Teknik Terminoloji

Anasayfa Sayı Çevir Kategoriler Kullanım Hakkımızda İletişim

Qch Tercümesi

Fransızca Türkçe İngilizce Teknik Terimler Sözlüğü

İçinde Geçenler 242

Fransızca

Türkçe

İngilizce

Kategori

rendre compte de qch

açıklamak, hesap vermek

report, explain

Diğer

V

déposer, poser sa candidature à qch

aday olmak, adaylığını koymak, bir seçime aday olarak katılmak

place his, her candidacy

Diğer

V

mettre qch en état d'alerte

alarm vermek, alarm durumuna geçirmek

Diğer

V

avoir pour objet de f qqch.

amacı, konusu şu olmak

to be the subject of sth.

Hukuk

Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...

V

se mettre d'accord sur f. qqch sur qqch, s'entendre sur

agree on sth, come to an agreement on sth

Diğer

V

n'arrêter pas de f. qqch.

aralıksız bir şey yapmak, hiç durmadan bir şey yapmak

keep on doing sth

Diğer

V

consécutif à qch

ardından, ardı sıra

Diğer

Adj.

expurger de qqch

arındırmak, temizlemek

Diğer

V

s'abriter derrière qch

arkasına gizlenmek, arkasına sığınmak, gölgesine sığınmak

Diğer

V

suspendre qch à qn

Diğer

V

s'attacher à qch, à qn

bağlanmak, sarılmak, kendini vermek, kendini adamak, yapışmak

Diğer

V

servir de prétexte à qch

be the excuse of sth

Diğer

V

mener qch à bonne fin

başarıya ulaştırmak, başarıyla bitirmek

drive sth to success

Diğer

V

başkanlık etmek, liderlik etmek

Diğer

V

donner, livrer l'assaut à qch

Askeri

V

procéder à qqch

başlamak, devam etmek, geçmek, bir işi yapmaya geçmek

Diğer

V

merci de faire qqch

bilgilerini rica ederim

i would like to ask you to do sth

Hukuk

avoir une largeur sur qqn, qqch

bir adım önde olmak

be one step ahead of sthsmb

Diğer

V

s'acquitter de qch

bir borcu vb. ödeyip kurtulmak, bir görevi yapmak, yerine getirmek

honor one's debt, duty, etc.

Diğer

V

se plonger dans qch

bir işe bir şeye dalmak, gömülmek

Diğer

V

donner un point sur qqch

bir konu hakkında bilgi vermek

Diğer

V

se mettre au courant entièrement de qqch

bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek

make oneself fully aware of sth

Hukuk

V

bir şey için çalışmak, uğraşmak, hedeflemek, amaçlamak

aim for, strive for

Diğer

V

mains dans la main pour qqch

bir şey için el ele, el ele vermek

hand in hand for sth

Diğer

chercher à qch

bir şey için uğraşmak, çalışmak

Diğer

V

être doté de qch

bir şey ile donanımlı olmak, bir şeyi olmak

equipped with sth

Diğer

V

se contenter de qch

bir şey ile yetinmek

content with sth

Diğer

V

soucieux de qch

bir şey konusunda çok dikkatli olmak, düşkün olmak, üzerine titremek

Diğer

Adj.

se réserver le droit de faire qqch

bir şey yapma hakkını saklı tutmak

reserve the right to do sth

Hukuk

V

prendre la résolution de f. qch

bir şey yapma kararı almak, yapmaya karar vermek

take a decision to do sth

Diğer

V

ne manquer pas de f. qqch.

bir şey yapmadan geçmemek, yapmayı unutmamak

don't forget to do sth.

Diğer

V

à l'effet de f. qqch.

bir şey yapmak amacıyla

in order to do sth

Diğer

Prép.

il est de notre devoir de f. qqch

bir şey yapmak bizim görevimizdir

it is our duty to do sth

Diğer

V

prendre l'initiative de f. qch

bir şey yapmak için inisiyatif kullanmak

take initiative

Diğer

V

engager une course contre la montre pour f. qqch.

bir şey yapmak için zamana karşı yarış içerisine girmek

race against time to do sth

Diğer

V

se contenter de f. qch

bir şey yapmak ile yetinmek, bir şey yapmış olmakla kalmak (eline bir şey geçmemek)

content with doing sth

Diğer

V

renoncer à f. qqch

bir şey yapmaktan vazgeçmek, feragat etmek

give up doing sth, renounce

Diğer

V

être astreint à faire qqch

bir şey yapması gerekmek

to be forced to do sth.

Hukuk

V

avoir à faire qqch.

bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak

have to do sth, must do sth.

Hukuk

V

prière de f. qch

bir şey yapmasını rica etmek

Diğer

N F

susceptible de f. qch

bir şey yapmaya elverişli olmak, yapabilir olmak, bir şey yapması olası olmak

likely to do sth.

Diğer

Adj.

n'avoir pas de lieu de faire qqch

bir şey yapmaya gerek yok

there is no need for doing sth.

Diğer

V

entreprendre de f. qch

bir şey yapmaya kalkışmak, girişmek

undertake, begin, start

Diğer

V

tenter de f. qch

bir şey yapmaya kalkışmak, girişmek, teşebbüs etmek, yeltenmek

intend to do sth

Diğer

V

s'efforcer de f. qqch

bir şey yapmaya uğraşmak

strive to do sth.

Diğer

V

avoir droit à qqch

bir şey yapmaya yetkili olmak

be entitled to do sth

Hukuk

Syn. Avoir le droit de faire qqch

V

être habilité à faire qqch

bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak

authorized to do sth

Diğer

V

abandonner à qq le soin de f. qch

bir şey yapmayı birine bırakmak, birinin kararına bırakmak

leave smb do sth

Diğer

V

s'aviser de f. qch

bir şey yapmayı düşünmek

Diğer

V

tenir à faire qqch.

bir şey yapmayı istemek

would like to do sth

Diğer

V

être tenté de f. qch

bir şey yapmayı istemek, içinden yapmak gelmek

Diğer

V

se permettre de f qqch

bir şey yapmayı karşılayabilmek (ekonomik olarak)

afford to do sth

Diğer

V

suggérer à qn de f. qch

bir şey yapmayı telkin etmek, tavsiye etmek

suggest smb to do sth

Diğer

V

déplorer de f. qch

bir şey yaptığı için üzülmek

Diğer

V

se rappeler avoir fait qqch

bir şey yaptığını hatırlamak

recall doing sth.

