Get Tercümesi

alacaklılık hakkı sağlayan, belirli bir meblağı temsil eden, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve yatırım aracı olarak kullanılan borçlanma senetleridir. ihraç eden kuruluşların niteliğine göre kamu ve öze

N F

bons du trésor à taux fixe et intérêt annuel (btan)

sabit oranlı ve yıllık faiz getirili hazine bonoları

treasury bill at annual interest and fixed rate

Ekonomi

N M

cagette

sandık (meyve, sebze)

crate

Malzemeler

N F

remplir une condition, obéir à une condition, respecter une condition

şartı yerine getirmek, şartın yerine getirilmesi

respect, fullfill, obey, follow a condition

Hukuk

fulfill a condition, realize

provoquer, causer, entraîner

sebep olmak, getirmek

Diğer

Makineler

N M

prélavage légumes

sebze ön yıkama

preliminary rinsing of vegetables

Makineler

N M

éplucheuse à légumes

sebze parçalama makinesi, sebze doğrama makinesi

vegetable peeler

Makineler

N F

chambre froide légumes

sebze soğuk oda

cold chamber for vegetables

Makineler

N F

plan de travail pour prélavage des légumes, plan de travail avec bassin d'infiltration pour les légumes

sebze süzme çalışma tezgahı, (tezgah çalışma sebze süzme)

countertop for vegetable rinsing

Makineler

N M

synchronisation

senkronize etme, aynı anda ve beraber çalışır duruma getirme, eşleme, eş zamanlama

synchronization

Makineler

N F

rendement au capital investi

sermaye getirisi

return on capital

Ekonomi

N M

Diğer

sınırlandırıcı, sınırlayıcı, önünü kesen, limit getiren

restrictive

Teknik Ofis

Adj.

rendre étanche, rendre imperméable

sızdırmaz hale getirmek

isolate, insulate

Teknik Ofis

finalisation

son haline getirilmesi

finalization

Ekonomi

sigorta

N F

finaliser

sonlandırmak, son halini vermek, finalize etmek, nihai hale getirmek, kesinleştirmek, nihayete erdirmek, sonuca bağlamak

finalize

Teknik Ofis

aboutissement

sonuç, sonuçlandırma, yerine getirme, bitme

conclusion

Diğer

N M

honorer les responsabilités et obligations contractuelles

sözleşmesel borç ve sorumlulukları yerine getirmek

respect contractual rights and responsabilities

Teknik Ofis

remise en question, mise en question, mettre en question

şüphe doğurmak, tereddüte yol açmak, tereddüt doğurmak, tartışma konusu haline getirmek

put into question

Diğer

N F

respecter les engagements

taahhütleri yerine getirmek

fulfil the commitments

Teknik Ofis

tabulation

tablo haline getirme, tabloda gösterme, tablo üzerinde gösterme

tabulation

Bilişim

N F

droits constatés (budgétisation et comptabilité publiques sur la base des droits constatés)

tahakkuk esaslı muhasebe, tahakkuk esasına göre muhasebe

accrual basis of accounting, accrual accounting and budgeting, accounting on accrual basis

Ekonomi

N MP

bielle de poussee

taklolu getaform, tork kolu

torque arm

Makineler

N F

boucler

tamamlamak, (dosyayı) kapamak, işi bitirmek, başarmak

close (the budget, the deal)

Diğer

remise en état

tamirat, eski haline geri getirme

restoration, repair

Sanat Yapıları

örn. yolların, yerlerin, mahallerin

N F

pieu tangent, pieux tangents

tanjant kazık, teğet kazık

tangent pile

Sanat Yapıları

yan yanadır, birbirine değer, hepsi donatılı olur, zeminde su olabilir ama belli bir kuvveti varsa zeminin bu yöntem kullanılabilir

N M

liaison

taş, tuğla için birinin ortası alttakinin kenarına getirilerek sağlanan bağlama

Sanat Yapıları

Duvarcılıkta

N F

acheminement

taşıma, getirme, ulaştırma

transport

Diğer

N M

plafonnement

tavan getirme, üst sınır belirleme

ceiling, upper limit, maximum

Teknik Ofis

Adv.

