionnement

Tr.çalışma yeri

En.working point

N F

Fr.désengagement

Tr.çalışmama, işyerinde bulunmama, vb

En.disengagement, absence

N M

Fr.sèche-linge (électrique)

Tr.çamaşır kurutma makinesi (elektrikli)

En.dryer

Fr.lavoir

Tr.çamaşırhane (para atarak çalışan makinelerin bulunduğu yer)

En.bleachery, washery (coin-operated)

N M

Fr.diaclase

Tr.çatlak, büyük yer kırığı

En.

N F

Fr.bouille

Tr.çekilir tip asfalt distribütörü

En.asphalt sprayer

Fr.mise d'aplomb

Tr.çekülün yerleştirilmesi

En.placing of plumb

N F

Fr.sechoir à main en acier

Tr.çelik el kurutma makinesi

En.steel hand dryer

N M

Fr.sens de l'entaille

Tr.çentik yeri

En.notch location

kaynak

N M

Fr.pannes pour les raccords du cadre

Tr.çerçeve birleşim yeri aşıkları

En.purling for frame connections

N F

Fr.noyer

Tr.ceviz, ceviz ağacı

En.walnut

Fr.clôture

Tr.çevre çiti, çevre duvarı, bariyer, çit

En.fence, closing, closure

N F

Fr.aménagements urbains, parcs relais, stations

Tr.çevre düzenlemeleri, istasyonlar, park yerleri

En.urban development, stations and park and rides

N M

Fr.payer des dommages liquidés

Tr.cezai şart ödemek, götürü ceza ödemek, belirlenmiş tazminat kaydı ödemek

En.pay liquidated damages

Fr.bi-couche

Tr.çift kat

En.double layer

N F

Fr.destroyer (chasseur à bi-moteur)

Tr.çift motorlu avcı uçağı

En.destroyer (twin-engined fighter)

Fr.barrière routière type double châssis latéral

Tr.çift taraflı yol bariyeri

En.double side skeleton

N F

Fr.nombre et emplacement des essieux à roues jumelées

Tr.çift tekerlekli dingil sayısı ve yeri

En.number and position of axles with twin wheels

N M

Fr.barrière double

Tr.çiftli bariyer

En.double barrier

N F

Fr.accessoire pour barrière double vitre (pcs vitre lat vitre ar patterne)

Tr.çiftli bariyer aksesuarı

En.side glass

N M

Fr.étude de l'origin et de la destination

Tr.çıkış yeri - varış yeri araştırması

En.origin destination survey, origin and destination study

N F

Fr.portail de clôture

Tr.çit kapısı, etrafı çitle çevrili yerlere giriş için yapılan kapı

En.gate, gate door

N M

Fr.tracer

Tr.çizmek, yazmak, belirlemek (yerini vb.)

En.trace, trace down, mark, draw

Fr.garder hors de portée des enfants

Tr.çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayınız

En.keep out of reach of children

Fr.garder ce produit hors de portée des enfants

Tr.çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklayınız

En.keep article out of reach of children

Fr.multicouche

Tr.çok tabakalı

En.multilayer

Adj.

Fr.conduite multicouche

Tr.çok tabakalı kanal

En.multilayer channel

N F

Fr.multijoueur

Tr.çoklu-oyuncu

En.multi player

Oyunlar hkk

N M

Fr.occupation de moindre d'espace

Tr.daha az yer kullanımı

En.less space occupation

N F

Fr.appuyer

Tr.dayamak, dayandırmak, desteklemek, tutmak

En.support

Fr.glissière simple type dba

Tr.dba tipi bariyer

En.dba handrail

N F

Fr.lieu d'échanges

Tr.değiş tokuş yeri

En.place of exchange

N M

Fr.méthode de repérage et d'implantation des voies

Tr.demiryolu yer saptama ve çakma (kazık vb) metodu

En.track alignment and staking method

demiryolu

N F

Fr.fer à jointoyer

Tr.derz kalemi

En.jointer

N M

Fr.jointure

Tr.derz, birleşme yeri

En.joint

N M

Fr.pose d'étais

Tr.destek yerleştirme

En.propping

N F

Fr.étayer (un argument, une idée, etc.)

Tr.desteklemek (bir düşünceyi desteklemek)

En.back up (an argument, an idea)

Fr.appuyer par

Tr.desteklemek, dayanmak

En.back, support, backed by, based by

Fr.contre-torpilleur

Tr.destroyer, muhrip

En.destroyer

N M

Fr.implantation

Tr.dikme, yerleştirme, çakma

En.implant, marking out, setting out, plant

N F

Fr.non-résident

Tr.dışarıda yerleşik kişi, yerleşik olmayan kişi, yabancı

En.non-resident

türk parası kıymetini koruma mevzuatına göre türkiye'de yerleşik sayılmayan gerçek veya tüzel kişidir. (bkz. türkiye’de yerleşik kişi)

N M

Fr.non-mise à disposition des zones de décharge pour les déblais

Tr.döküm yeri temin edilememesi

En.non-delivery of disposal area

N F

Fr.encombrement

Tr.doluluk, yer kaplama

En.clutter

N M

Fr.dallage

Tr.döşeme, yer döşemesi, zemin döşemesi

En.flooring, slabbing

N M

Fr.couche drainante

Tr.drenaj tabakası

En.drainage layer

N F

Fr.matelas drainant

Tr.drenaj tabakası

En.drainage layer

N M

Fr.tapis drainant

Tr.drenaj tabakası (drenaj örtüsü)

En.drainage layer

N M

Fr.assise drainante

Tr.drenaj tabanı

En.drainage layer

N F

Fr.

Tr.dulbecco's modified eagle besiyeri

En.dulbecco's modified eagle medium

Fr.écran de cantonnement

Tr.duman bariyeri

En.smoke barrier, smoke curtain barrier

N M

Fr.loyer des actifs fixes

Tr.duran varlıklardan elde edilen kira gelirleri

En.rental on fixed assets

N M

Fr.badigeonnage des parements enterrés

Tr.duvarların yer altında kalan kısımlarına badana sürülmesi

En.whitewashing of the underground walls

N M

Fr.bobine de terre type plat

Tr.düz tip yer makarası

En.ground coil plain type

N F

Fr.lieu d'émission

Tr.düzenleme yeri

En.place of issue

N M

Fr.méplat

Tr.düzlük, düz yer, düz zemin

En.flat section

N M

Fr.lecteur de dvd

Tr.dvd oynatıcı

En.dvd player

N M

Fr.jointoiement

Tr.ek yeri

En.jointing

N M

Fr.douleur articulaire

Tr.eklem yerlerinde ağrı, kemiklerin ağrıması

En.

N F

Fr.encastrement

Tr.ekleme, yataklama, yerleştirme

En.bedding, fixing, fastening

N M

Fr.sechoir à main

Tr.el kurutma makinesi

En.hand dryer

N M

Fr.bétonnier électrique triphasé

Tr.elektrikli betoniyer trifaze

En.three phase electric concrete mixer

N M

Fr.friteuse électrique

Tr.elektrikli fritöz

En.electric fryer, electric deep fryer

N F

Fr.déployer des efforts

Tr.emek harcamak

En.deploy efforts

Fr.déployer tous les efforts possibles

Tr.en yüksek çabayı göstermek

En.make the utmost effort

Fr.emplacement de l'instrumentation

Tr.enstrümentasyon (ölçme) aletlerinin yerleştirilmesi

En.placing of instrumentation

N M

Fr.