Diğer

V

prétendre f. qch

bir şey yaptığını ileri sürmek, iddia etmek

assert having done sth, claim having done sth

Diğer

V

indépendamment de qqch

bir şeyden bağımsız olarak, bir şeye bakılmaksızın

regardless of sth

Diğer

Adv.

conclure qch de qch

bir şeyden bir şey sonucunu çıkarmak, kanısına varmak

come to the conclusion of

Diğer

V

être avisé de qch

bir şeyden haberi olmak, haberdar olmak

be informed of sth

Diğer

V

abriter qn, qch de qch, contre qch

bir şeyden korumak, bir şeye karşı korumak

shelter smb sth from sth

Diğer

V

tirer le maximum de qqch

bir şeyden maksimum yararlanmak

get the most out of

Diğer

N M

être dispensé de qqch

bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak

be dispensed of sth

Hukuk

V

faire référence à qqch

bir şeye atıf yapmak, göndermede bulunmak, referans vermek

Diğer

V

en fonction de qch

bir şeye bağlı olarak

depending on sth.

Diğer

être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch

bir şeye bağlı olmak, göre

depend on sth, subject to sth

Diğer

V

prendre l'initiative de qch

bir şeye başlamak

take initiative of sth

Diğer

V

assortir qqch. de qqch.

bir şeye bir şey eklemek, bir şeyi bir şey ile tamamlamak

match, accompany sth. with sth.

Hukuk

Assortir une convention de nouvelles conditions

V

être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch

bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak

base on sth., base upon sth.

Diğer

V

susceptible de qch

bir şeye elverişli, yetenekli

Diğer

Open to improvement

Adj.

bir şeye güvenmek, dayanmak, bel bağlamak, sırtını bir şeye dayamak

Diğer

V

prendre intérêt à qch

bir şeye ilgi duymak, bir şey ile ilgilenmek

take interest in sth

Diğer

V

conclure à qch, à f. qch

bir şeye karar vermek, bir şey yapmaya karar vermek

Diğer

V

être susceptible de qqch, être capable de qqch

bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak

Diğer

V

bir şeye tepki vermek, tepki göstermek

Diğer

V

donner lieu à qqch

bir şeye yol açmak, sebep olmak

Diğer

V

avoir recours à qch, qqn

bir şeye, bir yola başvurmak, bir şeyi kullanmak, birinin yardımına başvurmak

Diğer

V

prendre prétexte de qch

bir şeyi bahane etmek, bahane olarak kullanmak

Diğer

V

confronter qch avec, à

bir şeyi başka bir şey ile karşılaştırmak

Diğer

V

baser qch sur qch

bir şeyi bir şeye dayandırmak

Diğer

V

étendre qch à

bir şeyi bir yere yaymak, sermek

Diğer

V

faire don de qch à qn

bir şeyi birine bağışlamak, hibe etmek

make a donation to smb

Diğer

V

abandonner qch à qq

bir şeyi birine bırakmak, vermek

Diğer

V

céder qqch à qqn

bir şeyi birisine bırakmak, terk etmek

hand over, concede, transfer

Diğer

Sözleşmelerde geçer

V

faire un point sur qqch

bir şeyi değerlendirmek, görüşmek, incelemek

treat, evaluate

Diğer

V

prendre qch à la légère

bir şeyi hafife almak, önemsememek, ciddiye almamak, dikkate almamak

Diğer

V

prendre note de qqch

bir şeyi not etmek, not düşmek

Diğer

V

prendre connaissance de qqch.

bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak

study sth, examine sth.

Diğer

V

d'où l'intérêt de faire qqch

bir şeyi yapmak işte bu nedenle önemlidir

this is why it is important to do sth

Diğer

confier qqch. à qqn.

bir şeyii birine vermek, tevdi etmek

entrust sth. to smb, confide

Hukuk

V

être sans incidence sur qqch.

bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması

have no effect on sth

Diğer

V

plonger dans qch

bir şeyin içine dalmak, bir şeye dalmak, gömülmek

Diğer

V

absence quasi-totale de qqch

bir şeyin neredeyse tamamen eksik olması

almost complete lack of sth

Diğer

N F

faire partie de qqch

bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak

be the part of sth

Diğer

V

bir şeyin sıçrayışı, yükselişi

Diğer

N M

prendre en charge de faire qqch.

bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

Hukuk

V

attacher qch à

birine bir şey vermek

attach sth to smb

Diğer

V

donner à qn le droit de faire qqch

birine bir şey yapma hakkı vermek

entitle smb to do sth

Ekonomi

V

défendre à qn de f. qch

birine bir şey yapmayı yasaklamak, men etmek

Diğer

V

promettre qch à qn

birine bir şeyi söz vermek

Diğer

V

infliger qch à qn

birine ceza vermek, birini bir cezaya çarptırmak

Diğer

V

servir de cible à qn, à qch

birine, bir şeye hedef olmak

become the target of sth

Diğer

V

rallier qn à qch

birini bir tarafa çekmek, bir kişiyi kazanmak, bir insanı bir tarafa katmak

Diğer

V

prévenir qn. de qqch.

birini birşeyden haberdar etmek, bildirmek, bilgi vermek

warn smb, anticipate, inform

Diğer

V

exclure qn, qch de qch

birini, bir şeyi bir yerden çıkarmak, atmak, kovmak

Diğer

V

priver qch de qqn

birinin elinden bir şeyi almak, onu yoksun bırakmak

deprive smb of sth

Diğer

V

ajouter foi à qch

birisine inanmak, güvenmek

trust, believe in

Diğer

V

boyun eğmek, uymak, razı gelmek

Diğer

V

mettre qn, qch en défaite

bozguna uğratmak, yenmek

Askeri

V

entrecroisement de qqch et qqch

çapraz geçişli yapı, iki şeyin üst üste geçmesi (borular, kanalizasyon vb.)

Sanat Yapıları

N M

donner suit à qqch

cevap vermek, geri dönüş yapmak, devamını getirmek

reply, get back

Diğer

V

être passible de qqch

cezaya müstahak olmak

Hukuk

V

porter un coup à qch

darbe vurmak, darbe indirmek

strike, make a blow

Diğer

V

résistant à qch

dayanıklı, mukavim

resistant to sth

Malzemeler

Adj.

qui vaut, convenir de f qqch

be worth of sth

Diğer

Pron.

mettre qch à l'épreuve

denemek, test etmek, kontrol etmek

Kalite - Laboratuvar

V

ne pas cesser de faire qqch.

devam ettirmek, sürdürmek, durmamak

continue, not to stop doing sth., keep on doing sth

Diğer

V

veiller à qqch.

dikkat etmek, için uğraşmak, özen göstermek

look after sth.

