Teknik Terminoloji

Anasayfa Sayı Çevir Kategoriler Kullanım Hakkımızda İletişim

Qqch Tercümesi

Fransızca Türkçe İngilizce Teknik Terimler Sözlüğü

İçinde Geçenler 114

Fransızca

Türkçe

İngilizce

Kategori

avoir pour objet de f qqch.

amacı, konusu şu olmak

to be the subject of sth.

Hukuk

Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...

V

se mettre d'accord sur f. qqch sur qqch, s'entendre sur

agree on sth, come to an agreement on sth

Diğer

V

n'arrêter pas de f. qqch.

aralıksız bir şey yapmak, hiç durmadan bir şey yapmak

keep on doing sth

Diğer

V

expurger de qqch

arındırmak, temizlemek

Diğer

V

başkanlık etmek, liderlik etmek

Diğer

V

procéder à qqch

başlamak, devam etmek, geçmek, bir işi yapmaya geçmek

Diğer

V

merci de faire qqch

bilgilerini rica ederim

i would like to ask you to do sth

Hukuk

avoir une largeur sur qqn, qqch

bir adım önde olmak

be one step ahead of sthsmb

Diğer

V

donner un point sur qqch

bir konu hakkında bilgi vermek

Diğer

V

se mettre au courant entièrement de qqch

bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek

make oneself fully aware of sth

Hukuk

V

bir şey için çalışmak, uğraşmak, hedeflemek, amaçlamak

aim for, strive for

Diğer

V

mains dans la main pour qqch

bir şey için el ele, el ele vermek

hand in hand for sth

Diğer

se réserver le droit de faire qqch

bir şey yapma hakkını saklı tutmak

reserve the right to do sth

Hukuk

V

ne manquer pas de f. qqch.

bir şey yapmadan geçmemek, yapmayı unutmamak

don't forget to do sth.

Diğer

V

à l'effet de f. qqch.

bir şey yapmak amacıyla

in order to do sth

Diğer

Prép.

il est de notre devoir de f. qqch

bir şey yapmak bizim görevimizdir

it is our duty to do sth

Diğer

V

engager une course contre la montre pour f. qqch.

bir şey yapmak için zamana karşı yarış içerisine girmek

race against time to do sth

Diğer

V

renoncer à f. qqch

bir şey yapmaktan vazgeçmek, feragat etmek

give up doing sth, renounce

Diğer

V

être astreint à faire qqch

bir şey yapması gerekmek

to be forced to do sth.

Hukuk

V

avoir à faire qqch.

bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak

have to do sth, must do sth.

Hukuk

V

n'avoir pas de lieu de faire qqch

bir şey yapmaya gerek yok

there is no need for doing sth.

Diğer

V

s'efforcer de f. qqch

bir şey yapmaya uğraşmak

strive to do sth.

Diğer

V

avoir droit à qqch

bir şey yapmaya yetkili olmak

be entitled to do sth

Hukuk

Syn. Avoir le droit de faire qqch

V

être habilité à faire qqch

bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak

authorized to do sth

Diğer

V

tenir à faire qqch.

bir şey yapmayı istemek

would like to do sth

Diğer

V

se permettre de f qqch

bir şey yapmayı karşılayabilmek (ekonomik olarak)

afford to do sth

Diğer

V

se rappeler avoir fait qqch

bir şey yaptığını hatırlamak

recall doing sth.

Diğer

V

indépendamment de qqch

bir şeyden bağımsız olarak, bir şeye bakılmaksızın

regardless of sth

Diğer

Adv.

tirer le maximum de qqch

bir şeyden maksimum yararlanmak

get the most out of

Diğer

N M

être dispensé de qqch

bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak

be dispensed of sth

Hukuk

V

faire référence à qqch

bir şeye atıf yapmak, göndermede bulunmak, referans vermek

Diğer

V

être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch

bir şeye bağlı olmak, göre

depend on sth, subject to sth

Diğer

V

assortir qqch. de qqch.

bir şeye bir şey eklemek, bir şeyi bir şey ile tamamlamak

match, accompany sth. with sth.