Tr.erlen

En.erlenmeyer

Fr.hiérarchie numérique synchrone

Tr.eş zamanlı sayısal hiyerarşi

En.synchronous digital hierarchy (sdh)

elektrik

N F

Fr.essa barrière coffrage, avec ensemble de serrage

Tr.essa bariyer kalıp , bağlama kiti ile birlikte

En.

Fr.répercutant

Tr.etkilyerek

En.by impacting

Adj.

Fr.appel à la prière

Tr.ezan

En.call to prayer

N M

Fr.payer des intérêts

Tr.faiz verme

En.pay interest

Fr.loyers hors produits financiers

Tr.finansal enstrümanlar harici yapılan kira - taksit ödemeleri

En.

vergi bilançosu

N MP

Fr.loyers hors charges financières

Tr.finansal giderler dışı kira - taksit ödemeleri

En.

vergi bilançosu

N MP

Fr.compactage de fond de forme

Tr.form tabakası sıkıştırma

En.compaction of form layer

N M

Fr.séchoir à photocellule

Tr.fotoselli kurutma

En.photocell hand dryer

Fr.plaque en tôle galvanisée (2 couches plaque tordue trepozoidale pour toit bâtiment pdg 1.20 mm profile z)

Tr.galvaniz levha sac (2 kat trapez çatı bükümlü pdg binası 1,20 mm zed profil)

En.galvanized sheet metal plate (for 2 layers of shed roof of pdg building z profile 1,20 mm

N F

Fr.garderobes vestiaires

Tr.gardrop ve vestiyer

En.wardrobe changing room

N F

Fr.au passage

Tr.geçerken, ayaküstü, yeri gelmişken, lafı açılmışken, bu arada

En.in passing, by the way

Prép.

Fr.relogement temporaire

Tr.geçici yer değiştirme

En.temporary relocation

N M

Fr.couche étanche

Tr.geçirimsiz tabaka

En.impermeable layer

N F

Fr.couche d'étancheité

Tr.geçirimsizlik tabakası

En.insulation layer

N F

Fr.en provenance de

Tr.geldiği yer

En.coming from

Fr.échelle à crinoline, départ au sol avec 2 m sans crinoline

Tr.gemici merdiveni, yerden ilk 2 metresi kafessiz

En.safety ladder, no safety bars up to 2 meters from ground level

çelik

N F

Fr.mémoire d'installation générale de chantier

Tr.genel şantiye yerleşim raporu

En.general site installation report

N M

Fr.plan général

Tr.genel yerleşim

En.general layout

N M

Fr.plan d'installation général

Tr.genel yerleşim planı

En.general layout plan

N M

Fr.inutile

Tr.gereksiz yere

En.unnecessarily

Adj.

Fr.esplanade

Tr.gezinti yeri

En.esplanade

N F

Fr.inhumer

Tr.gömmek, yere gömmek, toprağa gömmek

En.

N F

Fr.enfoui

Tr.gömülü, gizli, yer altında

En.buried, hidden

Adj.

Fr.volontairement

Tr.gönüllü olarak, isteyerek, isteye isteye, kendi iradesiyle, bile bile, kasıtlı olarak, kasten, kendi isteğiyle

En.voluntarily, deliberately

Adv.

Fr.barrière de sécurité

Tr.güvenlik bariyeri

En.security barrier

N F

Fr.encartage du tracé

Tr.güzergahın yerleştirilmesi

En.inserting

N M

Fr.

Tr.haklı yere veya haksız yere, haklı veya haksız yere

En.in contract or in tort

Fr.injustement

Tr.haksız yere

En.unfairly

Adv.

Fr.couche de lit de mortier

Tr.harç tabakası

En.mortar layer

N F

Fr.plan de localisation

Tr.harita üzerinde yerini göstermek (yerleşim planı değil)

En.location plan

N M

Fr.lieu de dommage

Tr.hasar yeri

En.place of damage

N M

Fr.filtre pour sécheur d'air

Tr.hava kurutucu filtresi

En.dryer filter

N M

Fr.secheur d'air rechauffé

Tr.hava kurutucu ısıtmalı

En.air dryer heated

N M

Fr.matériau encombrant

Tr.havaleli, yer tutan (eşya, malzeme, vs.)

En.bulky

N M

Fr.passage du bétail

Tr.hayvan geçişi, hayvan sürüsü geçiş yeri

En.cattle crossing

N M

Fr.à toute épreuve

Tr.her şeye karşı dayanıklı, sağlam, sarsılmaz, yerinden oynamaz

En.foolproof

Adj.

Fr.omniprésent

Tr.her yerde olmak, her yerde mevcut olmak, kol gezmek (kötü şeyler için)

En.omnipresent

Adj.

Fr.éboulement

Tr.heyelan, toprak kayması, yer çökmesi, çökme

En.landslip, landslide

N M

Fr.glissement de terrain, éboulement

Tr.heyelan, toprak kayması, yer kayması, yer göçmesi

En.landslide

N M

Fr.hippos tuyau barrière

Tr.hippos bariyer borusu

En.

N M

Fr.éffraction

Tr.hırsız girmek, (bir yere hırsızlık için) girmek

En.effraction

N F

Fr.

Tr.hücre tabakası ayrışması

En.cell layer detachment

Fr.

Tr.hücre tek-katmanı

En.cell monolayer

Fr.deux couches de plaque galvanisée tordue trapezoidale pour le toit

Tr.iki kat trapez çatı (bükümlü) galvaniz levha sac

En.galvanized sheet plate for two layers of shed roof

N F

Fr.peinture anti-rouille en deux couches de couleurs distinctes

Tr.iki kat, farklı renklerde, pas önleyici boya

En.antirust paint, 2 layers, different colors

çelik

N F

Fr.lieu de fabrication

Tr.imalat yeri

En.place of production

N M

Fr.couche mince

Tr.ince tabaka

En.thin layer

N F

Fr.

Tr.ince-tabaka kromatografisi

En.thin-layer chromatography

Fr.cylindrée

Tr.inçküp yer değiştirme, silindir hacmi

En.cubic inch displacement

N F

Fr.agglomération

Tr.insan kalabalığı, toplanma, yerleşim yeri

En.agglomeration

N F

Fr.établissement humain

Tr.insan yerleşimi, beşeri yerleşim

En.human settlement

N M

Fr.

Tr.insanın kendisini alıp bir yerlere gitmesi, dolaşmak (özellikle internette)

En.whisk oneself away

Fr.lieu des travaux

Tr.iş sahası, iş alanı, çalışma alanı, proje alanı, proje sahası, işin yapıldığı yer

En.work area, work site

N M

Fr.emplois et carrière

Tr.iş ve kariyer

En.jobs and career

N M

Fr.information qui y est contenue

Tr.işbu belgede yer verilen bilgiler

En.the information contained hereon (this document)

N F

Fr.reprise

Tr.işe yeniden başlanması, kaldığı yerden devam etme

En.resumption

N F

Fr.droit de place

Tr.işgaliye, yer harcı (eski)

En.land occupation tax

üretici firmanın üretim faaliyetleri için işgal ettiği yer karşılığı ödediği vergi

N M

Fr.retards dans les expropriations et les mises à disposition des terrains

Tr.istimlak ve yer teslimlerindeki gecikmeler

En.delays in site deliveries

N M

Fr.autres contributions de l'employeur

Tr.işveren katkıları - diğer

En.other contributions of the employer

bilanço

N F

Fr.cotisations patronales

Tr.işveren katkıları, işveren katkısı, işveren katkı payı (bir emeklilik planına, bir yatırım hesabına, vb.)