Diğer

V

tenir compte de qch ou qn

Diğer

V

récompenser qn de f. qch

dolayı ödüllendirmek, karşılığını vermek

Diğer

V

être passionné par qqch

düşkün olmak

be passionnate about

Diğer

V

entendre parler de qch

duymak, haberi olmak, kulağına gelmek, bilmek

hear sth, hear talking about sth

Diğer

V

düzenlemek, gerçekleştirmek

hold, organize, (a meeting)

Diğer

V

tenter de f qqch

Diğer

V

écarter qn de qch

elemek, uzaklaştırmak, ayırmak, dışında bırakmak

Diğer

(bir ihaleden bir firmayı elemek)

V

faire le procès de qn, de qch

Diğer

V

avoir accès à qqch

erişimi olmak, girebilir olmak, girmek

have access to sth

Diğer

V

reporter qch à qch

ertelemek, tehir etmek

postpone, delay

Diğer

V

avoir des ouvertures sur qch

genel fikir edinmek, az çok bir kanaate varmak

Diğer

V

nous vous demandons de bien vouloir (faire qqch)

gereği arz olunur

were hereby ask

Hukuk

rester en retrait de qqch.

gerisinde kalmak

stay in the background, remain on the sidelines

Ekonomi

V

manifester qch à qn

Diğer

V

tenir compte de qqch.

göz önünde bulundurmak, göz önüne almak, hesaba katmak

take into consideration, take into account

Diğer

V

mettre qch en évidence

gözler önüne sermek, açıklığa kavuşturmak, kanıtlamak

Diğer

V

mettre qqch. en évidence

gözler önüne serrmek, açıklığa çıkarmak, aydınlığa kavuşturmak

emphasize, highlight, reveal

Diğer

V

dédouaner qqch

gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

clear from customs

Diğer

V

se prévaloir de qch

gurur duymak, böbürlenmek

Diğer

V

aviser qqn de qqch.

haberdar etmek, haber vermek, bilgi vermek

Diğer

V

avoir le droit de f qqch.

to have the right to do sth.

Hukuk

V

s'entendre sur qch

hakkında anlaşmak, anlaşmaya varmak, uzlaşmak

Diğer

V

se prononcer sur qch

hakkında karar vermek

Diğer

V

garder le droit de faire qqch

hakkını saklı tutar

retain the right of doing sth

Hukuk

V

abstention de f. qqch.

harekete geçme

Hukuk

N F

exception faite de qqch, à l'exception de qqch

exclusive of sth

Diğer

N F

être conforme à tous égards à qqch

her açıdan bir şeye uygun olmak

conform in all respects to

Makineler

V

rendre compte à qn de qch

hesap vermek, açıklama yapmak, izahat vermek

Diğer

V

avoir le droit de décider sur qqch

hükmedilebilme

have the right to decide upon sth

Hukuk

V

donner décharge à qqch, décharger qqn de qqch

ibra etmek, aklamak, temize çıkarmak

grant a discharge, discharge, acquit

Hukuk

V

traduire qch en acte

icraata geçmek, söylediğini eyleme geçirmek, dönüştürmek, gerçekleştirmek, lafta bırakmamak

Diğer

V

révéler qch à qn

ifşa etmek, açıklamak, açık etmek

reveal, reveal out

Diğer

V

omission de f. qqch.

Hukuk

N F

retarder qqch par negligence

ihmal neticesinde bir şeyi geciktirmek

delay sth as a result of negligence

Diğer

V

selon le cas, au besoin, sur la base des besoins de qqch

ihtiyaçlar temelinde

on an as needed basis

Tıp

Adv.

rendre raison à qn de qch

ikna etmeye çalışmak

Diğer

V

associer qqch à qqch.

ile birleştirmek

Diğer

V

procéder de qqch.

ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak

come from, originate in

Diğer

V

première ligne de défense pour le contrôle de qqch

first line screening

Malzemeler

N F

en hommage de qch

işareti olarak, belirtisi şeklinde

as a tribute to

Diğer

N M

démissionner de qch

işten istifa etmek, işi bırakmak

Diğer

V

autoriser qn à f. qch

izin vermek, yetki vermek

Diğer

V

dénier qch à qn

kabul etmemek, reddetmek

Diğer

V

déclarer et accepter de f. qqch.

kabul ve beyan etmek (bir şey yapmayı)

declare and state that

Hukuk

Sözleşmelerde geçer

V

se refuser à f. qch

Diğer

V

conclure à qch

kanısına varmak, sonucuna varmak

Diğer

V

se promettre de f. qch

karşılıklı söz vermek, karar vermek

Diğer

V

refuser son adhésion à qch

katılmayı reddetmek

refuse one's adhesion

Diğer

V

Hukuk

V

s'engager à f. qqch

kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek

to be committed to do sth., engage in doing sth

Diğer

V

s'abriter de qch, contre qch

kendini korumak

take shelter against

Diğer

V

être requis de qqch

kendisinden bir şey istenmek, talep edilmek (resmi)

Diğer

V

trancher de qch, sur qch

kestirip atmak, hakkında kesin konuşmak

Diğer

V

contrecarrer qqch, qqn

Siyasi

V

évaluation de la valeur de qqch

kıymet takdiri, değer takdiri

appraisal of the value of sth

Hukuk

N F

konuşmak, görüşmek, girişmek, işlemek (örneğin bir toplantıda bir konuyu ele almak)

approach, tackle, handle, discuss

Diğer

V

installer qn qch dans

koymak, döşemek, kurmak, tesis etmek

install, mount, execute

Diğer

V

être ouver à qqch, accepter

kucaklayan, açık olan, bir şeye açık olan

Diğer

V

kullanmak, -e başvurmak

Hukuk

User d'un droit: To exercise a right, ...

V

être privé de qqch

be deprived of sth

Hukuk

V

avoir le plaisir (de f qqch)

memnuniyet duymak

Diğer

V

loisible, il est loisible de f. qqch.

it is possible to do sth.

Diğer

faire réaliser qqch au nom et pour le compte de qqn

nam-ı hesabınıza yaptırılmak

where you will be liable for the costs

Diğer

V

nişan almak, hedef almak

Diğer

V

avoir l'intention de f. qqch

Diğer

V

tirer vengeance de qch

öcünü almak, intikamını almak

take revenge, avenge

Diğer

N M

avancer qch à qn

ödünç vermek

Diğer

V

infecter qch de qch

olumsuz etki etmek, bozmak, berbat etmek

Diğer

V

attacher du prix, de l'importance, de l'intérêt à qch

önem vermek, değer vermek, dikkate almak

value sth, pay attention to sth

Diğer

V

s'honorer de qch, de f. qch

övünmek, gurur duymak

Diğer

V

mettre qch aux voix

oya koymak, oya sunmak, oylamaya almak, oylamak

Hukuk

V

garantir qqch en avance et prendre qqch en charge

peşinen tekeffül ederek üstlenmek

guarantee sth in advance and assume a liability (take on a liability)

Hukuk

V

disposer de qqch.

have sth. at one's disposal

Diğer

V

mettre qch en vente

satışa çıkarmak, satmak, piyasaya sürmek

Ekonomi

V

mener qch à terme

sonuçlandırmak, bitirmek, tamamlamak

bring sth to an end

Diğer

V

interroger qn sur qch

sorgulamak, sorguya çekmek

Diğer

V

être tenu de f. qqch.

sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek

to be required, obliged to do something

Diğer

Sözleşmelerde

V

assumer la responsabilité de qqch

sorumluluk almak

take over responsibility, take on responsibility, take responsibility

Diğer

V

s'engager à f. qch

söz vermek, taahhüt etmek, üstlenmek

engage in doing sth

Diğer

V

inculper qn de qch

Hukuk

V

prendre l'engagement de f. qqch. , promettre de f. qqch

taahhüdünde bulunmak

Hukuk

V

s'obliger à faire qqch

engage in doing sth, accept

Hukuk

V

soumettre qqch. à l'appreciation de qn.

takdirlerine arz etmek

submit sth. to smb's discretion, appreciation, consideration

Hukuk

V

adapter qqch. à qqch.

takmak, uydurmak, uyarlamak, adapte etmek

adapt sth. to sth.