Hukuk

Assortir une convention de nouvelles conditions

V

être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch

bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak

base on sth., base upon sth.

Diğer

V

être susceptible de qqch, être capable de qqch

bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak

Diğer

V

donner lieu à qqch

bir şeye yol açmak, sebep olmak

Diğer

V

céder qqch à qqn

bir şeyi birisine bırakmak, terk etmek

hand over, concede, transfer

Diğer

Sözleşmelerde geçer

V

faire un point sur qqch

bir şeyi değerlendirmek, görüşmek, incelemek

treat, evaluate

Diğer

V

prendre note de qqch

bir şeyi not etmek, not düşmek

Diğer

V

prendre connaissance de qqch.

bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak

study sth, examine sth.

Diğer

V

d'où l'intérêt de faire qqch

bir şeyi yapmak işte bu nedenle önemlidir

this is why it is important to do sth

Diğer

confier qqch. à qqn.

bir şeyii birine vermek, tevdi etmek

entrust sth. to smb, confide

Hukuk

V

être sans incidence sur qqch.

bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması

have no effect on sth

Diğer

V

absence quasi-totale de qqch

bir şeyin neredeyse tamamen eksik olması

almost complete lack of sth

Diğer

N F

faire partie de qqch

bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak

be the part of sth

Diğer

V

prendre en charge de faire qqch.

bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

Hukuk

V

donner à qn le droit de faire qqch

birine bir şey yapma hakkı vermek

entitle smb to do sth

Ekonomi

V

prévenir qn. de qqch.

birini birşeyden haberdar etmek, bildirmek, bilgi vermek

warn smb, anticipate, inform

Diğer

V

entrecroisement de qqch et qqch

çapraz geçişli yapı, iki şeyin üst üste geçmesi (borular, kanalizasyon vb.)

Sanat Yapıları

N M

donner suit à qqch

cevap vermek, geri dönüş yapmak, devamını getirmek

reply, get back

Diğer

V

être passible de qqch

cezaya müstahak olmak

Hukuk

V

qui vaut, convenir de f qqch

be worth of sth

Diğer

Pron.

ne pas cesser de faire qqch.

devam ettirmek, sürdürmek, durmamak

continue, not to stop doing sth., keep on doing sth

Diğer

V

veiller à qqch.

dikkat etmek, için uğraşmak, özen göstermek

look after sth.

Diğer

V

être passionné par qqch

düşkün olmak

be passionnate about

Diğer

V

düzenlemek, gerçekleştirmek

hold, organize, (a meeting)

Diğer

V

tenter de f qqch

Diğer

V

avoir accès à qqch

erişimi olmak, girebilir olmak, girmek

have access to sth

Diğer

V

nous vous demandons de bien vouloir (faire qqch)

gereği arz olunur

were hereby ask

Hukuk

rester en retrait de qqch.

gerisinde kalmak

stay in the background, remain on the sidelines

Ekonomi

V

tenir compte de qqch.

göz önünde bulundurmak, göz önüne almak, hesaba katmak

take into consideration, take into account

Diğer

V

mettre qqch. en évidence

gözler önüne serrmek, açıklığa çıkarmak, aydınlığa kavuşturmak

emphasize, highlight, reveal

Diğer

V

dédouaner qqch

gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

clear from customs

Diğer

V

aviser qqn de qqch.

haberdar etmek, haber vermek, bilgi vermek

Diğer

V

avoir le droit de f qqch.

to have the right to do sth.

Hukuk

V

garder le droit de faire qqch

hakkını saklı tutar

retain the right of doing sth

Hukuk

V

abstention de f. qqch.

harekete geçme

Hukuk

N F

exception faite de qqch, à l'exception de qqch

exclusive of sth

Diğer

N F

être conforme à tous égards à qqch

her açıdan bir şeye uygun olmak

conform in all respects to

Makineler

V

avoir le droit de décider sur qqch

hükmedilebilme

have the right to decide upon sth

Hukuk

V

donner décharge à qqch, décharger qqn de qqch

ibra etmek, aklamak, temize çıkarmak

grant a discharge, discharge, acquit

Hukuk

V

omission de f. qqch.