En.employer's contributions

N F

Fr.abondement

Tr.işveren katkısı

En.employer contribution

N M

Fr.police d'assurance responsabilité de l'employeur

Tr.işveren mali mesuliyet sigortası, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesi, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi

En.employer's liability insurance policy, (employers' liability insurance, employers' liability policy)

N F

Fr.cotisation patronale

Tr.işveren sorumluluğundaki sosyal haklar, katkılar

En.employer contributions

N F

Fr.établissement stable (e.s.)

Tr.işyeri

En.permanent establishment

N M

Fr.siège social de l'entreprise

Tr.işyeri adresi

En.company address

N M

Fr.médecin du travail

Tr.işyeri hekimi

En.company physician

N M

Fr.médecin du travail

Tr.işyeri hekimi, şirket doktoru

En.occupational physician

N M

Fr.milieu de travail

Tr.işyeri, iş ortamı

En.workplace

N M

Fr.en usine

Tr.işyerinde teslim

En.exw, ex-works

N F

Fr.plaidoyer de non-contestation

Tr.itiraz etmeyeceğine dair beyan

En.plea of no contest

N M

Fr.relayer

Tr.izah etmek, açıklamak

En.explain

Fr.essais insitu dans les puits de reconnaissance, (prélèvement des échantillons maniés spt)

Tr.jeoteknik amaçlı sondaj kuyusunda yerinde deney (spt örselenmiş numune alınması)

En.site tests in enquiry wells for soil studies spt destructive sampling

N M

Fr.dépose

Tr.kaldırılması (mevcut bir şeyin olduğu yerden kaldırılması) (sonrasında yıkılacak olabilir, başka bir yere götürülecek olabilir, vs.)

En.removal

N F

Fr.calque

Tr.kalem kalınlığı

En.layer

Planlarda, paftalarda, farenin ucunun kalınlığı için seçilen kalınlık

N M

Fr.séjourner

Tr.kalmak, bir yerde kalmak, barınmak, bir süre yaşamak

En.stay

Fr.acheteur publique

Tr.kamu kesimi

En.public buyer

N M

Fr.bobine de terre type canal

Tr.kanal tipi yer makarası

En.ground coil channel type

N F

Fr.mur bajoyer

Tr.kanat duvarı (baraj)

En.training wall

N M

Fr.couche de revêtement

Tr.kaplama tabakası

En.surface layer, coating facing layer

N F

Fr.défense anti-aérienne, (défense aérienne basée au sol)

Tr.karada yerleşik hava savunması

En.ground based air defence

N F

Fr.avoir son bâton de maréchal

Tr.kariyerinin en yüksek mevkisine gelmek, mesleğinin en üst noktasına erişmek

En.

Fr.carottier

Tr.karot makinesi, karotiyer

En.core drill

Fr.prendre part

Tr.katılmak, içinde yer almak, olmak

En.take part

Fr.accomplir toute condition requise, et ce sans conditions ni réserves

Tr.kayıtsız şartsız uymak gereken tüm şartları yerine getirmek

En.accomplish all conditions required without condition

Fr.instabilité (d'une couche, du remblai, du talus, etc.)

Tr.kayma

En.instability of a layer

N F

Fr.nappe phréatique

Tr.kaynakları besleyen yeraltı suyu

En.ground water, underground water

N F

Fr.lit à creuser

Tr.kazılacak yatak

En.layer to be excavated, dig

N M

Fr.déblayer, excaver

Tr.kazmak

En.clear (a site), excavate

Fr.de plein droit

Tr.kendi hakkı olarak, kendi hakkıyla, itiraza yer kalmayacak şekilde, hukuken, hukuk bakımından

En.rightfulness, justness

Adj.

Fr.béton autoplaçant, bap

Tr.kendiliğinden yerleşen beton

En.self-compacting concrete, scc, self-placing concrete

N M

Fr.se mettre à la place de qqn

Tr.kendini bir başkasının yerine koymak

En.put oneself in the shoes of smb

Fr.se brûler

Tr.kendini yakmak, bir yerini yakmak

En.burn oneself

Fr.loyers et charges locatives

Tr.kira ve kira bedelleri

En.rents and rental loads

bilanço

N M

Fr.contrat de renouvellement de loyer

Tr.kira yenileme sözleşmesi

En.lease renewal

N M

Fr.barrière à bras

Tr.kollu bariyer

En.arm barrier

N F

Fr.barrière avec arbre usage simple (ensemble)

Tr.kollu bariyer arma tekil kullanım (set)

En.

N F

Fr.plan d'implantation de colonne

Tr.kolon yerleşim planı, kolon aplikasyon planı

En.column layout plan

N M

Fr.colonie

Tr.koloni, yerleşim yeri

En.colony

N F

Fr.compresseur réservoir d'air et sécheur

Tr.kompresör hava tankı ve kurutucusu

En.compressor air tank and dryer

N M

Fr.équipement station compresseur et sécheur

Tr.kompresör ve kurutma istasyonu ekipmanı

En.compressor and dryer station equipment

N M

Fr.sécheur d'air comprimé

Tr.komprime hava kurutucusu

En.compressed air dryer

kompresörler hkk.

N M

Fr.veine de charbon, couche de charbon

Tr.kömür damarı, kömür tabakası

En.coal seam, coal layer

N F

Fr.campement

Tr.konaklama imkânları, konaklama, kamp yerleşimi

En.camp facilities for personnel

N M

Fr.déploiement

Tr.konuşlandırmak, yerleştirmek

En.deployment

N M

Fr.zone d'habitation

Tr.konut alanı, meskun mahal, yerleşim bölgesi

En.residential area

N F

Fr.noyer le poisson

Tr.konuyu karıştırmak, ortamı bulandırmak

En.

Fr.mains courantes, les barrières de sécurité, les garde-corps et les bordures

Tr.korkuluk, güvenlik bariyeri, trabzan ve bordürler

En.hand rails, safety barriers, parapets and kerbs

N F

Fr.barrière de protection

Tr.koruma bariyeri

En.protection barrier

N F

Fr.couche de protection, revêtement de protection

Tr.koruma tabakası, koruyucu tabaka

En.protective layer

N F

Fr.direction à crémaillère

Tr.kremayerli direksiyon

En.rack and pinion steering

N F

Fr.lieu d'utilisation

Tr.kullamım yeri

En.place of use

N M

Fr.lieu d'utilisation

Tr.kullanım yeri

En.site of use

N M

Fr.couche de lit de sable

Tr.kum tabakası

En.sand bed, sand layer

N F

Fr.couche de sable

Tr.kum tabakası

En.sand layer

N F

Fr.obéir, respecter, remplir, satisfaire, honorer

Tr.kural uymak, kurala uymak, yerine getirmek, uygun hareket etmek

En.obey, respect, fulfill, satisfy, honorer

Fr.démondialisation

Tr.küreselleşme karşıtı, tersine küreselleşme, yerelleşme

En.deglobalisation

N F

Fr.lieu d'installation

Tr.kurulum yeri

En.installation place

N M

Fr.desséchant

Tr.kurutma makinesi

En.dryer

N M

Fr.filtre pour sécheur

Tr.kurutucu filtresi

En.dryer filter

N M

Fr.tambour sécheur

Tr.kurutucu, dram

En.dryer, drying cylinder, drum

Asfalt santralinde

N M

Fr.siccatif

Tr.kurutucu, sikatif

En.siccative, drying agent, drier, dryer

Adj.