Diğer

V

envisager qch, de f. qch

tasarlamak, düşünmek

envisage, consider

Diğer

V

préconiser qch

tavsiye etmek, öğüt vermek

Diğer

V

notifier qch à qn

tebliğ etmek, bildirmek (resmi)

Diğer

V

s'approvisoner en qqch

tedarik etmek, satın almak

supply, purchase

Teknik Ofis

V

soucieux de f. qch

tek düşüncesi bir şey olan, aklı fikri bir şey yapmakta olmak, tek önemsediği bir şey olmak

just concerned about

Diğer

Adj.

faire épreuve de qch

test etmek, sınamak, ölçmek

test, perform a test

Kalite - Laboratuvar

V

exhorter qqn à f. qch

teşvik etmek, sevk etmek, cesaretlendirmek

appeal, urge, exhort

Diğer

V

avoir horreur de qch, de f. qch

tiksinmek, iğrenmek

Diğer

V

chercher à f. qqch

uğraşmak, yapmaya çalışmak

seek to do sth.

Diğer

V

ulaşmak, varmak

reach, approach

Diğer

V

avoir l'espoir de f. qch

ümit etmek, umut etmek

Diğer

V

avoir honte de qch, de f. qch

Diğer

V

adhérer à qqch.

üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak

adherence, adhere

Diğer

V

mettre qqch en pratique

uygulamak, uygulamaya koymak, uygulamaya almak, hayata almak

put sth in practice

Diğer

V

s'appliquer à qch

uymak, uygulanabilir olmak

Diğer

V

écarter qch de

uzaklaştırmak, uzağa almak

Diğer

V

dissuader qn de qch, de f. qch

vazgeçirmek, caydırmak

Diğer

V

renoncement à qch

Diğer

N M

soufrir les conséquences de qqch

vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

bear the results

Diğer

V

exporter qqch vers

yabancı bir ülkeye ihracat yapmak

Ekonomi

V

brûler de f. qch

yanmak, yanıp tutuşmak (bir şey yapmak için)

Diğer

V

être en mesure de faire qqch

yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

be able to do sth, capable of doing sth

Diğer

V

échouer à f. qqch.

fail to do sth.

Diğer

V

brûler du désir de f. qch

yapmak arzusuyla yanıp tutuşmak, yanıp bitmek

burn with the desire of doing sth

Diğer

V

conserver, garder l'espoir de f. qch

yapmak umudunu yitirmemek, ümidini korumak

Diğer

V

être en instance de f. qch

yapmak üzere olmak

at the edge of doing sth, about to do sth

Diğer

V

procéder à qqch.

yapmak, gerçekleştirmek, yapmaya geçmek

proceed, set about

Diğer

V

yapmak, işlemek

Diğer

V

il y a intérêt à f. qch

yapmakta yarar var

Diğer

c'est le cas de f. qch

yapmanın tam sırası, yapmak çok yerinde olur, yapmak için en uygun zaman

it is time to do sth

Diğer

N M

convaincre qn de f. qch

yapmaya ikna etmek

Diğer

V

cesser de f. qqch.

yapmayı bırakmak, yapmaya son vermek, sürdürmemek

stop doing sth.

Diğer

V

compter f. qqch.

yapmayı düşünmek, tasarlamak, ummak, planlamak

plan to do sth., intend to do sth.

Diğer

V

s'engager à faire qqch

yapmayı taahhüt etmek

engage in doing sth

Hukuk

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

V

tirer bénéfice de qqch

yararlanmak, kâr elde etmek

Hukuk

N M

suspension (de qqn de f. qqch)

Diğer

N F

substituer qn, qch à

yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

substitute, replace

Diğer

V

réduire qch en poussière

yerle bir etmek, yakıp yok etmek

Askeri

V

donner accès à qch

yol açmak, olanak vermek, sonu bir şeye varmak, götürmek

lead to, end with

Diğer

V

charger qqn. de f. qqch.

yüklemek, üstlenmek, birine bir görev vermek

put smb. in charge of sth., charge smb. with sth.

Hukuk

V

faire face à qqch

yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

Diğer

V

Fr.rendre compte de qch

Tr.açıklamak, hesap vermek

En.report, explain

V

Fr.déposer, poser sa candidature à qch

Tr.aday olmak, adaylığını koymak, bir seçime aday olarak katılmak

En.place his, her candidacy

V

Fr.mettre qch en état d'alerte

Tr.alarm vermek, alarm durumuna geçirmek

En.alert

V

Fr.avoir pour objet de f qqch.

Tr.amacı, konusu şu olmak

En.to be the subject of sth.

Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...

V

Fr.se mettre d'accord sur f. qqch sur qqch, s'entendre sur

Tr.anlaşmak

En.agree on sth, come to an agreement on sth

V

Fr.n'arrêter pas de f. qqch.

Tr.aralıksız bir şey yapmak, hiç durmadan bir şey yapmak

En.keep on doing sth

V

Fr.consécutif à qch

Tr.ardından, ardı sıra

En.consecutive

Adj.

Fr.expurger de qqch

Tr.arındırmak, temizlemek

En.expurgate

V

Fr.s'abriter derrière qch

Tr.arkasına gizlenmek, arkasına sığınmak, gölgesine sığınmak

En.

V

Fr.suspendre qch à qn

Tr.asmak

En.suspend

V

Fr.s'attacher à qch, à qn

Tr.bağlanmak, sarılmak, kendini vermek, kendini adamak, yapışmak

En.

V

Fr.servir de prétexte à qch

Tr.bahane olmak

En.be the excuse of sth

V

Fr.mener qch à bonne fin

Tr.başarıya ulaştırmak, başarıyla bitirmek

En.drive sth to success

V

Fr.présider qqch

Tr.başkanlık etmek, liderlik etmek

En.preside sth

V

Fr.donner, livrer l'assaut à qch

Tr.baskın yapmak

En.assault

V

Fr.procéder à qqch

Tr.başlamak, devam etmek, geçmek, bir işi yapmaya geçmek

En.proceed

V

Fr.merci de faire qqch

Tr.bilgilerini rica ederim

En.i would like to ask you to do sth

Fr.avoir une largeur sur qqn, qqch

Tr.bir adım önde olmak

En.be one step ahead of sthsmb

V

Fr.s'acquitter de qch

Tr.bir borcu vb. ödeyip kurtulmak, bir görevi yapmak, yerine getirmek

En.honor one's debt, duty, etc.