joint d'étanchéité de segment de piston imprégné de téflon

teflonla su geçirmez hale getirilmiş piston segmanı

teflon impregnated piston ring seal

Makineler

N M

homogéniser

tek tip hale getirme

homogenize

Diğer

contacter, prendre contact avec

temas kurmak

contact, get in touch with

Diğer

temel para cinsinden tüm gelirin yeniden yatırıldığı (toplam getiri) a sınıfı dağıtım 'a(dis)' hisseleri

class a distribution 'a(dis)' shares with all income reinvested (total return) in base currency

Ekonomi

titre générant des dividendes

temettü getiren hisse senedi

dividend yielding security

Ekonomi

N M

obtenir une promotion

Ekonomi

deadline, target date

Diğer

N F

mise à la cote

tesviye, aynı seviyeye getirme, doğru kota getirme

grading, levelling

Toprak İşleri

N F

regrouper

toplamak, bir araya getirmek

Askeri

Ekonomi

N M

poussiéreux, poussiéreuse

toz tutma, tozlanma, tozlu

dusty, get dusty

Diğer

Adj.

saupoudrage

tozlama, toz haline getirme

dusting, powdering

Malzemeler

N M

être arrété

tutaklanmak

get arrested

Hukuk

donner, tomber dans un piège

tuzağa düşmek

get trapped, faull into a trap, an ambush

Askeri

monter à la bord

uçağa binmek

get on board

Diğer

exécution, réalisation

uygulama, yerine getirme, yapma, yapım

execution, realization

Diğer

N F

exécuter

uygulamak, yapmak, yerine getirmek, gerçekleştirmek

execute

Diğer

mise en conformité

uygun hale getirmek

Diğer

N F

Diğer

uygun hale getirmek, eşleştirmek

match, harmonize, standardize

Diğer

honorer

uymak, yerine getirmek (sorumluluk, yükümlülük vb)

honor

Diğer

s'aligner

uyumlu hale gelmek, aynı çizgiye gelmek

get aligned with

Diğer

fiscaliser

vergi yükümlülüğü getirmek

make smb subject to tax obligation

Hukuk

rentable

verimli, kârlı, faydalı, gelir getirici

rentable

Diğer

Adj.

décageteur

vinç işaretçisi

banksman

Toprak İşleri

N M

se rapprocher de, s'approcher de

yaklaşmak

get close to, approach

Diğer

coût de l'activité réel prévu dans le budget

yapılan işin bütçe maliyeti

budgeted cost of work performed, bcwp

Teknik Ofis

N M

accomplir

yapmak, gerçekleştirmek, yerine getirmek, tamamlamak, bitirmek

accomplish

Diğer

confectionner

yapmak, hazırlamak, yerine getirmek, ifa etmek

make up, manufacture

Diğer

défaillance

yapmamak, yapamamak, yerine getirmemek

failure in

Hukuk

N F

budget d'équipement

yatırım bütçesi

investment budget

Ekonomi

N M

budget d'investissement

yatırım bütçesi

investment budget

Teknik Ofis

N M

rendement du capital investi

yatırım karlılığı, yatırım getirisi

return on investment, roi

Ekonomi

N M

décharge d'un rapport

yerine getirilmesi

discharge of the rapport of board of directors

Diğer

N F

substituer qn, qch à

yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

substitute, replace

Diğer

remise en état des lieux

yerlerin eski hale getirilmesi, demobilizasyon

demobilization

Sanat Yapıları

N F

procès budgétaire annuel

yıllık bütçe süreci

annual budgetary process

Ekonomi

N M

homogénéisation des contraintes

yüklerin dengelenmesi, eşitlenmesi, dengeli hale getirilmesi

standardization of loads

Teknik Ofis

N F

lire à haute voix

yüksek sesle dile getirmek

read out loud

Diğer

par suite de la non réalisation de ses obligations

yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle

following the non-fullfillment of its liabilities

Hukuk

Prép.

corrections budgétaires en vigueur

yürürlükteki bütçe düzeltmeleri

budget corrections in force

Ekonomi

N F

confronter

yüz yüze getirmek, karşılaştırmak, yüzleştirmek, karşı karşıya getirmek

Diğer

entacher

zarar vermek (kaliteye), leke sürmek (onura), helal getirmek

Diğer

Diğer

Adj.