Fr.partie en défaut

Tr.kusurlu taraf, sorumluluklarını yerine getirmeye taraf

En.defaulter

N F

Fr.plancher lamelle verox floor type monet en noyer type trend walnut

Tr.laminat-verox floor monet cls trend walnut

En.laminate floor

N M

Fr.grille linéaire de sol

Tr.lineer yer menfezi

En.linear floor grille

N M

Fr.lyophilisateur

Tr.liyofilizatör

En.freeze-dryer

N M

Fr.taxe d'habitation

Tr.mahalli vergi, yerel vergi

En.local tax, local residence tax

N F

Fr.ressort arrière avec 16 couches

Tr.makas arka 16 yapraklı

En.truss rear with 16 layers

N M

Fr.provénance des matériaux

Tr.malzemelerin geldiği yer

En.origin of materials

N F

Fr.bollard

Tr.mantar bariyer

En.bollard

N M

Fr.salle de prière - main d'œuvres

Tr.mavi yaka mescit

En.prayer room for workers

N F

Fr.barrière d'escalier

Tr.merdiven bariyeri

En.safety barrier for stairs

N F

Fr.salle de prière

Tr.mescit

En.prayer room

N F

Fr.appuyer

Tr.mesnetlemek

En.support

Fr.appuyer par un appareil d'appui

Tr.mesnetlenme

En.supporting by bearing

Fr.dégagement et substitution des couches des assises de la voie existante

Tr.mevcut hattaki temel tabakalarının alınması ve zemin iyileştirme uygulanması

En.lifting of existing foundations layers of the track and soil treatment works

N M

Fr.employeur actuel

Tr.mevcut işyeri

En.present employment

N M

Fr.appareil de sécurité, ensemble

Tr.meyer güvenlik cihazı seti

En.

N M

Fr.installations de chantier

Tr.mobilizasyon, şantiye yerleşimleri

En.mobilization

N F

Fr.homologation des véhicules à moteurs et leurs remorques en ce qui concerne les plaques et inscriptions réglementaires, leur emplacement et les modes de leur apposition

Tr.motorlu araçların ve römorklarının zorunlu tanıtım levhaları ve etiketleri, takılma yerleri ve yöntemleri ile ilgili tip onayı yönetmeliği

En.statutory plates and inscriptions for motor vehicles and their trailers, and their location and method of attachment

76/114/CEE

N F

Fr.pour autant que

Tr.müddetçe, eğer, belli bir şart yerine getirilirse

En.provided that, to the extent that

Fr.contribuable

Tr.mükellef, vergi mükellefi

En.taxpayer

vergi bilançosu

N M

Fr.reprendre son souffle

Tr.nefesi yerine gelmek, soluklanmak, kendini toplamak

En.catch one's breath

Fr.déssiccateur d'air

Tr.nem giderici

En.air dryer

N M

Fr.prise pour zones humides

Tr.nemli yer prizi

En.wet zone plug

N F

Fr.net à payer

Tr.net ödenecek tutar

En.net payable

bordro

N M

Fr.glissière béton armé, gba

Tr.new jersey bariyer

En.new jersey barrier

N F

Fr.explosion nucléaire souterraine

Tr.nükleer yeraltı deneme patlaması

En.nuclear underground burst

N F

Fr.profondeur de foyer

Tr.odak derinliği

En.focal depth, depth of focus

N F

Fr.avis de payer, avis d'échéance

Tr.ödeme ihbarı

En.notice to pay

N M

Fr.lieu de paiement

Tr.ödeme yeri

En.place of payment

N M

Fr.charge à payer

Tr.ödenecek giderler

En.expenses payable

N F

Fr.solde écheancier restant à payer

Tr.ödenmesi gereken vadesi gelmiş bakiye

En.due remainder to be paid

N M

Fr.broyer

Tr.öğütmek, toz haline getirmek

En.grind, crush

Fr.confection

Tr.örme, yapma, yerine getirme, ifa

En.making

N F

Fr.milieu

Tr.ortam, besiyeri, kültür vasatı

En.medium

N M

Fr.dispositif barrière autoroutière (dba)

Tr.otoyol bariyeri

En.steel safety barrier, steel barrier for highways

N M

Fr.siège

Tr.oturma yeri

En.seat

N M

Fr.frotter, nettoyer, récurer

Tr.ovalamak, temizlemek, sürterek kazımak, yıkamak

En.scour, rub

Fr.couche d'ozone

Tr.ozon tabakası

En.ozone layer

N F

Fr.couche d'ozone

Tr.ozon tabakası

En.ozone layer

N F

Fr.palettiser

Tr.paletler üzerine yerleştirmek

En.palletize

Fr.action de numéraire

Tr.para yerine çıkarılan hisse senedi

En.share issued for cash

N F

Fr.aire de stationnement, parc de stationnement

Tr.park sahası, park alanı, park yeri

En.parking lot

N F

Fr.parc relais (pr)

Tr.park yeri

En.park and ride (pr)

N M

Fr.parcours

Tr.parkur, güzergâh, geçtiği yer, izlediği yol

En.track

N M

Fr.payer d'avance

Tr.peşin ödemek

En.pay in advance

Fr.fourneau de pizza, deux rayons électrique

Tr.pizza fırını, çift katlı, 4-4 pizza elk y.

En.pizza oven, 2 layers, electrical

N M

Fr.schéma d'installation

Tr.plan yerleşimi

En.plan layout

N M

Fr.cité dans le programme

Tr.programda yer alan

En.mentioned in the program

Adj.

Fr.pulvérisateur

Tr.pulverizatör, püskürteç

En.sprayer, pulverizer

N M

Fr.revêtement de sol en pvc

Tr.pvc yer döşemesi

En.pvc floor covering

N M

Fr.plancher en pvc

Tr.pvc yer döşemesi, pvc döşeme

En.pvc floor (covering)

N M

Fr.siphon de sol pvc

Tr.pvc yer süzgeci

En.pvc floor drain

N M

Fr.chariot à poste de conduite élevable pour l'emmagasinage

Tr.raf yerleştirme platformu

En.

N M

Fr.déplacement d’office

Tr.re'sen yer değiştirme

En.automatic displacement

N M

Fr.essuyer un refus

Tr.red cevabı alma, geri çevrilme

En.receive a refusal

L'Amérique essuie un refus collectif de la part de pays qu'elle considere comme des amis.

Fr.musoir

Tr.refüj başı bariyeri

En.bullnose barrier

Fr.couche de régularisation

Tr.reglaj tabakası, düzenleme

En.regularisation layer

N F

Fr.installation de regard (sur place)

Tr.rögar montajı (yerinde imalat)

En.realization of manhole (in place)