V

Fr.se plonger dans qch

Tr.bir işe bir şeye dalmak, gömülmek

En.jump into sth

V

Fr.donner un point sur qqch

Tr.bir konu hakkında bilgi vermek

En.

V

Fr.se mettre au courant entièrement de qqch

Tr.bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek

En.make oneself fully aware of sth

V

Fr.viser à qqch

Tr.bir şey için çalışmak, uğraşmak, hedeflemek, amaçlamak

En.aim for, strive for

V

Fr.mains dans la main pour qqch

Tr.bir şey için el ele, el ele vermek

En.hand in hand for sth

Fr.chercher à qch

Tr.bir şey için uğraşmak, çalışmak

En.

V

Fr.être doté de qch

Tr.bir şey ile donanımlı olmak, bir şeyi olmak

En.equipped with sth

V

Fr.se contenter de qch

Tr.bir şey ile yetinmek

En.content with sth

V

Fr.soucieux de qch

Tr.bir şey konusunda çok dikkatli olmak, düşkün olmak, üzerine titremek

En.

Adj.

Fr.se réserver le droit de faire qqch

Tr.bir şey yapma hakkını saklı tutmak

En.reserve the right to do sth

V

Fr.prendre la résolution de f. qch

Tr.bir şey yapma kararı almak, yapmaya karar vermek

En.take a decision to do sth

V

Fr.ne manquer pas de f. qqch.

Tr.bir şey yapmadan geçmemek, yapmayı unutmamak

En.don't forget to do sth.

V

Fr.à l'effet de f. qqch.

Tr.bir şey yapmak amacıyla

En.in order to do sth

Prép.

Fr.il est de notre devoir de f. qqch

Tr.bir şey yapmak bizim görevimizdir

En.it is our duty to do sth

V

Fr.prendre l'initiative de f. qch

Tr.bir şey yapmak için inisiyatif kullanmak

En.take initiative

V

Fr.engager une course contre la montre pour f. qqch.

Tr.bir şey yapmak için zamana karşı yarış içerisine girmek

En.race against time to do sth

V

Fr.se contenter de f. qch

Tr.bir şey yapmak ile yetinmek, bir şey yapmış olmakla kalmak (eline bir şey geçmemek)

En.content with doing sth

V

Fr.renoncer à f. qqch

Tr.bir şey yapmaktan vazgeçmek, feragat etmek

En.give up doing sth, renounce

V

Fr.être astreint à faire qqch

Tr.bir şey yapması gerekmek

En.to be forced to do sth.

V

Fr.avoir à faire qqch.

Tr.bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak

En.have to do sth, must do sth.

V

Fr.prière de f. qch

Tr.bir şey yapmasını rica etmek

En.ask

N F

Fr.susceptible de f. qch

Tr.bir şey yapmaya elverişli olmak, yapabilir olmak, bir şey yapması olası olmak

En.likely to do sth.

Adj.

Fr.n'avoir pas de lieu de faire qqch

Tr.bir şey yapmaya gerek yok

En.there is no need for doing sth.

V

Fr.entreprendre de f. qch

Tr.bir şey yapmaya kalkışmak, girişmek

En.undertake, begin, start

V

Fr.tenter de f. qch

Tr.bir şey yapmaya kalkışmak, girişmek, teşebbüs etmek, yeltenmek

En.intend to do sth

V

Fr.s'efforcer de f. qqch

Tr.bir şey yapmaya uğraşmak

En.strive to do sth.

V

Fr.avoir droit à qqch

Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak

En.be entitled to do sth

Syn. Avoir le droit de faire qqch

V

Fr.être habilité à faire qqch

Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak

En.authorized to do sth

V

Fr.abandonner à qq le soin de f. qch

Tr.bir şey yapmayı birine bırakmak, birinin kararına bırakmak

En.leave smb do sth

V

Fr.s'aviser de f. qch

Tr.bir şey yapmayı düşünmek

En.

V

Fr.tenir à faire qqch.

Tr.bir şey yapmayı istemek

En.would like to do sth

V

Fr.être tenté de f. qch

Tr.bir şey yapmayı istemek, içinden yapmak gelmek

En.tend to do sth

V

Fr.se permettre de f qqch

Tr.bir şey yapmayı karşılayabilmek (ekonomik olarak)

En.afford to do sth

V

Fr.suggérer à qn de f. qch

Tr.bir şey yapmayı telkin etmek, tavsiye etmek

En.suggest smb to do sth

V

Fr.déplorer de f. qch

Tr.bir şey yaptığı için üzülmek

En.

V

Fr.se rappeler avoir fait qqch

Tr.bir şey yaptığını hatırlamak

En.recall doing sth.

V

Fr.prétendre f. qch

Tr.bir şey yaptığını ileri sürmek, iddia etmek

En.assert having done sth, claim having done sth

V

Fr.indépendamment de qqch

Tr.bir şeyden bağımsız olarak, bir şeye bakılmaksızın

En.regardless of sth

Adv.

Fr.conclure qch de qch

Tr.bir şeyden bir şey sonucunu çıkarmak, kanısına varmak

En.come to the conclusion of

V

Fr.être avisé de qch

Tr.bir şeyden haberi olmak, haberdar olmak

En.be informed of sth

V

Fr.abriter qn, qch de qch, contre qch

Tr.bir şeyden korumak, bir şeye karşı korumak

En.shelter smb sth from sth

V

Fr.tirer le maximum de qqch

Tr.bir şeyden maksimum yararlanmak

En.get the most out of

N M

Fr.être dispensé de qqch

Tr.bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak

En.be dispensed of sth

V

Fr.faire référence à qqch

Tr.bir şeye atıf yapmak, göndermede bulunmak, referans vermek

En.reference

V

Fr.en fonction de qch

Tr.bir şeye bağlı olarak

En.depending on sth.

Fr.être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch

Tr.bir şeye bağlı olmak, göre

En.depend on sth, subject to sth

V

Fr.prendre l'initiative de qch

Tr.bir şeye başlamak

En.take initiative of sth

V

Fr.assortir qqch. de qqch.

Tr.bir şeye bir şey eklemek, bir şeyi bir şey ile tamamlamak

En.match, accompany sth. with sth.

Assortir une convention de nouvelles conditions

V

Fr.être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch

Tr.bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak

En.base on sth., base upon sth.

V

Fr.susceptible de qch

Tr.bir şeye elverişli, yetenekli

En.open to sth.

Open to improvement

Adj.

Fr.tabler sur qch

Tr.bir şeye güvenmek, dayanmak, bel bağlamak, sırtını bir şeye dayamak

En.back on sth

V

Fr.prendre intérêt à qch

Tr.bir şeye ilgi duymak, bir şey ile ilgilenmek

En.take interest in sth

V

Fr.conclure à qch, à f. qch

Tr.bir şeye karar vermek, bir şey yapmaya karar vermek

En.conclude upon

V

Fr.être susceptible de qqch, être capable de qqch

Tr.bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak

En.