Fr.allocations budgétaires de l'ue

Tr.ab bütçe tahsisatı

En.eu budgetary allocations

N F

Fr.apporter des éclaircissements

Tr.açıklama getirmek

En.clarify

Fr.énoncer

Tr.açıklamak, dile getirmek, anlatmak, ifade etmek, belirtmek

En.express

Fr.avoir faim

Tr.acıkmak

En.get hungry

Fr.bilan végétal

Tr.ağaç deplasmanları

En.tree displacement works

N M

Fr.roder

Tr.alışmak, oturtmak, uygun hale getirmek, rayına oturtmak

En.run in, debug

Bir sistemi oturtmak, sağlılklı bir şekilde işler hale getirmek

Fr.se faire opérer de

Tr.ameliyatı olmak (kalp ameliyatı olmak vb.)

En.get an operation of

Fr.travaux de dédoublement de la ligne sur la section nord de la ligne minière, de annaba à bouchegouf sur 53 km, avec rectification de tracé et réalisation de l'électrification, de la signalisation et de la télécommunication

Tr.annaba bouchegouf arası 53 km maden hattı kuzey kesiminde hattın çift hat haline getirilmesi, elektrifikasyon, sinyalizason ve telekomünikasyon sistemlerinin yapılması

En.duplication of the rail line along the north segment of the annaba bouchegouf 53 km length mining line, the straitening of the layout and the completion of electrification works, signaling and telecommunication systems

N M

Fr.valorisation énergétique des déchets

Tr.atıktan enerjiye sistemi

En.waste-to-energy system

N F

Fr.autorité budgétaire de l'union européenne

Tr.avrupa birliği bütçe komisyonu

En.

N F

Fr.violer

Tr.aykırı davranmak, aykırı hareket etmek, ihlal etmek, uymamak, tersine davranmak, bozmak, tutmamak, yerine getirmemek

En.violate

Bir kanunu, bir kuralı, vs.

Fr.rouget

Tr.barbun

En.red mullet

N M

Fr.démarrer

Tr.başlamak

En.start, get sth. going

Fr.atteindre les objectifs escomptés

Tr.beklenen hedeflere ulaşmak

En.achieve, reach the targets, goals aimed at

Fr.budget nutritif

Tr.besin bütçesi

En.nutrient budget

N M

Fr.couteau légume

Tr.bıçak sebze

En.vegetable knife

N M

Fr.couteau légume avec manche abs

Tr.bıçak sebze abs saplı

En.vegetable knife with handle

N M

Fr.obtenir des renseignements

Tr.bilgi almak

En.get information

Fr.gerbage

Tr.bir araya getirme, demetleme, istifleme

En.stacking

N M

Fr.s'acquitter de qch

Tr.bir borcu vb. ödeyip kurtulmak, bir görevi yapmak, yerine getirmek

En.honor one's debt, duty, etc.

Fr.ne manquer pas de f. qqch.

Tr.bir şey yapmadan geçmemek, yapmayı unutmamak

En.don't forget to do sth.

Fr.adorer, prendre plaisir à

Tr.bir şeyden hoşlanmak, bayılmak

En.get a kick out of sth.

Fr.tirer le maximum de qqch

Tr.bir şeyden maksimum yararlanmak

En.get the most out of

N M

Fr.frôler

Tr.bir şeyi sıyırıp geçmek, ramak kalmak, -ile burun buruna gelmek, teğet geçmek

En.come close to

Fr.mettre en jeu

Tr.bir şeyi söz konusu hale getirmek

En.bring into play

Fr.se soustraire à l'exécution d'une responsabilité

Tr.bir sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmak

En.escape liability

Fr.instituer une taxe

Tr.bir vergi getirmek, bir vergi koymak

En.establish, introduce

Fr.s'acquitter d'une obligation

Tr.bir yükümlülüğü yerine getirmek

En.