N F

Fr.sécheur d'air fixe

Tr.sabit hava kurutucusu

En.fixed air dryer

N M

Fr.implantation du puits

Tr.şaft yeri

En.shaft implantation

N F

Fr.médecin du site

Tr.şantiye hekimi, işyeri hekimi

En.site doctor

N M

Fr.lieu du chantier

Tr.şantiyenin yeri

En.location of site

N M

Fr.décalage

Tr.sapma (yer, yön, vb), kaydırma

En.displacement, shift, move

N M

Fr.remplir une condition, obéir à une condition, respecter une condition

Tr.şartı yerine getirmek, şartın yerine getirilmesi

En.respect, fullfill, obey, follow a condition

fulfill a condition, realize

Fr.cahiers des charges du marché

Tr.şartname

En.employer's requirements

N M

Fr.emplacement de la frappe à froid du numéro du châssis

Tr.şasi numarası soğuk şişirme yeri

En.place of cold heading of number of chassis

N M

Fr.part de l'employeur au titre de la sécurité sociale et de la retraite

Tr.sigorta ve emeklilik için işveren payı

En.part of the employer as for the social security and retirement

bilanço

N F

Fr.élément de raccordement cylindre

Tr.silindir bağlantı elemanıyer

En.pneumatic cylinder connection part fork

N M

Fr.couche limite

Tr.sınır katman, uç katman, sınır tabakası

En.boundary layer

N F

Fr.nappe captive

Tr.sınırlanmış yeraltı suyu

En.confined groundwater

N F

Fr.milieu liquide

Tr.sıvı besiyeri

En.broth medium

N M

Fr.être sur le pavé

Tr.sokakta kalmak, yersiz yurtsuz olmak, evsiz barksız olmak

En.on the street

Fr.foyer

Tr.şömine

En.fireplace

Fr.lieu de sondage

Tr.sondaj yeri

En.boring location

N M

Fr.aboutir à

Tr.sonu bir yere varmak

En.end up in

Fr.aboutissement

Tr.sonuç, sonuçlandırma, yerine getirme, bitme

En.conclusion

N M

Fr.manque de motives pour une enquête ou une poursuite judiciaire

Tr.soruşturmaya yer olmadığı kararı

En.no grounds for investigation, no needs for investigation

N M

Fr.cabine de déshabillage

Tr.soyunma yerleri, giyinme soyunma kabinleri

En.changing room

N F

Fr.en jeu

Tr.söz konusu, ortada, yer almakta

En.at play, at stake

Adv.

Fr.date, lieu et nombre d'exemplaires du contrat

Tr.sözleşmenin tanzim tarihi, yeri ve adedi

En.date, place and number of copy of the contract

N F

Fr.honorer les responsabilités et obligations contractuelles

Tr.sözleşmesel borç ve sorumlulukları yerine getirmek

En.respect contractual rights and responsabilities

Fr.unité de pulvérisation

Tr.sprey ünitesi

En.spraying machine, sprayer

N F

Fr.stagiaire

Tr.stajyer

En.intern

N M

Fr.logement de roue de secours

Tr.stepne yeri, yedek lastik yeri

En.tire well

N M

Fr.barrière eau

Tr.su bariyeri

En.

N F

Fr.sans ambiguït

Tr.şüpheye yer bırakmadan, hiçbir belirsizlik, kuşku olmaksızın

En.without ambiguity

Prép.

Fr.exil

Tr.sürgün, sürgün cezası, sürgün yeri

En.exile

N M

Fr.envoyer qn en exil

Tr.sürgüne göndermek

En.send smb. to exile

Fr.respecter les engagements

Tr.taahhütleri yerine getirmek

En.fulfil the commitments

Fr.accroisement de contrainte apporté par la fondation au milieu de la couche

Tr.tabaka ortasındaki temelden kaynaklanan gerilme artışı

En.increase of stress brought by foundation to the center of the layer

N M

Fr.par couches de

Tr.tabakalar halinde

En.per layers

Prép.

Fr.couche d'étanchéité du tablier

Tr.tabliye geçirimsizlik tabakası

En.deck insulation layer

N F

Fr.lave-linge et sèche-linge automatique (électrique)

Tr.tam otomatik çamaşır yıkama ve sıkma makinesi (elektrikli)

En.full automatic washing machine with dryer

Fr.séchoir à tambour

Tr.tamburlu kurutucu

En.tumbler dryer

Fr.sanctuaire

Tr.tapınak, kutsal yer

En.sanctuary

N M

Fr.balayer

Tr.taramak

En.scan

Fr.balayer

Tr.taratmak

En.scan

Fr.monocouche

Tr.tek kat

En.single layer

N F

Fr.peinture monocouche

Tr.tek kat boya

En.monolayer paint

N F

Fr.laine de verre simple couche

Tr.tek kat cam yünü

En.single layer glass wool

N F

Fr.thermomètre à simple commande pour sèche-linge

Tr.tek kontrollü termometre (kurutma makinesi için)

En.single command thermometer for dryer

N M

Fr.octroyer une compensation

Tr.telafi ödemek

En.award a compensation

Fr.couche de base

Tr.temel katı, taban tabaka, aşınma

En.base layer, bottom layer

N F

Fr.lever la couche de base

Tr.temel tabaka alımı

En.surveying of the base layer

Fr.couche de fondation

Tr.temel tabakası

En.foundation layer

N F

Fr.couche de fondation en grave graduée

Tr.temel tabakası (çakıl malzeme)

En.foundation layer made of graded gravel

N F

Fr.gnt (grave non-traitée pour couche de fondation)

Tr.temel tabakası için doğal çakıl malzeme tabakası

En.foundation layer made of untreated gravel

N F

Fr.assise

Tr.temel, taban

En.layer, course

N F

Fr.brosse de nettoyage pour le sol

Tr.temizleme fırçası (yerler için)

En.stripper brush

N F

Fr.hiérarchie des préférences

Tr.tercihler hiyerarşisi

En.hierarchy of preferences

N F

Fr.bornier, réglette à bornes, plaquette à bornes

Tr.terminal bloğu, borniyer, sıra klemens

En.terminal block, terminal plate, terminal strip, terminal rail, terminal board

elektrik

N M

Fr.site de livraison

Tr.teslim yeri

En.place of delivery

N M

Fr.point de rassemblement

Tr.toplanma yeri

En.assembly point

N M

Fr.cueilli

Tr.toplanmış yer (betonda) (istenmeyen bir şeydir)

En.

Adj.

Fr.lieu de réunion

Tr.toplantı yeri

En.place of meeting

N M

Fr.localisation topographique

Tr.topografik yeri

En.topographic location

N F

Fr.implantation topographique

Tr.topoğrafik yerleşim, topoğrafik aplikasyon

En.topographic layout

N F

Fr.couche de sol

Tr.toprak tabakası

En.earth layer

N F

Fr.couche de terre

Tr.toprak tabakası

En.soil layer

N F

Fr.

Tr.trypticase soy sıvı besiyeri

En.trypticase soy broth medium

Fr.mise en place des briques

Tr.tuğla yerleşimi

En.laying of bricks

N F

Fr.maçon

Tr.tuğlacı

En.brick layer (mason)

N M

Fr.personne établie dans le territoire douanier de la turquie

Tr.türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde yerleşik kişi

En.person established in the customs territory of turkey

N F

Fr.arrêt de porte

Tr.tutucu, yer tutucu

En.door stop

N M

Fr.couche de fondation en tvo

Tr.tuvenan temel tabakası

En.foundation layer made of all-in material (all-round material)

N F

Fr.balayer le pays

Tr.ülkeyi gezmek, geçmek

En.sweep accross the country

Fr.pôle universitaire

Tr.üniversite kampüsü, yerleşke

En.university campus

N M

Fr.abusif

Tr.usulsüz, aşırı, uygunsuz, yerinde olmayan

En.excessive, improper, abusive

Adj.

Fr.système de localisation gps, (géolocalisation par satellite)

Tr.uydu sinyaliyle yer tespit sistemi

En.geographical positioning system

N M

Fr.lieu d'application

Tr.uygulama yeri

En.place of application

N M

Fr.exécution, réalisation

Tr.uygulama, yerine getirme, yapma, yapım

En.execution, realization

N F

Fr.exécuter

Tr.uygulamak, yapmak, yerine getirmek, gerçekleştirmek

En.execute

Fr.le cas échéant

Tr.uygulanabildiği yerlerde, istenen durumda

En.where applicable

Adv.

Fr.convenir à

Tr.uygun olmak, kabul etmek, yerinde olur

En.suit, fit

Fr.opportun

Tr.uygun, elverişli, yerinde

En.opportune, timely

Adj.