Hukuk

N F

retarder qqch par negligence

ihmal neticesinde bir şeyi geciktirmek

delay sth as a result of negligence

Diğer

V

selon le cas, au besoin, sur la base des besoins de qqch

ihtiyaçlar temelinde

on an as needed basis

Tıp

Adv.

associer qqch à qqch.

ile birleştirmek

Diğer

V

procéder de qqch.

ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak

come from, originate in

Diğer

V

première ligne de défense pour le contrôle de qqch

first line screening

Malzemeler

N F

déclarer et accepter de f. qqch.

kabul ve beyan etmek (bir şey yapmayı)

declare and state that

Hukuk

Sözleşmelerde geçer

V

s'engager à f. qqch

kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek

to be committed to do sth., engage in doing sth

Diğer

V

être requis de qqch

kendisinden bir şey istenmek, talep edilmek (resmi)

Diğer

V

contrecarrer qqch, qqn

Siyasi

V

évaluation de la valeur de qqch

kıymet takdiri, değer takdiri

appraisal of the value of sth

Hukuk

N F

être ouver à qqch, accepter

kucaklayan, açık olan, bir şeye açık olan

Diğer

V

kullanmak, -e başvurmak

Hukuk

User d'un droit: To exercise a right, ...

V

être privé de qqch

be deprived of sth

Hukuk

V

avoir le plaisir (de f qqch)

memnuniyet duymak

Diğer

V

loisible, il est loisible de f. qqch.

it is possible to do sth.

Diğer

faire réaliser qqch au nom et pour le compte de qqn

nam-ı hesabınıza yaptırılmak

where you will be liable for the costs

Diğer

V

nişan almak, hedef almak

Diğer

V

avoir l'intention de f. qqch

Diğer

V

garantir qqch en avance et prendre qqch en charge

peşinen tekeffül ederek üstlenmek

guarantee sth in advance and assume a liability (take on a liability)

Hukuk

V

disposer de qqch.

have sth. at one's disposal

Diğer

V

être tenu de f. qqch.

sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek

to be required, obliged to do something

Diğer

Sözleşmelerde

V

assumer la responsabilité de qqch

sorumluluk almak

take over responsibility, take on responsibility, take responsibility

Diğer

V

prendre l'engagement de f. qqch. , promettre de f. qqch

taahhüdünde bulunmak

Hukuk

V

s'obliger à faire qqch

engage in doing sth, accept

Hukuk

V

soumettre qqch. à l'appreciation de qn.

takdirlerine arz etmek

submit sth. to smb's discretion, appreciation, consideration

Hukuk

V

adapter qqch. à qqch.

takmak, uydurmak, uyarlamak, adapte etmek

adapt sth. to sth.

Diğer

V

s'approvisoner en qqch

tedarik etmek, satın almak

supply, purchase

Teknik Ofis

V

chercher à f. qqch

uğraşmak, yapmaya çalışmak

seek to do sth.

Diğer

V

adhérer à qqch.

üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak

adherence, adhere

Diğer

V

mettre qqch en pratique

uygulamak, uygulamaya koymak, uygulamaya almak, hayata almak

put sth in practice

Diğer

V

soufrir les conséquences de qqch

vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

bear the results

Diğer

V

exporter qqch vers

yabancı bir ülkeye ihracat yapmak

Ekonomi

V

être en mesure de faire qqch

yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

be able to do sth, capable of doing sth

Diğer

V

échouer à f. qqch.

fail to do sth.

Diğer

V

procéder à qqch.

yapmak, gerçekleştirmek, yapmaya geçmek

proceed, set about

Diğer

V

cesser de f. qqch.

yapmayı bırakmak, yapmaya son vermek, sürdürmemek

stop doing sth.