Fr.servir de cible à qn, à qch

Tr.birine, bir şeye hedef olmak

En.become the target of sth

Fr.s'entendre avec qn

Tr.birisi ile anlaşmak, uyuşmak, iyi ilişkilerde olmak, iyi geçinmek

En.get along with smb

Fr.être, se mettre en liaison avec qn

Tr.birisi ile temasta olmak, temasa geçmek, iletişim halinde olmak

En.get in contact with smb, contact smb, get in touch with smb

Fr.essence végétale

Tr.bitki yağı

En.vegetable oil

N F

Fr.végétation

Tr.bitkilendirme, bitki yetiştirme, yetiştirme

En.vegetation

N F

Fr.végétalisation

Tr.bitkilendirme, yeşillendirme

En.vegetalisation

N F

Fr.garantie de reprise des végétaux

Tr.bitkilerin tutacağına dair garanti

En.

N F

Fr.huiles végétales usagées

Tr.bitkisel atık yağlar

En.waste vegetable oils

Yangın

N F

Fr.substance végétale

Tr.bitkisel madde

En.vegetable substance

N F

Fr.matériau végétal

Tr.bitkisel malzeme

En.vegetable material

N M

Fr.coupe en travers de la terre végétale

Tr.bitkisel toprak kesiti

En.topsoil cross section

N F

Fr.couche de sol végétal

Tr.bitkisel toprak tabakası

En.vegetable soil layer

N F

Fr.huile végétale

Tr.bitkisel yağ

En.vegetable oil

N F

Fr.faire son affaire personnelle

Tr.bizzat ilgilenmek

En.get involved personally

Fr.captage

Tr.boru ya da kemerlerle bir yere getirme

En.collecting and piping of water

Dere yatağı, kaynak vb.

N M

Fr.déficit budgétaire

Tr.bütçe açığı

En.budgetary deficit, fiscal deficit

N M

Fr.composant budgetaire

Tr.bütçe bileşeni

En.budget component, (budget composant)

N M

Fr.déséquilibre budgétaire

Tr.bütçe dengesizliği

En.

N M

Fr.déséquilibre budgétaire

Tr.bütçe dengesizliği

En.budgetary imbalance

N M

Fr.discipline budgétaire

Tr.bütçe disiplini

En.budgetary discipline

N F

Fr.exercice budgétaire

Tr.bütçe dönemi

En.fiscal period

N M

Fr.impact budgétaire

Tr.bütçe etkisi

En.budget impact

N M

Fr.rapporteur général du budget

Tr.bütçe genel raportörü

En.general budget reporter

N M

Fr.état d'avancement budgétaire

Tr.bütçe ilerleme durumu

En.budget progress status

N M

Fr.autorisation de programme, autorisation programme, ap

Tr.bütçe izni

En.budget authorization

N F

Fr.ligne budgétaire

Tr.bütçe kalemi

En.budget line

N F

Fr.nomenclature budgétaire

Tr.bütçe kataloğu

En.

N F

Fr.autorisation budgétaire

Tr.bütçe onayı

En.budget approval

N F

Fr.procédure budgétaire

Tr.bütçe prosedürü

En.budget procedure

N F

Fr.procédure budgétaire

Tr.bütçe prosedürü

En.budgetary procedure

N F

Fr.provision budgétaire

Tr.bütçe provizyonu

En.budgetary provision

N F

Fr.plafond budgétaire

Tr.bütçe tavanı

En.budgetary ceiling

N M

Fr.pouvoir budgétaire

Tr.bütçe yetkisi

En.budget authority

N M

Fr.engagement budgétaire

Tr.bütçe yükümlülüğü

En.budget commitment

N M

Fr.élaboration du budget

Tr.bütçenin hazırlanması

En.preparation of the budget

N F

Fr.projet de budget préliminaire

Tr.bütçenin ilk taslağı

En.preliminary draft budget

N M

Fr.vote final du budget

Tr.bütçenin nihai oylaması

En.