Fr.honorer

Tr.uymak, yerine getirmek (sorumluluk, yükümlülük vb)

En.honor

Fr.éloigné, étendu

Tr.uzak yerlere yayılmış

En.far-flung

Adj.

Fr.par délégation

Tr.vekâleten, yerine

En.

Prép.

Fr.payer l'impôt

Tr.vergi ödemek

En.pay a tax

Fr.vernier, coulisse

Tr.verniyer

En.vernier

N M

Fr.à coulisse

Tr.verniyerli

En.vernier

Fr.garde-robe avec rail de suspension

Tr.vestiyer dolabı askı borulu

En.wardrobe with suspension rail

Fr.foyer d'incendie

Tr.yangın merkezi (yangın alevi)

En.center of fire

Fr.manutentionnaire

Tr.yapım yeri yöneticisi

En.packer

N M

Fr.couche d'accrochage

Tr.yapıştırma tabakası

En.bonding layer, emulsion

GNT-CATBACK-BU TABAKA-KUM TABAKASI-BU TABAKA-GBB-BB

N F

Fr.accomplir

Tr.yapmak, gerçekleştirmek, yerine getirmek, tamamlamak, bitirmek

En.accomplish

Fr.confectionner

Tr.yapmak, hazırlamak, yerine getirmek, ifa etmek

En.make up, manufacture

Fr.défaillance

Tr.yapmamak, yapamamak, yerine getirmemek

En.failure in

N F

Fr.c'est le cas de f. qch

Tr.yapmanın tam sırası, yapmak çok yerinde olur, yapmak için en uygun zaman

En.it is time to do sth

N M

Fr.légitimité

Tr.yasallık, meşruiyet, haklılık, doğruluk, yerindelik

En.legitimacy

N F

Fr.corps de support pour le dos

Tr.yaslanma yeri gövdesi

En.

N M

Fr.rue piétonne

Tr.yayalara ayrılmış gezi yeri

En.pedestrian mall

N F

Fr.résurgence

Tr.yeniden çıkma, canlanma, dirilme, yerin altından tekrar çıkma

En.resurgence

bir nehir, olay, insan vs.

N F

Fr.prendre place

Tr.yer almak, bulunmak, olmak

En.take place

Fr.stockage souterrain

Tr.yer altı deposu

En.underground storage (of natural gas)

N M

Fr.technologies de visualisation souterraine

Tr.yer altı görüntüleme teknolojileri

En.subsurface imaging technologies

N F

Fr.câble souterrain

Tr.yer altı kablosu

En.underground cable

N M

Fr.réseaux souterrains

Tr.yer altı şebekeleri, kanalizasyonlar

En.utilities

N M

Fr.ensemble pour rabattement de nappe

Tr.yer altı su seviyesi düşürme cihazı seti

En.

N M

Fr.pompe rabattement de nappe

Tr.yer altı su seviyesini düşürmek için kullanılan pompa

En.

N F

Fr.rabattement de la nappe, rabattement de nappe

Tr.yer altı su seviyesinin düşürülmesi

En.ground water lowering

N M

Fr.nappe

Tr.yer altı suları

En.underground water

N F

Fr.plus-value au prix 1501 pour fouilles sous la nappe

Tr.yer altı suyu olan yerde kazı için 1501 nolu fiyata ek

En.surplus for item 1501 for excavation in presence of underground water

N F

Fr.recharge d'une nappe souterraine

Tr.yer altı suyu zenginleşmesi

En.groundwater recharge

Yağış suyu veya yüzey sularının sızma yoluyla yer altı sularını çoğaltması

N F

Fr.zone de protection des eaux souterraines et superficielles

Tr.yer altı ve yüzey suları koruma bölgesi

En.underground and surface water protection area

N F

Fr.réservation

Tr.yer ayırtma, rezervasyon

En.booking

N F

Fr.localisateur

Tr.yer belirleyici

En.locator

aletli inişte son yaklaşmayı sağlayan verici

N M

Fr.déplacement

Tr.yer değiştirme

En.displacement

N M

Fr.dislocation

Tr.yer değiştirme

En.dislocation

N F

Fr.dictionnaire des translations

Tr.yer değiştirme sözlüğü

En.relocation dictionary

N M

Fr.déménagement

Tr.yer değiştirme, taşıma

En.moving

N M

Fr.remplacement

Tr.yer değiştirme, yerine kullanma, yerine geçme

En.replacement

N M

Fr.déloger

Tr.yer değiştirmek, çıkarmak, çıkmak, ayrılmak

En.

Fr.équipement de support terrestre

Tr.yer destek sistemi

En.ground support system

N M

Fr.moulage au sol

Tr.yer dökümü

En.floor molding

N M

Fr.carreau de sol

Tr.yer fayansı

En.floor tile

N M

Fr.groupe électrogène de parc

Tr.yer güç ünitesi

En.ground power unit (gpu)

uçaklar hkk.

N M

Fr.mouvement de terrain

Tr.yer hareketi

En.ground movement

N M

Fr.signet

Tr.yer imi

En.bookmark

N M

Fr.station au sol

Tr.yer istasyonu

En.ground station, earth station

N F

Fr.accélération du sol

Tr.yer ivmesi

En.ground acceleration

N F

Fr.grillage au sol

Tr.yer ızgarası

En.ground grill

N M

Fr.tapis de plancher

Tr.yer kaplaması

En.floor mat

N M

Fr.glissement de terrain

Tr.yer kayması

En.landslide

N M

Fr.matériel de manutention au sol

Tr.yer nakliye teçhizatı

En.ground handling equipment

N M

Fr.fourneau type cuisine

Tr.yer ocağı alev ağzı

En.

N M

Fr.fourneau type cuisine, à double combustion

Tr.yer ocağı çift yanışlı

En.

N M

Fr.fourneau sans ventil de sécurité

Tr.yer ocağı emniyet ventilsiz

En.

N M

Fr.fourneau type cuisine, à gas

Tr.yer ocağı gazlı

En.floor cooker, gas

N M

Fr.radar pénétrant gpr

Tr.yer radarı

En.ground penetrating radar (gpr)

N M

Fr.attaque au sol

Tr.yer saldırı, muharebe

En.ground attack

N F

Fr.céramique de sol

Tr.yer seramiği

En.ground tile

N F

Fr.au-dessus du sol

Tr.yer seviyesinden yükseklik

En.above ground level

Fr.avaloir de sol en plastique

Tr.yer süzgeci sifonu plastik

En.floor drain, plastic

N M

Fr.siphon de sol

Tr.yer süzgeci, yer drenajı, zemin drenajı

En.floor drain

N M

Fr.procès-verbal de mise à dispositon de site, pv de mise à disposition de terrain

Tr.yer teslim tutanağı, işyeri teslim tutanağı

En.site delivery protocole

N M

Fr.mise à la disposition du site, mise à disposition des terrains

Tr.yer teslimi

En.delivery of site, handover of site

idare tarafından yükleniciye yer teslimi

N F

Fr.tracé exploitable mis à la disposition de l'entrepreneur

Tr.yer teslimi yapılmış, çalışılabilir güzergah

En.track delivered available for works

N M

Fr.constat des lieux

Tr.yer tespiti, saha tespiti, arazi tespiti, durum tespiti

En.assessment report

N M

Fr.état des lieux

Tr.yer tespiti, yer tespit raporu

En.situation report

N M

Fr.table sur terre pour les travaux de câblage

Tr.yer tipi sehpa, kablo işleri için

En.ground table, for cabling works

N F

Fr.piège de sol

Tr.yer tuzağı, yer kapanı

En.road trap

N M

Fr.hauteur libre au-dessus du sol

Tr.yer üstü serbest yükseklik

En.free clearence from soil

N F

Fr.système de funiculaire prévu terrestre

Tr.yer üstünde düşünülen funiküler sistemi

En.cable railway system projected on the ground level

N M

Fr.par endroit

Tr.yer yer, bölge bölge

En.per place

Prép.