V

Fr.réagir à qch

Tr.bir şeye tepki vermek, tepki göstermek

En.react

V

Fr.donner lieu à qqch

Tr.bir şeye yol açmak, sebep olmak

En.give rise to

V

Fr.avoir recours à qch, qqn

Tr.bir şeye, bir yola başvurmak, bir şeyi kullanmak, birinin yardımına başvurmak

En.

V

Fr.prendre prétexte de qch

Tr.bir şeyi bahane etmek, bahane olarak kullanmak

En.

V

Fr.confronter qch avec, à

Tr.bir şeyi başka bir şey ile karşılaştırmak

En.

V

Fr.baser qch sur qch

Tr.bir şeyi bir şeye dayandırmak

En.base sth on

V

Fr.étendre qch à

Tr.bir şeyi bir yere yaymak, sermek

En.spread

V

Fr.faire don de qch à qn

Tr.bir şeyi birine bağışlamak, hibe etmek

En.make a donation to smb

V

Fr.abandonner qch à qq

Tr.bir şeyi birine bırakmak, vermek

En.abandon

V

Fr.céder qqch à qqn

Tr.bir şeyi birisine bırakmak, terk etmek

En.hand over, concede, transfer

Sözleşmelerde geçer

V

Fr.faire un point sur qqch

Tr.bir şeyi değerlendirmek, görüşmek, incelemek

En.treat, evaluate

V

Fr.prendre qch à la légère

Tr.bir şeyi hafife almak, önemsememek, ciddiye almamak, dikkate almamak

En.underestimate

V

Fr.prendre note de qqch

Tr.bir şeyi not etmek, not düşmek

En.take note of

V

Fr.prendre connaissance de qqch.

Tr.bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak

En.study sth, examine sth.

V

Fr.d'où l'intérêt de faire qqch

Tr.bir şeyi yapmak işte bu nedenle önemlidir

En.this is why it is important to do sth

Fr.confier qqch. à qqn.

Tr.bir şeyii birine vermek, tevdi etmek

En.entrust sth. to smb, confide

V

Fr.être sans incidence sur qqch.

Tr.bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması

En.have no effect on sth

V

Fr.plonger dans qch

Tr.bir şeyin içine dalmak, bir şeye dalmak, gömülmek

En.jump in sth

V

Fr.absence quasi-totale de qqch

Tr.bir şeyin neredeyse tamamen eksik olması

En.almost complete lack of sth

N F

Fr.faire partie de qqch

Tr.bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak

En.be the part of sth

V

Fr.sursaut de qch

Tr.bir şeyin sıçrayışı, yükselişi

En.rise of sth

N M

Fr.prendre en charge de faire qqch.

Tr.bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

En.assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

V

Fr.attacher qch à

Tr.birine bir şey vermek

En.attach sth to smb

V

Fr.donner à qn le droit de faire qqch

Tr.birine bir şey yapma hakkı vermek

En.entitle smb to do sth

V

Fr.défendre à qn de f. qch

Tr.birine bir şey yapmayı yasaklamak, men etmek

En.forbid

V

Fr.promettre qch à qn

Tr.birine bir şeyi söz vermek

En.

V

Fr.infliger qch à qn

Tr.birine ceza vermek, birini bir cezaya çarptırmak

En.inflict

V

Fr.servir de cible à qn, à qch

Tr.birine, bir şeye hedef olmak

En.become the target of sth

V

Fr.rallier qn à qch

Tr.birini bir tarafa çekmek, bir kişiyi kazanmak, bir insanı bir tarafa katmak

En.

V

Fr.prévenir qn. de qqch.

Tr.birini birşeyden haberdar etmek, bildirmek, bilgi vermek

En.warn smb, anticipate, inform

V

Fr.exclure qn, qch de qch

Tr.birini, bir şeyi bir yerden çıkarmak, atmak, kovmak

En.exclude

V

Fr.priver qch de qqn

Tr.birinin elinden bir şeyi almak, onu yoksun bırakmak

En.deprive smb of sth

V

Fr.ajouter foi à qch

Tr.birisine inanmak, güvenmek

En.trust, believe in

V

Fr.céder à qch

Tr.boyun eğmek, uymak, razı gelmek

En.

V

Fr.mettre qn, qch en défaite

Tr.bozguna uğratmak, yenmek

En.defeat

V

Fr.entrecroisement de qqch et qqch

Tr.çapraz geçişli yapı, iki şeyin üst üste geçmesi (borular, kanalizasyon vb.)

En.weaving

N M

Fr.donner suit à qqch

Tr.cevap vermek, geri dönüş yapmak, devamını getirmek

En.reply, get back

V

Fr.être passible de qqch

Tr.cezaya müstahak olmak

En.

V

Fr.porter un coup à qch

Tr.darbe vurmak, darbe indirmek

En.strike, make a blow

V

Fr.résistant à qch

Tr.dayanıklı, mukavim

En.resistant to sth

Adj.

Fr.qui vaut, convenir de f qqch

Tr.değmek

En.be worth of sth

Pron.

Fr.mettre qch à l'épreuve

Tr.denemek, test etmek, kontrol etmek

En.test something

V

Fr.ne pas cesser de faire qqch.

Tr.devam ettirmek, sürdürmek, durmamak

En.continue, not to stop doing sth., keep on doing sth

V

Fr.veiller à qqch.

Tr.dikkat etmek, için uğraşmak, özen göstermek

En.look after sth.

V

Fr.tenir compte de qch ou qn

Tr.dikkate almak

En.reckon with

V

Fr.récompenser qn de f. qch

Tr.dolayı ödüllendirmek, karşılığını vermek

En.award smb

V

Fr.être passionné par qqch

Tr.düşkün olmak

En.be passionnate about

V

Fr.entendre parler de qch

Tr.duymak, haberi olmak, kulağına gelmek, bilmek

En.hear sth, hear talking about sth

V

Fr.tenir qqch.

Tr.düzenlemek, gerçekleştirmek

En.hold, organize, (a meeting)

V

Fr.tenter de f qqch

Tr.el atmak

En.attempt

V

Fr.écarter qn de qch

Tr.elemek, uzaklaştırmak, ayırmak, dışında bırakmak

En.eliminate

(bir ihaleden bir firmayı elemek)

V

Fr.faire le procès de qn, de qch

Tr.eleştirmek

En.criticize

V

Fr.avoir accès à qqch

Tr.erişimi olmak, girebilir olmak, girmek

En.have access to sth

V

Fr.reporter qch à qch

Tr.ertelemek, tehir etmek

En.postpone, delay

V

Fr.avoir des ouvertures sur qch

Tr.genel fikir edinmek, az çok bir kanaate varmak

En.

V

Fr.nous vous demandons de bien vouloir (faire qqch)

Tr.gereği arz olunur

En.were hereby ask

Fr.rester en retrait de qqch.