N M

Fr.principe de l'annualité

Tr.bütçenin yıllık olması ilkesi

En.principle of annuality of the budget

N M

Fr.principe de l'annualité, principe d'annualité du budget

Tr.bütçenin yıllık olması ilkesi

En.principle of annuality

N M

Fr.imputation budgétaire

Tr.bütçeye ekleme

En.charging to the budget

N F

Fr.intégralité des crédits inscrits au budget

Tr.bütçeye kayıtlı kredilerin bütünlüğü

En.

N F

Fr.régularité des crédits inscrits au budget

Tr.bütçeye kayıtlı kredilerin düzenlenmesi

En.

N F

Fr.donner suite, donner une suite

Tr.cevap vermek

En.reply, get back

Fr.donner suit à qqch

Tr.cevap vermek, geri dönüş yapmak, devamını getirmek

En.reply, get back

Fr.comparaitre

Tr.çıkarmak, getirmek, (önüne çıkarmak, hakim, savcı, vb.)

En.bring before, appear

Fr.recours introduits devant le conseil d'état

Tr.danıştay'a getirilen temyizler

En.appeals brought before the council of state

N M

Fr.contact inverseur

Tr.değiştirme kontağı (açık ise kapalı, kapalı ise açık hale getiren kontak)

En.c/o contact (change over contact)

electrical panel and cables

N M

Fr.rendement des obligations d'état

Tr.devlet tahvili getirisi

En.government bond yield

N M

Fr.défavoriser

Tr.dezavantajlı duruma getirmek, zarar vermek, aleyhine olmak

En.disadvantage, disfavor

Fr.correction apportée

Tr.dışarıdan getirilen düzeltme

En.brought-in correction

N F

Fr.assistance directe budgétaire

Tr.doğrudan bütçe yardımı

En.direct budgetary aid

N F

Fr.accoucher, donner naissance à

Tr.doğurmak, dünyaya getirmek

En.bear, give birth

Fr.débarrasser

Tr.düzenlemek, düzen getirmek, düzene koymak, karışıklıktan kurtarmak, dağınıklığı toplamak, derleyip toplamak

En.clear, get rid of, arrange

Fr.infrastructure énergetique

Tr.enerji altyapısı

En.energy infrastructure

N F

Fr.bilan énergétique

Tr.enerji dengesi

En.energy balance

N M

Fr.directive étiquetage énergetique

Tr.enerji etiketi direktifi

En.energy label directive

2002/40/CE

N F

Fr.transmission énergétique

Tr.enerji iletim

En.energy transmission

N F

Fr.ressource énergétique

Tr.enerji kaynağı

En.energy resource

N F

Fr.rendement énergétique

Tr.enerji verimi

En.energy efficiency

N M

Fr.empêcher, entraver

Tr.engel olmak, mani olmak

En.get in the way of doing sth.

Fr.niveau énergétique

Tr.erkesel düzey, enerji düzeyi

En.energy level

N M

Fr.coefficient de luminance énergétique

Tr.erkesel ışıklılık katsayısı

En.radiance coefficient

N M

Fr.s'inspirer de

Tr.esinlenmek, ilham almak, etkilenmek

En.get inspired from

Fr.spectre d'égale énergie; spectre equiénergétique

Tr.eşit erke tayfı, eşerke tayfı

En.equal energy spectrum

N M

Fr.affleurement

Tr.eşit seviyeye getirme, toprak yüzeyi, mostra

En.

N M

Fr.se mettre en ménage

Tr.evlenmek

En.get married

Fr.pulvériser

Tr.ezmek, toz haline getirmek

En.pulverize

Fr.compte chèques porteur d'intérêt

Tr.faiz getiren çek hesabı

En.interest-bearing checking account

N M

Fr.intérêts, revenu d'intérêts, produit d'intérêts

Tr.faiz getirisi

En.interests, interest income, interest revenue

N M

Fr.apporter un avantage

Tr.fayda getirmek

En.bring benefit

Fr.rendement garanti

Tr.garanti getiri

En.guaranteed yield

N M

Fr.gestion budgétaire des exercices écoulés

Tr.geçmiş bütçe yönetimi uygulamaları

En.budgetary control of former fiscal periods

N F

Fr.rémunérateur, rémunératrice

Tr.gelir getirici

En.lucrative

Adj.