Fr.orientation

Tr.yer-yön bulma, yön saptama, yön tespiti, oryantasyon

En.orientation, directing

N F

Fr.sous-sol

Tr.yeraltı

En.subsoil

N M

Fr.sousterrain

Tr.yeraltı

En.underground

Adj.

Fr.conduit souterrain

Tr.yeraltı boru

En.underground pipe

N M

Fr.réservoir souterrain

Tr.yeraltı depolama tankları

En.underground storage tank

N M

Fr.projet de funiculaire souterrain

Tr.yeraltı füniküler projesi

En.underground funicular project, underground cable railway project

N M

Fr.station souterraine

Tr.yeraltı istasyonu

En.underground station

N F

Fr.drainage souterrain

Tr.yeraltı kanalizasyon sistemi

En.underground drainage

N M

Fr.exploitation souterraine des mines

Tr.yeraltı madenciliği

En.underground mining

N F

Fr.espace souterrain

Tr.yeraltı mahal

En.underground space

N M

Fr.moyenne tension sous-terrain, mts

Tr.yeraltı orta gerilim

En.underground medium voltage

elektrik

N F

Fr.parking souterrain

Tr.yeraltı otopark, kapalı otopark

En.underground parking

N M

Fr.centrale hydroélectrique souterraine, centrale en caverne

Tr.yeraltı santrali

En.underground power plant, cavern

N F

Fr.nappe phréatique

Tr.yeraltı su düzeyi

En.water table

Taban yatağında biriken yer altı suyunun düzeyi

N F

Fr.écoulement des nappes souterraines

Tr.yeraltı sularının akışı

En.ground water flow

N M

Fr.drainage des eaux souterrains

Tr.yeraltı sularının drenajı

En.drainage of underground water

N M

Fr.drainage des eaux souterrains

Tr.yeraltı sularının drenajı

En.drainage of underground water

N M

Fr.réservoir de la nappe souterraine

Tr.yeraltı suyu deposu

En.underground water storage

N M

Fr.pollution des nappes

Tr.yeraltı suyu kirliliği

En.ground water pollution

N F

Fr.niveau des nappes souterraines

Tr.yeraltı suyu seviyesi

En.ground water level

N M

Fr.badigeonage des parties enterrées

Tr.yeraltı yapıları için badana işleri

En.bitumen based waterproofing for underground structures

N M

Fr.ouvrage souterrain

Tr.yeraltı yapısı

En.underground structure

N M

Fr.abattage en sous-cave

Tr.yeraltında yapılan kesim

En.tree cutting

N M

Fr.déterrer

Tr.yerden çıkartmak (yerin altından)

En.dig out

Fr.plancher chauffant

Tr.yerden ısıtma

En.underfloor heating

N M

Fr.chauffage par le sol

Tr.yerden ısıtma

En.floor heating

N M

Fr.garde au sol

Tr.yerden yükseklik

En.ground clearance

tramvay özelliği

N F

Fr.atterissage

Tr.yere inme, değme

En.touchdown

N M

Fr.attérir

Tr.yere inmek (uçak)

En.land

Fr.atterrir

Tr.yere inmek, iniş yapmak, varmak, gelmek

En.land

Fr.réseau local

Tr.yerel ağ

En.local area network (lan)

N M

Fr.paramètres du réseau local

Tr.yerel ağ ayarları

En.local network settings

N M

Fr.réseau local d'ordinateur

Tr.yerel alan ağı

En.local area network (lan)

N M

Fr.compte bancaire national

Tr.yerel banka hesabı

En.domestic bank account

N M

Fr.croissance interne

Tr.yerel büyüme

En.internal growth

N F

Fr.volume net des ventes en monnaie locale

Tr.yerel döviz cinsinden net satış hacmi

En.local currency net sales volume

N M

Fr.ventilation par aspiration locale

Tr.yerel egzoz havalandırması

En.local exhaust ventilation (lev)

N F

Fr.supplément local

Tr.yerel ek

En.local supplement

N M

Fr.service local

Tr.yerel idare

En.local service

N M

Fr.collectivite territoriale, collectivité locale

Tr.yerel idare, mahalli idare

En.local administration

N F

Fr.effectif local

Tr.yerel işgücü

En.local personnel

Adj.

Fr.compagnie d'assurance local admise

Tr.yerel kabul edilmiş sigorta şirketi

En.local admitted insurance company

N F

Fr.contribution locale

Tr.yerel katkı

En.local contribution

N F

Fr.condition locale

Tr.yerel koşul

En.local condition

N F

Fr.tableau de commande local, tcl

Tr.yerel kumanda panosu

En.local control panel, local control board

elektrik

N M

Fr.cour locale, tribunal local

Tr.yerel mahkeme

En.local court

N F

Fr.matériau local

Tr.yerel malzeme

En.local material

N M

Fr.autorité locale

Tr.yerel merciler

En.local authority

N F

Fr.localier

Tr.yerel muhabir

En.local editor

Fr.monnaie locale

Tr.yerel para birimi

En.domestic currency

N F

Fr.marchés actions en monnaie locale

Tr.yerel para birimleri üzerinden hisse senetleri piyasaları

En.stock markets in local currency

N M

Fr.à la discrétion du marché local

Tr.yerel pazarın takdirinde olmak üzere

En.at local discretion

Prép.

Fr.moyen humain local

Tr.yerel personel

En.local staff

N M

Fr.marché local

Tr.yerel piyasa

En.local market

N M

Fr.lecteur de disque dur

Tr.yerel sabit sürücü

En.local hard drive, hard disk drive (hdd)

N M

Fr.contraintes locales

Tr.yerel sınırlamalar

En.local constraints

N F

Fr.droits d'administrateur locaux

Tr.yerel yönetici izinleri

En.local administrator rights

N MP

Fr.localement

Tr.yerelde, yerel olarak

En.locally

Adv.

Fr.arachide

Tr.yerfıstığı

En.peanut

N F

Fr.bétonnage sur place

Tr.yerinde beton dökümü

En.cast concrete in situ

N M

Fr.service des abonnés absents

Tr.yerinde bulunmayan abone hizmeti

En.absentee service

N M

Fr.service de réponse, service des abonnés absents

Tr.yerinde bulunmayan abone hizmeti, çağrı karşılama hizmeti

En.answering service

N M

Fr.asphalte coulé et béton bitumineux

Tr.yerinde dökme asfalt ve asfaltlı beton

En.gussasphalt and asphaltic concrete

N M

Fr.béton banché, béton coulé en place

Tr.yerinde dökme beton

En.cast in place concrete

N M

Fr.tablier en dalle en béton armé

Tr.yerinde dökme betondan tabliye

En.slab in cast in situ concrete

N M

Fr.pieux coulés en place

Tr.yerinde dökme kazıklar

En.cast in place piles

N MP

Fr.béton coulé sur place

Tr.yerinde dökülmüş beton

En.concrete cast in situ

N M

Fr.couler en place

Tr.yerinde döküm (kalıba döküm)

En.cast in situ

Fr.produits semi-ouvrés isolés sur site

Tr.yerinde izole (yalıtılmış) ara maddeler

En.on-site isolated intermediates

N MP

Fr.soudage sur place

Tr.yerinde kaynak

En.in-situ welding

N M

Fr.essai sur place

Tr.yerinde kontrol, yerinde test

En.in-situ test

N M

Fr.assemblage sur chantier

Tr.yerinde montaj, sahada montaj

En.site assembly

N M

Fr.délivré à la place précisée (dap)

Tr.yerinde ödeme şeklinde teslim (dap)

En.delivered at place (dap)

Adj.