Diğer

V

compter f. qqch.

yapmayı düşünmek, tasarlamak, ummak, planlamak

plan to do sth., intend to do sth.

Diğer

V

s'engager à faire qqch

yapmayı taahhüt etmek

engage in doing sth

Hukuk

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

V

tirer bénéfice de qqch

yararlanmak, kâr elde etmek

Hukuk

N M

suspension (de qqn de f. qqch)

Diğer

N F

charger qqn. de f. qqch.

yüklemek, üstlenmek, birine bir görev vermek

put smb. in charge of sth., charge smb. with sth.

Hukuk

V

faire face à qqch

yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

Diğer

V

Fr.avoir pour objet de f qqch.

Tr.amacı, konusu şu olmak

En.to be the subject of sth.

Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...

V

Fr.se mettre d'accord sur f. qqch sur qqch, s'entendre sur

Tr.anlaşmak

En.agree on sth, come to an agreement on sth

V

Fr.n'arrêter pas de f. qqch.

Tr.aralıksız bir şey yapmak, hiç durmadan bir şey yapmak

En.keep on doing sth

V

Fr.expurger de qqch

Tr.arındırmak, temizlemek

En.expurgate

V

Fr.présider qqch

Tr.başkanlık etmek, liderlik etmek

En.preside sth

V

Fr.procéder à qqch

Tr.başlamak, devam etmek, geçmek, bir işi yapmaya geçmek

En.proceed

V

Fr.merci de faire qqch

Tr.bilgilerini rica ederim

En.i would like to ask you to do sth

Fr.avoir une largeur sur qqn, qqch

Tr.bir adım önde olmak

En.be one step ahead of sthsmb

V

Fr.donner un point sur qqch

Tr.bir konu hakkında bilgi vermek

En.

V

Fr.se mettre au courant entièrement de qqch

Tr.bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek

En.make oneself fully aware of sth

V

Fr.viser à qqch

Tr.bir şey için çalışmak, uğraşmak, hedeflemek, amaçlamak

En.aim for, strive for

V

Fr.mains dans la main pour qqch

Tr.bir şey için el ele, el ele vermek

En.hand in hand for sth

Fr.se réserver le droit de faire qqch

Tr.bir şey yapma hakkını saklı tutmak

En.reserve the right to do sth

V

Fr.ne manquer pas de f. qqch.

Tr.bir şey yapmadan geçmemek, yapmayı unutmamak

En.don't forget to do sth.

V

Fr.à l'effet de f. qqch.

Tr.bir şey yapmak amacıyla

En.in order to do sth

Prép.

Fr.il est de notre devoir de f. qqch

Tr.bir şey yapmak bizim görevimizdir

En.it is our duty to do sth

V

Fr.engager une course contre la montre pour f. qqch.

Tr.bir şey yapmak için zamana karşı yarış içerisine girmek

En.race against time to do sth

V

Fr.renoncer à f. qqch

Tr.bir şey yapmaktan vazgeçmek, feragat etmek

En.give up doing sth, renounce

V

Fr.être astreint à faire qqch

Tr.bir şey yapması gerekmek

En.to be forced to do sth.

V

Fr.avoir à faire qqch.

Tr.bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak

En.have to do sth, must do sth.

V

Fr.n'avoir pas de lieu de faire qqch

Tr.bir şey yapmaya gerek yok

En.there is no need for doing sth.

V

Fr.s'efforcer de f. qqch

Tr.bir şey yapmaya uğraşmak

En.strive to do sth.

V

Fr.avoir droit à qqch

Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak

En.be entitled to do sth

Syn. Avoir le droit de faire qqch

V

Fr.être habilité à faire qqch

Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak

En.authorized to do sth

V

Fr.tenir à faire qqch.