Fr.courbe de rendement

Tr.getiri eğrisi

En.yield curve

N F

Fr.indice de rendement

Tr.getiri endeksi

En.return index

hisse senetlerinin fiyatlarındaki değişimlerin yanı sıra şirketlerin ödedikleri kar paylarını da dikkate alarak hesaplanan endekslerdir.

N M

Fr.acheminer

Tr.getirmek, taşımak, nakletmek

En.carry, transport

Fr.trancheur aux légumes

Tr.gıda dilimleme makinesi

En.vegetable grinder

N M

Fr.afficher

Tr.göstermek, ekrana getirmek

En.display, show

Fr.

Tr.gün boyu kullanılabilir

En.put together throughout the day

Fr.évoquer

Tr.gündeme gelmek, getirmek, ele almak

En.evoque

N F

Fr.dénoncer

Tr.gündeme getirmek, açıklamak, duyurmak, bildirmek

En.denounce, show up

Fr.valeur cible de l'indice de fiabilité

Tr.güvenilirlik indeksi hedef değeri

En.target value of reliability index

N F

Fr.frittage

Tr.hamur haline getirme, eritme

En.fritting

N M

Fr.indicateur de cible mobile

Tr.hareketli hedef göstergesi

En.moving target indicator

N M

Fr.tomber malade

Tr.hastalanmak

En.get sick

Fr.mettre à disposition

Tr.hazır hale getirmek

En.make available

Fr.s'apprêter à

Tr.hazırlanmak

En.get prepared

Fr.prix cible

Tr.hedef fiyat

En.target price

N M

Fr.prix objectif

Tr.hedef fiyat

En.target price

N M

Fr.

Tr.hedef gözetim ve saldırı radar sistemi

En.surveilance target and attack radar system

Fr.groupe cible

Tr.hedef grup

En.target group

N M

Fr.

Tr.hedef kitle

En.target audience

Fr.audience cible

Tr.hedef kitle

En.target audience

N F

Fr.coût cible

Tr.hedef maliyet

En.target cost

N M

Fr.cible

Tr.hedef tahtası, hedef, amaç

En.target

N F

Fr.consommateur cible

Tr.hedef tüketici

En.target consumer

N M

Fr.objectif

Tr.hedef, amaç

En.object, target

N M

Fr.être la cible de

Tr.hedefi olmak

En.be the target of

Fr.huile végétale hydrogénée

Tr.hidrojenlenmiş bitkisel yağ

En.hydrogenated vegetable oil

N F

Fr.

Tr.hissedarlara en üst seviyede getiri

En.top-tier shareholder return

Fr.homogénéisation

Tr.homojen hale getirme, dengeli hale getirme

En.homogenization

N F

Fr.gagner le marché

Tr.ihaleyi almak, kazanmak

En.get the tender

Fr.budget de réalisation des travaux

Tr.inşaat bütçesi

En.construction budget

N M

Fr.luminance énergétique, radiance

Tr.ışıma, (erkesel ışıklılık, ışınımlılık)

En.radiance

N F

Fr.budget d'exploitation

Tr.işletme bütçesi

En.operating budget

N M

Fr.budget de fonctionnement

Tr.işletme bütçesi

En.operating budget

N M

Fr.