Fr.impraticâble

Tr.yerinde olmayan

En.impractical

Adj.

Fr.

Tr.yerinde saymak (hisse fiyatı için)

En.stagnate

Fr.lixiviation sur place

Tr.yerinde süzme

En.in-situ leaching

N F

Fr.nettoyage sur place

Tr.yerinde temizleme

En.cleaned in place, clean in place (cip)

N M

Fr.essai in situ

Tr.yerinde test, sahada test, saha testi

En.test in situ

N M

Fr.travaux de câblage sur place

Tr.yerinde yapılan kablo döşeme hizmetleri (genelde müşteri binasında)

En.on-premises wiring

N M

Fr.lavé sur place

Tr.yerinde yıkama

En.rinsed in place, rinse in place

Fr.in-situ, sur place, sur site

Tr.yerinde, sahada (olması gerektiği yerde)

En.in-situ

Adv.

Fr.pertinent

Tr.yerinde, uygun

En.pertinent, relevant

uygun açıklama, yerinde açıklama

Adj.

Fr.judicieux,euse

Tr.yerinde, uygun, makul

En.judicious

Il a été jugé judicieux de f. qqch

Adj.

Fr.dislocation

Tr.yerinden oynama, yerinden çıkma

En.breaking up

N F

Fr.décentralisation

Tr.yerinden yönetim prensibi

En.decentralization

N F

Fr.en lieu et place de

Tr.yerine

En.in lieu of

Adv.

Fr.au lieu de

Tr.yerine

En.rather than

Prép.

Fr.agir au nom de, agir pour

Tr.yerine bakmak

En.act for

Fr.substituer à

Tr.yerine geçme, yerine koyma

En.substitute

Fr.remplace

Tr.yerine geçmek

En.supersede

Fr.décharge d'un rapport

Tr.yerine getirilmesi

En.discharge of the rapport of board of directors

N F

Fr.selon le cas

Tr.yerine göre

En.as appropriate

Fr.substituer qn, qch à

Tr.yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

En.substitute, replace

Fr.

Tr.yerine ulaşmayan sevkıyatlarla ilgili yapılan soruşturma

En.trace

Fr.situer

Tr.yerini belirlemek

En.spot, locate

Fr.localiser

Tr.yerini belirlemek

En.locate

Fr.répartir, attribuer, affecter

Tr.yerini belirlemek, tahsis etmek

En.allocate

Fr.rattraper, remédier à

Tr.yerini doldurmak

En.compensate

Fr.déformation de l'écorce terrestre

Tr.yerkabuğu deformasyonu

En.crustal deformation

N F

Fr.réduire qch en poussière

Tr.yerle bir etmek, yakıp yok etmek

En.

Fr.

Tr.yerler (başka yerlerdeki anlamları)

En.fora (meanings in other fora)

Fr.remise en état des lieux

Tr.yerlerin eski hale getirilmesi, demobilizasyon

En.demobilization

N F

Fr.incorporé

Tr.yerleşik

En.built-in

Adj.

Fr.taxe de domiciliation bancaire

Tr.yerleşik banka vergileri

En.local bank charges

N F

Fr.emplacement

Tr.yerleşim

En.ubication

yerleşim planı vs.

N M

Fr.trame, tramage

Tr.yerleşim (aplikasyon)

En.

N M

Fr.dommage du aux inondations dans un milieu urbain

Tr.yerleşim alanında sel hasarı

En.flood damage in an urbanized area

N M

Fr.contrainte d'implantation

Tr.yerleşim güçlüğü

En.application difficulty

N F

Fr.centre de population

Tr.yerleşim merkezi

En.center of population

N M

Fr.débords

Tr.yerleşim mesafeleri

En.distance

Büzlerin arasındaki

N MP

Fr.plan d'implantation

Tr.yerleşim planı

En.layout plan

N M

Fr.plan de calage

Tr.yerleşim planı

En.setting plan

N M

Fr.plan d'installation

Tr.yerleşim planı

En.installation plan

N M

Fr.plan de disposition

Tr.yerleşim planı

En.location plan

yanlış bir ifadedir ama sıklıkla görülebilir

N M

Fr.maillage

Tr.yerleşim şeması

En.

N M

Fr.produit de calage, appareil de calage

Tr.yerleşim ürünü

En.wedging device

demiryolu

N M

Fr.quartier d'implantation

Tr.yerleşim yeri

En.

N M

Fr.zone d'habitation, quartier résidentiel

Tr.yerleşim yeri, meskun mahal

En.residential area, residential district

N F

Fr.implantation (d'un ouvrage d'art)

Tr.yerleşim, aplikasyon

En.setting out (of a structure, a bridge)

N F

Fr.s'installer

Tr.yerleşmek, oturmak

En.

Fr.mise en place

Tr.yerleştirilmesi, uygulama, montaj

En.place sth.

N F

Fr.

Tr.yerleştirme istasyonu

En.docking port

Fr.

Tr.yerleştirme plakaları

En.settling plates

Fr.installation

Tr.yerleştirme, kurulum, tesisat

En.installation, establishment, facilities

N F

Fr.disposer

Tr.yerleştirmek, düzenlemek, düzeltmek

En.dispose, arrange, prepare

Fr.déposer

Tr.yerleştirmek, koymak, yatırmak, eklemek, yerine koymak

En.depose, put, set, lay down, deposit (money)

Fr.positionner

Tr.yerleştirmek, kurmak, konumlandırmak, yer tespiti yapmak

En.position

Fr.installer

Tr.yerleştirmek, kurmak, koymak, monte etmek

En.install

öngerme

Fr.indigène

Tr.yerli

En.indigenous

Adj.

Fr.emploi local

Tr.yerli istihdam

En.local employment

N M

Fr.taux d'intégration locale

Tr.yerli katkı oranı

En.local content ratio

N M

Fr.hors sol

Tr.yeryüzünde, yerin üstünde, yüksekte

En.aboveground

Fr.déployer d'intenses efforts

Tr.yoğun çaba harcamak, büyük uğraşlar vermek

En.deploy immense efforts

Fr.barrière routière

Tr.yol bariyeri

En.road barrier

N F

Fr.séparateur de voie

Tr.yol bariyeri

En.road barrier

N M

Fr.barrière routière type barrière avec peinture

Tr.yol bariyeri, boyalı

En.barrier with painting

N F

Fr.plan d'implantation de signalisation routière

Tr.yol işaretleri yerleşim planı

En.road signage layout plan

N M

Fr.voirie et parcs relais

Tr.yol ve park yerleri

En.roads and parks

N F

Fr.par suite de la non réalisation de ses obligations

Tr.yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle

En.following the non-fullfillment of its liabilities

Prép.

Fr.remplacer, annuler

Tr.yürürlükten kaldırmak, yerine geçmek

En.supersede

Fr.payer les pertes

Tr.zararı kapatmak

En.cover a loss

Fr.dalle de sol

Tr.zemin döşemesi, yer döşemesi

En.floor slab

N F

Fr.couche de sol

Tr.zemin tabakası

En.earth layer, foundation layer

N F

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.