Tr.bir şey yapmayı istemek

En.would like to do sth

V

Fr.se permettre de f qqch

Tr.bir şey yapmayı karşılayabilmek (ekonomik olarak)

En.afford to do sth

V

Fr.se rappeler avoir fait qqch

Tr.bir şey yaptığını hatırlamak

En.recall doing sth.

V

Fr.indépendamment de qqch

Tr.bir şeyden bağımsız olarak, bir şeye bakılmaksızın

En.regardless of sth

Adv.

Fr.tirer le maximum de qqch

Tr.bir şeyden maksimum yararlanmak

En.get the most out of

N M

Fr.être dispensé de qqch

Tr.bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak

En.be dispensed of sth

V

Fr.faire référence à qqch

Tr.bir şeye atıf yapmak, göndermede bulunmak, referans vermek

En.reference

V

Fr.être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch

Tr.bir şeye bağlı olmak, göre

En.depend on sth, subject to sth

V

Fr.assortir qqch. de qqch.

Tr.bir şeye bir şey eklemek, bir şeyi bir şey ile tamamlamak

En.match, accompany sth. with sth.

Assortir une convention de nouvelles conditions

V

Fr.être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch

Tr.bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak

En.base on sth., base upon sth.

V

Fr.être susceptible de qqch, être capable de qqch

Tr.bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak

En.

V

Fr.donner lieu à qqch

Tr.bir şeye yol açmak, sebep olmak

En.give rise to

V

Fr.céder qqch à qqn

Tr.bir şeyi birisine bırakmak, terk etmek

En.hand over, concede, transfer

Sözleşmelerde geçer

V

Fr.faire un point sur qqch

Tr.bir şeyi değerlendirmek, görüşmek, incelemek

En.treat, evaluate

V

Fr.prendre note de qqch

Tr.bir şeyi not etmek, not düşmek

En.take note of

V

Fr.prendre connaissance de qqch.

Tr.bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak

En.study sth, examine sth.

V

Fr.d'où l'intérêt de faire qqch

Tr.bir şeyi yapmak işte bu nedenle önemlidir

En.this is why it is important to do sth

Fr.confier qqch. à qqn.

Tr.bir şeyii birine vermek, tevdi etmek

En.entrust sth. to smb, confide

V

Fr.être sans incidence sur qqch.

Tr.bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması

En.have no effect on sth

V

Fr.absence quasi-totale de qqch

Tr.bir şeyin neredeyse tamamen eksik olması

En.almost complete lack of sth

N F

Fr.faire partie de qqch

Tr.bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak

En.be the part of sth

V

Fr.prendre en charge de faire qqch.

Tr.bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

En.assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

V

Fr.donner à qn le droit de faire qqch

Tr.birine bir şey yapma hakkı vermek

En.entitle smb to do sth

V

Fr.prévenir qn. de qqch.

Tr.birini birşeyden haberdar etmek, bildirmek, bilgi vermek

En.warn smb, anticipate, inform

V

Fr.entrecroisement de qqch et qqch

Tr.çapraz geçişli yapı, iki şeyin üst üste geçmesi (borular, kanalizasyon vb.)

En.weaving

N M

Fr.donner suit à qqch

Tr.cevap vermek, geri dönüş yapmak, devamını getirmek

En.reply, get back

V

Fr.être passible de qqch

Tr.cezaya müstahak olmak

En.

V

Fr.qui vaut, convenir de f qqch

Tr.değmek

En.be worth of sth

Pron.

Fr.ne pas cesser de faire qqch.

Tr.devam ettirmek, sürdürmek, durmamak

En.continue, not to stop doing sth., keep on doing sth

V

Fr.veiller à qqch.

Tr.dikkat etmek, için uğraşmak, özen göstermek

En.look after sth.

V

Fr.être passionné par qqch

Tr.düşkün olmak

En.be passionnate about

V

Fr.tenir qqch.