Tr.iyi gitmek

En.put together

Fr.laisser entendre, donner à entendre

Tr.izlenimini uyandırmak, kanısını doğurmak, düşüncesini akla getirmek, anlamına gelmek

En.feel like

Fr.escamoter

Tr.kaçınmak, yapmamak, yapmaktan yan çizmek

En.get around

Fr.budget de développement et de coopération

Tr.kalkınma ve işbirliği bütçesi

En.development and cooperation budget

N M

Fr.déficit budgétaire

Tr.kamu açığı

En.public deficit

N M

Fr.fournir de justificatif

Tr.kanıt getirmek

En.provide proof

Fr.cible complexe

Tr.karmaşık hedef, karışık hedef

En.complex target

N F

Fr.accomplir toute condition requise, et ce sans conditions ni réserves

Tr.kayıtsız şartsız uymak gereken tüm şartları yerine getirmek

En.accomplish all conditions required without condition

Fr.devis estimatif, détail estimatif

Tr.keşif

En.budget estimate

N M

Fr.montant de devis

Tr.keşif bedeli, tahmini bedel, keşif değeri

En.budget

N M

Fr.demande de devis estimatif

Tr.keşif talebi

En.demand of estimate budget

N F

Fr.recevoir le traitement tapis rouge

Tr.kırmızı halılarla karşılanmak

En.get the red carpet treatment

Fr.raccourcir

Tr.kısaltılma

En.get shorten

Fr.tomber dans un cercle vicieux

Tr.kısır döngü içine düşmek

En.get into a vicious circle

Fr.amener de restriction, apporter de limite

Tr.kısıtlama getirmek

En.bring restriction

Fr.se mettre en colère contre qn

Tr.kızmak, öfkelenmek

En.get angry with smb

Fr.première lecture dans la commission des budgets

Tr.konseyin birinci okuması

En.first reading in the budgets committee

N F

Fr.empirer

Tr.kötüleştirmek, daha kötü hale getirmek, daha beter hale sokmak

En.worsen

Fr.imagette

Tr.küçük resim

En.thumbnail image

N F

Fr.enlisement

Tr.kuma ya da çamura batma, gömülme, çökme

En.sink, get stuck into

N M

Fr.obéir, respecter, remplir, satisfaire, honorer

Tr.kural uymak, kurala uymak, yerine getirmek, uygun hareket etmek

En.obey, respect, fulfill, satisfy, honorer

Fr.partie en défaut

Tr.kusurlu taraf, sorumluluklarını yerine getirmeye taraf

En.defaulter

N F

Fr.travaux de dédoublement de la ligne sur la section centre de la ligne minière, avec rectification de tracé. tronçon 02: souk-ahras à oued kebrit sur 76 km

Tr.maden hattı orta kesimde kısım 02: souk-ahras – oued kebrit arası 76 km mevcut hattın çift hatta dönüştürülmesi ve güzergahın düz hale getirilmesi işleri

En.duplication of the rail line along the central segment of the mining line, with the straitening of the layout. lot 02: souk-ahras – oued kebrit 76 km length

N M

Fr.amenée du matériel

Tr.makinenin sahaya getirilmesi

En.supply of materials on site

N F

Fr.s'infecter

Tr.mikrop kapmak, enfekte olmak, iltihaplanmak

En.get infected

Fr.procédures budgétaires nationales

Tr.milli bütçe prosedürleri, ulusal bütçe prosedürleri

En.national budget procedures

N F

Fr.minimisation

Tr.minimizasyon, en küçük hale getirme

En.minimisation

N F

Fr.se mobiliser

Tr.mobilize olmak

En.get mobilized

Fr.pour autant que

Tr.müddetçe, eğer, belli bir şart yerine getirilirse

En.provided that, to the extent that

Fr.assurant

Tr.mümkün hale getiren, olmasını sağlayan

En.ensuring

Adj.

Fr.système commun de radar d'attaque de cible de surveillance

Tr.müşterek gözetim ve hedef saldırı radar sistemi

En.joint surveilance and target attack radar system

N M

Fr.terre végétale

Tr.nebati toprak

En.topsoil

N F

Fr.revêtement de terre végétale, revêtement en terre végétale

Tr.nebati toprak ile kaplama

En.coating with topsoil

N M

Fr.vide rempli de terre végétale

Tr.nebati toprakla doldurulan boşluk

En.space filled with natural soil

N M

Fr.effet sur l'objectif nucléaire

Tr.nükleer hedef tepkisi

En.nuclear target response

N M

Fr.mettre à la disposition de qqn les ressources financières, budgétaires nécessaires

Tr.ödenek sağlamak

En.provide budget

Fr.broyer

Tr.öğütmek, toz haline getirmek

En.grind, crush

Fr.constitutif

Tr.oluşturan, meydana getiren, teşkil eden

En.constituent

Adj.