Tr.gerisinde kalmak

En.stay in the background, remain on the sidelines

V

Fr.manifester qch à qn

Tr.göstermek

En.manifest

V

Fr.tenir compte de qqch.

Tr.göz önünde bulundurmak, göz önüne almak, hesaba katmak

En.take into consideration, take into account

V

Fr.mettre qch en évidence

Tr.gözler önüne sermek, açıklığa kavuşturmak, kanıtlamak

En.bring to light

V

Fr.mettre qqch. en évidence

Tr.gözler önüne serrmek, açıklığa çıkarmak, aydınlığa kavuşturmak

En.emphasize, highlight, reveal

V

Fr.dédouaner qqch

Tr.gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

En.clear from customs

V

Fr.se prévaloir de qch

Tr.gurur duymak, böbürlenmek

En.boast about

V

Fr.aviser qqn de qqch.

Tr.haberdar etmek, haber vermek, bilgi vermek

En.inform smb

V

Fr.avoir le droit de f qqch.

Tr.hakkı olmak

En.to have the right to do sth.

V

Fr.s'entendre sur qch

Tr.hakkında anlaşmak, anlaşmaya varmak, uzlaşmak

En.agree on sth

V

Fr.se prononcer sur qch

Tr.hakkında karar vermek

En.decide on sth

V

Fr.garder le droit de faire qqch

Tr.hakkını saklı tutar

En.retain the right of doing sth

V

Fr.abstention de f. qqch.

Tr.harekete geçme

En.

N F

Fr.exception faite de qqch, à l'exception de qqch

Tr.hariç

En.exclusive of sth

N F

Fr.être conforme à tous égards à qqch

Tr.her açıdan bir şeye uygun olmak

En.conform in all respects to

V

Fr.rendre compte à qn de qch

Tr.hesap vermek, açıklama yapmak, izahat vermek

En.report

V

Fr.avoir le droit de décider sur qqch

Tr.hükmedilebilme

En.have the right to decide upon sth

V

Fr.donner décharge à qqch, décharger qqn de qqch

Tr.ibra etmek, aklamak, temize çıkarmak

En.grant a discharge, discharge, acquit

V

Fr.traduire qch en acte

Tr.icraata geçmek, söylediğini eyleme geçirmek, dönüştürmek, gerçekleştirmek, lafta bırakmamak

En.realize, do

V

Fr.révéler qch à qn

Tr.ifşa etmek, açıklamak, açık etmek

En.reveal, reveal out

V

Fr.omission de f. qqch.

Tr.ihmal etmek

En.neglect

N F

Fr.retarder qqch par negligence

Tr.ihmal neticesinde bir şeyi geciktirmek

En.delay sth as a result of negligence

V

Fr.selon le cas, au besoin, sur la base des besoins de qqch

Tr.ihtiyaçlar temelinde

En.on an as needed basis

Adv.

Fr.rendre raison à qn de qch

Tr.ikna etmeye çalışmak

En.convince

V

Fr.associer qqch à qqch.

Tr.ile birleştirmek

En.associate

V

Fr.procéder de qqch.

Tr.ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak

En.come from, originate in

V

Fr.première ligne de défense pour le contrôle de qqch

Tr.ilk kontrol

En.first line screening

N F

Fr.en hommage de qch

Tr.işareti olarak, belirtisi şeklinde

En.as a tribute to

N M

Fr.démissionner de qch

Tr.işten istifa etmek, işi bırakmak

En.quit, resign

V

Fr.autoriser qn à f. qch

Tr.izin vermek, yetki vermek

En.autorize

V

Fr.dénier qch à qn

Tr.kabul etmemek, reddetmek

En.deny

V

Fr.déclarer et accepter de f. qqch.

Tr.kabul ve beyan etmek (bir şey yapmayı)

En.declare and state that

Sözleşmelerde geçer

V

Fr.se refuser à f. qch

Tr.kaçınmak

En.avoid

V

Fr.conclure à qch

Tr.kanısına varmak, sonucuna varmak

En.conclude

V

Fr.se promettre de f. qch

Tr.karşılıklı söz vermek, karar vermek

En.

V

Fr.refuser son adhésion à qch

Tr.katılmayı reddetmek

En.refuse one's adhesion

V

Fr.cautionner qch

Tr.kefil olmak

En.

V

Fr.s'engager à f. qqch

Tr.kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek

En.to be committed to do sth., engage in doing sth

V

Fr.s'abriter de qch, contre qch

Tr.kendini korumak

En.take shelter against

V

Fr.être requis de qqch

Tr.kendisinden bir şey istenmek, talep edilmek (resmi)

En.required

V

Fr.trancher de qch, sur qch

Tr.kestirip atmak, hakkında kesin konuşmak

En.

V

Fr.contrecarrer qqch, qqn

Tr.kınamak

En.

V

Fr.évaluation de la valeur de qqch

Tr.kıymet takdiri, değer takdiri

En.appraisal of the value of sth

N F

Fr.aborder de qch

Tr.konuşmak, görüşmek, girişmek, işlemek (örneğin bir toplantıda bir konuyu ele almak)

En.approach, tackle, handle, discuss

V

Fr.installer qn qch dans

Tr.koymak, döşemek, kurmak, tesis etmek

En.install, mount, execute

V

Fr.être ouver à qqch, accepter

Tr.kucaklayan, açık olan, bir şeye açık olan

En.embracing

V

Fr.user de qqch.

Tr.kullanmak, -e başvurmak

En.use, exercise

User d'un droit: To exercise a right, ...

V

Fr.être privé de qqch

Tr.mahrum kalmak

En.be deprived of sth

V

Fr.avoir le plaisir (de f qqch)

Tr.memnuniyet duymak

En.be pleased

V

Fr.loisible, il est loisible de f. qqch.

Tr.mümkün

En.it is possible to do sth.

Fr.faire réaliser qqch au nom et pour le compte de qqn

Tr.nam-ı hesabınıza yaptırılmak

En.where you will be liable for the costs

V

Fr.viser qqch

Tr.nişan almak, hedef almak

En.aim at

V

Fr.avoir l'intention de f. qqch

Tr.niyet etmek

En.intend

V

Fr.tirer vengeance de qch

Tr.öcünü almak, intikamını almak

En.take revenge, avenge

N M

Fr.avancer qch à qn

Tr.ödünç vermek

En.

V

Fr.infecter qch de qch

Tr.olumsuz etki etmek, bozmak, berbat etmek

En.infect, affect

V

Fr.attacher du prix, de l'importance, de l'intérêt à qch

Tr.önem vermek, değer vermek, dikkate almak

En.value sth, pay attention to sth

V

Fr.s'honorer de qch, de f. qch

Tr.övünmek, gurur duymak

En.

V

Fr.mettre qch aux voix

Tr.oya koymak, oya sunmak, oylamaya almak, oylamak

En.vote

V

Fr.garantir qqch en avance et prendre qqch en charge

Tr.peşinen tekeffül ederek üstlenmek

En.guarantee sth in advance and assume a liability (take on a liability)

V

Fr.disposer de qqch.