Tr.düzenlemek, gerçekleştirmek

En.hold, organize, (a meeting)

V

Fr.tenter de f qqch

Tr.el atmak

En.attempt

V

Fr.avoir accès à qqch

Tr.erişimi olmak, girebilir olmak, girmek

En.have access to sth

V

Fr.nous vous demandons de bien vouloir (faire qqch)

Tr.gereği arz olunur

En.were hereby ask

Fr.rester en retrait de qqch.

Tr.gerisinde kalmak

En.stay in the background, remain on the sidelines

V

Fr.tenir compte de qqch.

Tr.göz önünde bulundurmak, göz önüne almak, hesaba katmak

En.take into consideration, take into account

V

Fr.mettre qqch. en évidence

Tr.gözler önüne serrmek, açıklığa çıkarmak, aydınlığa kavuşturmak

En.emphasize, highlight, reveal

V

Fr.dédouaner qqch

Tr.gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

En.clear from customs

V

Fr.aviser qqn de qqch.

Tr.haberdar etmek, haber vermek, bilgi vermek

En.inform smb

V

Fr.avoir le droit de f qqch.

Tr.hakkı olmak

En.to have the right to do sth.

V

Fr.garder le droit de faire qqch

Tr.hakkını saklı tutar

En.retain the right of doing sth

V

Fr.abstention de f. qqch.

Tr.harekete geçme

En.

N F

Fr.exception faite de qqch, à l'exception de qqch

Tr.hariç

En.exclusive of sth

N F

Fr.être conforme à tous égards à qqch

Tr.her açıdan bir şeye uygun olmak

En.conform in all respects to

V

Fr.avoir le droit de décider sur qqch

Tr.hükmedilebilme

En.have the right to decide upon sth

V

Fr.donner décharge à qqch, décharger qqn de qqch

Tr.ibra etmek, aklamak, temize çıkarmak

En.grant a discharge, discharge, acquit

V

Fr.omission de f. qqch.

Tr.ihmal etmek

En.neglect

N F

Fr.retarder qqch par negligence

Tr.ihmal neticesinde bir şeyi geciktirmek

En.delay sth as a result of negligence

V

Fr.selon le cas, au besoin, sur la base des besoins de qqch

Tr.ihtiyaçlar temelinde

En.on an as needed basis

Adv.

Fr.associer qqch à qqch.

Tr.ile birleştirmek

En.associate

V

Fr.procéder de qqch.

Tr.ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak

En.come from, originate in

V

Fr.première ligne de défense pour le contrôle de qqch

Tr.ilk kontrol

En.first line screening

N F

Fr.déclarer et accepter de f. qqch.

Tr.kabul ve beyan etmek (bir şey yapmayı)

En.declare and state that

Sözleşmelerde geçer

V

Fr.s'engager à f. qqch

Tr.kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek

En.to be committed to do sth., engage in doing sth

V

Fr.être requis de qqch

Tr.kendisinden bir şey istenmek, talep edilmek (resmi)

En.required

V

Fr.contrecarrer qqch, qqn

Tr.kınamak

En.

V

Fr.évaluation de la valeur de qqch

Tr.kıymet takdiri, değer takdiri

En.appraisal of the value of sth

N F

Fr.être ouver à qqch, accepter

Tr.kucaklayan, açık olan, bir şeye açık olan

En.embracing

V

Fr.user de qqch.

Tr.kullanmak, -e başvurmak

En.use, exercise

User d'un droit: To exercise a right, ...

V

Fr.être privé de qqch

Tr.mahrum kalmak

En.be deprived of sth

V

Fr.avoir le plaisir (de f qqch)

Tr.memnuniyet duymak

En.be pleased

V

Fr.loisible, il est loisible de f. qqch.

Tr.mümkün

En.it is possible to do sth.

Fr.faire réaliser qqch au nom et pour le compte de qqn

Tr.nam-ı hesabınıza yaptırılmak

En.where you will be liable for the costs

V

Fr.viser qqch

Tr.nişan almak, hedef almak

En.aim at

V

Fr.avoir l'intention de f. qqch

Tr.niyet etmek

En.intend

V

Fr.garantir qqch en avance et prendre qqch en charge

Tr.peşinen tekeffül ederek üstlenmek

En.guarantee sth in advance and assume a liability (take on a liability)

V

Fr.disposer de qqch.

