Logo Teknik Terminoloji
Anasayfa Sayı Çevir Kategoriler Kullanım Hakkımızda İletişim EnglishEnglish FrançaisFrançais ☰

Have Tercümesi

Fransızca Türkçe İngilizce Teknik Terimler Sözlüğü


İçinde Geçenler 31
Fransızca
Türkçe
İngilizce
Kategori
doté d'un esprit analytique, capacité à résoudre des problèmes
analitik düşünme ve sorunları çözme becerisine sahip
have problem solving and analytical thinking competency
Diğer
Adj.
se perdre dans les nuages
ayakları yerde olmamak, düşler içinde yüzmek, kafası bulutlarda olmak
walk on clouds, have one's head in the clouds
Diğer
V
aura les mêmes conséquences
aynı sonuçlara haiz olacaktır
shall have the same consequences
Diğer
V
avoir une liaison
bir bağı olmak
have relation
Diğer
V
avoir pour vocation à
bir şey yapmak üzere, amacı bir şey yapmaktır
have the intention of, purpose of
Ekonomi
V
avoir à faire qqch.
bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak
have to do sth, must do sth.
Hukuk
V
faire appel à
bir şeye, birine başvurmak
have recourse to
Diğer
V
être sans incidence sur qqch.
bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması
have no effect on sth
Diğer
V
avoir foi en
birine, bir şeye güvenmek, inanmak
have faith in
Diğer
V
se pourvoir
birisine bir yere başvurmak
have recourse to, apply, appeal
Diğer
V
faire des réserves
çekincelerini belirtmek
have reservations about
Hukuk
V
avoir du pain sur la planche pour travailler
çok işi olmak, elinde çok iş olmak
have a great deal of work in hand
Teknik Ofis
V
n'avoir pas le droit de faire recours à
e başvurmamak
have no recourse over
Hukuk
V
selon les informations qu'on a reçues
edindiğimiz bilgilere göre
with regard to the information we have acquired
Diğer
lex
avoir accès à qqch
erişimi olmak, girebilir olmak, girmek
have access to sth
Diğer
V
avoir le droit de f qqch.
hakkı olmak
to have the right to do sth.
Hukuk
V
avoir le droit de décider sur qqch
hükmedilebilme
have the right to decide upon sth
Hukuk
V
une forte habilété de persuasion avec bonnes relations interpersonnelles
ikna kabiliyeti yüksek, insan ilişkilerinde başarılı
be successful in human relationships, have strong powers of persuasion
Diğer
N F
avoir de la volonté
iradeli olmak
have a strong will
Diğer
V
doté des compétences et qualités d'un bon leader
iyi lider özelliklerine sahip
have leadership features
Diğer
Adj.
se faire accréditer
kendisini (birisi nezdinde) onaylatmak
have oneself accredited by smb
Teknik Ofis
V
havre
liman, sığınak
haven, harbor
Diğer
N M
avoir accès auprès de qqn, près de qqn
makamına çıkmak, huzuruna çıkmak
have access to smb
Diğer
V
une bonne maitrise des logiciels ms office et primavera
ms office ve primavera programlarına hakim
have strong knowledge and experience in ms office and primavera
Diğer
N F
ceci étant exposé, il est convenu et arété ce qui suit, ceci exposé
muvacehesinde
in consideration of the foregoing the parties have agreed upon the following terms and conditions
Hukuk
avoir la préséance sur, prévaloir
önce gelmek, öncelikli olmak
take precedence over, have precedence
Diğer
V
changer de l'argent
para bozdurmak
have some change
Ekonomi
V
soutraiter les études, avoir les études élaborées par un tiers
proje çizdirmek
subcontract the design, have the design prepared by a third party
Teknik Ofis
V
disposer de qqch.
sahip olmak
have sth. at one's disposal
Diğer
V
avoir le dernier mot
son söz hakkına sahip olmak
have the last say
Ekonomi
V
avoir un effet suspensif d'exécution
yürütmeyi durdurma etkisi bulunmak
have an effect of suspension of execution (stay of execution)
Hukuk
V
Fr.doté d'un esprit analytique, capacité à résoudre des problèmes
Tr.analitik düşünme ve sorunları çözme becerisine sahip
En.have problem solving and analytical thinking competency
Adj.
Fr.se perdre dans les nuages
Tr.ayakları yerde olmamak, düşler içinde yüzmek, kafası bulutlarda olmak
En.walk on clouds, have one's head in the clouds
V
Fr.aura les mêmes conséquences
Tr.aynı sonuçlara haiz olacaktır
En.shall have the same consequences
V
Fr.avoir une liaison