Tr.sahip olmak

En.have sth. at one's disposal

V

Fr.mettre qch en vente

Tr.satışa çıkarmak, satmak, piyasaya sürmek

En.offer for sale

V

Fr.mener qch à terme

Tr.sonuçlandırmak, bitirmek, tamamlamak

En.bring sth to an end

V

Fr.interroger qn sur qch

Tr.sorgulamak, sorguya çekmek

En.interrogate

V

Fr.être tenu de f. qqch.

Tr.sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek

En.to be required, obliged to do something

Sözleşmelerde

V

Fr.assumer la responsabilité de qqch

Tr.sorumluluk almak

En.take over responsibility, take on responsibility, take responsibility

V

Fr.s'engager à f. qch

Tr.söz vermek, taahhüt etmek, üstlenmek

En.engage in doing sth

V

Fr.inculper qn de qch

Tr.suçlamak

En.inculpate

V

Fr.prendre l'engagement de f. qqch. , promettre de f. qqch

Tr.taahhüdünde bulunmak

En.pledge

V

Fr.s'obliger à faire qqch

Tr.taahhüt etmek

En.engage in doing sth, accept

V

Fr.soumettre qqch. à l'appreciation de qn.

Tr.takdirlerine arz etmek

En.submit sth. to smb's discretion, appreciation, consideration

V

Fr.adapter qqch. à qqch.

Tr.takmak, uydurmak, uyarlamak, adapte etmek

En.adapt sth. to sth.

V

Fr.envisager qch, de f. qch

Tr.tasarlamak, düşünmek

En.envisage, consider

V

Fr.préconiser qch

Tr.tavsiye etmek, öğüt vermek

En.recommend

V

Fr.notifier qch à qn

Tr.tebliğ etmek, bildirmek (resmi)

En.notify

V

Fr.s'approvisoner en qqch

Tr.tedarik etmek, satın almak

En.supply, purchase

V

Fr.soucieux de f. qch

Tr.tek düşüncesi bir şey olan, aklı fikri bir şey yapmakta olmak, tek önemsediği bir şey olmak

En.just concerned about

Adj.

Fr.faire épreuve de qch

Tr.test etmek, sınamak, ölçmek

En.test, perform a test

V

Fr.exhorter qqn à f. qch

Tr.teşvik etmek, sevk etmek, cesaretlendirmek

En.appeal, urge, exhort

V

Fr.avoir horreur de qch, de f. qch

Tr.tiksinmek, iğrenmek

En.

V

Fr.chercher à f. qqch

Tr.uğraşmak, yapmaya çalışmak

En.seek to do sth.

V

Fr.aborder qch

Tr.ulaşmak, varmak

En.reach, approach

V

Fr.avoir l'espoir de f. qch

Tr.ümit etmek, umut etmek

En.

V

Fr.avoir honte de qch, de f. qch

Tr.utanmak

En.regret

V

Fr.adhérer à qqch.

Tr.üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak

En.adherence, adhere

V

Fr.mettre qqch en pratique

Tr.uygulamak, uygulamaya koymak, uygulamaya almak, hayata almak

En.put sth in practice

V

Fr.s'appliquer à qch

Tr.uymak, uygulanabilir olmak

En.be applicable

V

Fr.écarter qch de

Tr.uzaklaştırmak, uzağa almak

En.

V

Fr.dissuader qn de qch, de f. qch

Tr.vazgeçirmek, caydırmak

En.dissuade

V

Fr.renoncement à qch

Tr.vazgeçmek

En.renounce

N M

Fr.soufrir les conséquences de qqch

Tr.vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

En.bear the results

V

Fr.exporter qqch vers

Tr.yabancı bir ülkeye ihracat yapmak

En.export to

V

Fr.brûler de f. qch

Tr.yanmak, yanıp tutuşmak (bir şey yapmak için)

En.burn to do sth

V

Fr.être en mesure de faire qqch

Tr.yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak

En.be able to do sth, capable of doing sth

V

Fr.échouer à f. qqch.

Tr.yapamamak

En.fail to do sth.

V

Fr.brûler du désir de f. qch

Tr.yapmak arzusuyla yanıp tutuşmak, yanıp bitmek

En.burn with the desire of doing sth

V

Fr.conserver, garder l'espoir de f. qch

Tr.yapmak umudunu yitirmemek, ümidini korumak

En.

V

Fr.être en instance de f. qch

Tr.yapmak üzere olmak

En.at the edge of doing sth, about to do sth

V

Fr.procéder à qqch.

Tr.yapmak, gerçekleştirmek, yapmaya geçmek

En.proceed, set about

V

Fr.perpétrer qch

Tr.yapmak, işlemek

En.perpetuate

V

Fr.il y a intérêt à f. qch

Tr.yapmakta yarar var

En.

Fr.c'est le cas de f. qch

Tr.yapmanın tam sırası, yapmak çok yerinde olur, yapmak için en uygun zaman

En.it is time to do sth

N M

Fr.convaincre qn de f. qch

Tr.yapmaya ikna etmek

En.

V

Fr.cesser de f. qqch.

Tr.yapmayı bırakmak, yapmaya son vermek, sürdürmemek

En.stop doing sth.

V

Fr.compter f. qqch.

Tr.yapmayı düşünmek, tasarlamak, ummak, planlamak

En.plan to do sth., intend to do sth.

V

Fr.s'engager à faire qqch

Tr.yapmayı taahhüt etmek

En.engage in doing sth

Syn. Prendre l'engagement de f. Qqch

V

Fr.tirer bénéfice de qqch

Tr.yararlanmak, kâr elde etmek

En.

N M

Fr.suspension (de qqn de f. qqch)

Tr.yasaklanma

En.suspension

N F

Fr.substituer qn, qch à

Tr.yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

En.substitute, replace

V

Fr.réduire qch en poussière

Tr.yerle bir etmek, yakıp yok etmek

En.

V

Fr.donner accès à qch

Tr.yol açmak, olanak vermek, sonu bir şeye varmak, götürmek

En.lead to, end with

V

Fr.charger qqn. de f. qqch.

Tr.yüklemek, üstlenmek, birine bir görev vermek

En.put smb. in charge of sth., charge smb. with sth.

V

Fr.faire face à qqch

Tr.yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek

En.face

V

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.

Sözlükten örnek terimler:

Sözlükten örnek terimler:

eski mücahitler

eski mücahitler

ısı mühendisi

ısı mühendisi

ihracat giderleri

ihracat giderleri

düşük çözünürlük

düşük çözünürlük

karayolları genel müdürlüğü

karayolları genel müdürlüğü

tabi zemin kotu

tabi zemin kotu

izolasyon trafo kabini

izolasyon trafo kabini

uluslararası mevzuat

uluslararası mevzuat

taahhüt akdi, taahhütname, teklif mektubu (ihalelerde)

taahhüt akdi, taahhütname, teklif mektubu (ihalelerde)