Tr.sahip olmak

En.have sth. at one's disposal

V

Fr.être tenu de f. qqch.

Tr.sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek

En.to be required, obliged to do something

Sözleşmelerde

V

Fr.assumer la responsabilité de qqch

Tr.sorumluluk almak

En.take over responsibility, take on responsibility, take responsibility

V

Fr.prendre l'engagement de f. qqch. , promettre de f. qqch

Tr.taahhüdünde bulunmak

En.pledge

V

Fr.s'obliger à faire qqch

Tr.taahhüt etmek

En.engage in doing sth, accept

V

Fr.soumettre qqch. à l'appreciation de qn.

Tr.takdirlerine arz etmek

En.submit sth. to smb's discretion, appreciation, consideration

V

Fr.adapter qqch. à qqch.

Tr.takmak, uydurmak, uyarlamak, adapte etmek

En.adapt sth. to sth.

V

Fr.s'approvisoner en qqch

Tr.tedarik etmek, satın almak

En.supply, purchase

V

Fr.chercher à f. qqch

Tr.uğraşmak, yapmaya çalışmak

En.seek to do sth.

V

Fr.adhérer à qqch.

Tr.üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak

En.adherence, adhere

V

Fr.mettre qqch en pratique

Tr.uygulamak, uygulamaya koymak, uygulamaya almak, hayata almak

En.put sth in practice

V

Fr.soufrir les conséquences de qqch

Tr.vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

En.bear the results

V

Fr.exporter qqch vers

Tr.yabancı bir ülkeye ihracat yapmak

En.export to

V

Fr.être en mesure de faire qqch

Tr.yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

En.be able to do sth, capable of doing sth

V

Fr.échouer à f. qqch.

Tr.yapamamak

En.fail to do sth.

V

Fr.procéder à qqch.

Tr.yapmak, gerçekleştirmek, yapmaya geçmek

En.proceed, set about

V

Fr.cesser de f. qqch.

Tr.yapmayı bırakmak, yapmaya son vermek, sürdürmemek

En.stop doing sth.

V

Fr.compter f. qqch.

Tr.yapmayı düşünmek, tasarlamak, ummak, planlamak

En.plan to do sth., intend to do sth.

V

Fr.s'engager à faire qqch

Tr.yapmayı taahhüt etmek

En.engage in doing sth

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

V

Fr.tirer bénéfice de qqch

Tr.yararlanmak, kâr elde etmek

En.

N M

Fr.suspension (de qqn de f. qqch)

Tr.yasaklanma

En.suspension

N F

Fr.charger qqn. de f. qqch.

Tr.yüklemek, üstlenmek, birine bir görev vermek

En.put smb. in charge of sth., charge smb. with sth.

V

Fr.faire face à qqch

Tr.yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

En.face

V

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.

Sözlükten örnek terimler:

Sözlükten örnek terimler:

yığma yapı, yığma bina, yığma taş bina

yığma yapı, yığma bina, yığma taş bina

fark basınç presostatı

fark basınç presostatı

makine onay testi

makine onay testi

anlaşmalı evlilik

anlaşmalı evlilik

kızaklı priz kole

kızaklı priz kole

asfalt taban tabakası

asfalt taban tabakası

iskonto edilebilir senet

iskonto edilebilir senet

elektrikli fritöz

elektrikli fritöz

yay lambası, ark lambası

yay lambası, ark lambası

hızlandırılmış yaşlandırma

hızlandırılmış yaşlandırma

yüksek fırın cürufu

yüksek fırın cürufu

fazladan maliyet, maliyet artışı

fazladan maliyet, maliyet artışı

sözleşmesi yapılmış anlaşma

sözleşmesi yapılmış anlaşma