Tr.bir bağı olmak
En.have relation
V
Fr.avoir pour vocation à
Tr.bir şey yapmak üzere, amacı bir şey yapmaktır
En.have the intention of, purpose of
V
Fr.avoir à faire qqch.
Tr.bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak
En.have to do sth, must do sth.
V
Fr.faire appel à
Tr.bir şeye, birine başvurmak
En.have recourse to
V
Fr.être sans incidence sur qqch.
Tr.bir şeyin bir şey üzerinde herhangi bir etkisi olmaması
En.have no effect on sth
V
Fr.avoir foi en
Tr.birine, bir şeye güvenmek, inanmak
En.have faith in
V
Fr.se pourvoir
Tr.birisine bir yere başvurmak
En.have recourse to, apply, appeal
V
Fr.faire des réserves
Tr.çekincelerini belirtmek
En.have reservations about
V
Fr.avoir du pain sur la planche pour travailler
Tr.çok işi olmak, elinde çok iş olmak
En.have a great deal of work in hand
V
Fr.n'avoir pas le droit de faire recours à
Tr.e başvurmamak
En.have no recourse over
V
Fr.selon les informations qu'on a reçues
Tr.edindiğimiz bilgilere göre
En.with regard to the information we have acquired
lex
Fr.avoir accès à qqch
Tr.erişimi olmak, girebilir olmak, girmek
En.have access to sth
V
Fr.avoir le droit de f qqch.
Tr.hakkı olmak
En.to have the right to do sth.
V
Fr.avoir le droit de décider sur qqch
Tr.hükmedilebilme
En.have the right to decide upon sth
V
Fr.une forte habilété de persuasion avec bonnes relations interpersonnelles
Tr.ikna kabiliyeti yüksek, insan ilişkilerinde başarılı
En.be successful in human relationships, have strong powers of persuasion
N F
Fr.avoir de la volonté
Tr.iradeli olmak
En.have a strong will
V
Fr.doté des compétences et qualités d'un bon leader
Tr.iyi lider özelliklerine sahip
En.have leadership features
Adj.
Fr.se faire accréditer
Tr.kendisini (birisi nezdinde) onaylatmak
En.have oneself accredited by smb
V
Fr.havre
Tr.liman, sığınak
En.haven, harbor
N M
Fr.avoir accès auprès de qqn, près de qqn
Tr.makamına çıkmak, huzuruna çıkmak
En.have access to smb
V
Fr.une bonne maitrise des logiciels ms office et primavera
Tr.ms office ve primavera programlarına hakim
En.have strong knowledge and experience in ms office and primavera
N F
Fr.ceci étant exposé, il est convenu et arété ce qui suit, ceci exposé
Tr.muvacehesinde
En.in consideration of the foregoing the parties have agreed upon the following terms and conditions
Fr.avoir la préséance sur, prévaloir
Tr.önce gelmek, öncelikli olmak
En.take precedence over, have precedence
V
Fr.changer de l'argent
Tr.para bozdurmak
En.have some change
V
Fr.soutraiter les études, avoir les études élaborées par un tiers
Tr.proje çizdirmek
En.subcontract the design, have the design prepared by a third party
V
Fr.disposer de qqch.
Tr.sahip olmak
En.have sth. at one's disposal
V
Fr.avoir le dernier mot
Tr.son söz hakkına sahip olmak
En.have the last say
V
Fr.avoir un effet suspensif d'exécution
Tr.yürütmeyi durdurma etkisi bulunmak
En.have an effect of suspension of execution (stay of execution)
V



Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)


Kısaltma Fransızca
Adj. Adjectif
Adv. Adverbe
Conj. Conjonction
N F Nom Féminin
N FP N F Pluriel
N M Nom Masculin
N MP N M Pluriel
Prép. Préposition
Pron. Pronom
V Verbe




Alternatif Tercüme Önerin







    Notlar:
  • Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
  • Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
  • Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.











Sözlükten örnek terimler:

Sözlükten örnek terimler:

ön yapı yaklaşık maliyeti (r.o.m.)
ön yapı yaklaşık maliyeti (r.o.m.)
telaffuz
telaffuz
betonarme karkas
betonarme karkas
tanrı aşkına, allah aşkına
tanrı aşkına, allah aşkına
zimmetlenmek
zimmetlenmek
kızdırma bujisi (dizel motorda)
kızdırma bujisi (dizel motorda)
posta şirketi
posta şirketi
switch off delay
switch off delay
teknik inceleme
teknik inceleme
devre kesici
devre kesici
iştirak nafakası
iştirak nafakası
pencere montajı
pencere montajı
esneklik, (uyumlu olma anlamında)
esneklik, (uyumlu olma anlamında)
sökü demiri
sökü demiri
çevre kirliliği kontrolü
çevre kirliliği kontrolü