Fr.recevoir l'approbation

Tr.onay almak

En.get approval

Fr.temps normatif

Tr.öngörülen süre (kanunda, standartta, vb)

En.budgeted time

N M

Fr.optimisation

Tr.optimizasyon, en iyi duruma getirme, optimuma getirme

En.optimization

N F

Fr.optimisée

Tr.optimuma getirilmiş

En.optimized

Adj.

Fr.optimiser

Tr.optimuma getirmek, en iyi duruma getirmek

En.optimize

Fr.confection

Tr.örme, yapma, yerine getirme, ifa

En.making

N F

Fr.soulever

Tr.ortaya atmak, gündeme getirmek, masaya yatırmak

En.raise

Bir düşünce ortaya atmak, vs.

Fr.desactivation

Tr.pasif duruma getirme

En.deactivation

N F

Fr.bilan végétal

Tr.peyzaj deplasmanları

En.

N M

Fr.coût de l'activité planifiée prévu dans le budget

Tr.planlanan işin bütçe maliyeti

En.budgeted cost of work scheduled, bcws

N M

Fr.rationalisation

Tr.rasyonel hale getirme

En.rationalization

N F

Fr.gadget

Tr.reklam malzemesi

En.gadget, gimmick

N M

Fr.imagette

Tr.resim

En.image thumbnail

N F

Fr.accotement

Tr.röfüj, aynı kota getirmek

En.road bank

N M

Fr.rendement relatif

Tr.rölatif getiri

En.relative yield

N M

Fr.valeur à revenu fixe

Tr.sabit getirili menkul kıymet

En.fixed income security

N F

Fr.bons du trésor à taux fixe et intérêt annuel (btan)

Tr.sabit oranlı ve yıllık faiz getirili hazine bonoları

En.treasury bill at annual interest and fixed rate

N M

Fr.cagette

Tr.sandık (meyve, sebze)

En.crate

N F

Fr.remplir une condition, obéir à une condition, respecter une condition

Tr.şartı yerine getirmek, şartın yerine getirilmesi

En.respect, fullfill, obey, follow a condition

fulfill a condition, realize

Fr.provoquer, causer, entraîner

Tr.sebep olmak, getirmek

En.bring about

Fr.congélateur légumes

Tr.sebze dipfrizi

En.vegetable freezer

N M

Fr.prélavage légumes

Tr.sebze ön yıkama

En.preliminary rinsing of vegetables

N M

Fr.éplucheuse à légumes

Tr.sebze parçalama makinesi, sebze doğrama makinesi

En.vegetable peeler

N F

Fr.chambre froide légumes

Tr.sebze soğuk oda

En.cold chamber for vegetables

N F

Fr.plan de travail pour prélavage des légumes, plan de travail avec bassin d'infiltration pour les légumes

Tr.sebze süzme çalışma tezgahı, (tezgah çalışma sebze süzme)

En.countertop for vegetable rinsing

N M

Fr.synchronisation

Tr.senkronize etme, aynı anda ve beraber çalışır duruma getirme, eşleme, eş zamanlama

En.synchronization

N F

Fr.rendement au capital investi

Tr.sermaye getirisi

En.return on capital

N M

Fr.se bloquer

Tr.sıkışmak

En.get blocked

Fr.restrictif

Tr.sınırlandırıcı, sınırlayıcı, önünü kesen, limit getiren

En.restrictive

Adj.

Fr.rendre étanche, rendre imperméable

Tr.sızdırmaz hale getirmek

En.isolate, insulate

Fr.finalisation

Tr.son haline getirilmesi

En.finalization

sigorta

N F

Fr.finaliser

Tr.sonlandırmak, son halini vermek, finalize etmek, nihai hale getirmek, kesinleştirmek, nihayete erdirmek, sonuca bağlamak

En.finalize

Fr.aboutissement

Tr.sonuç, sonuçlandırma, yerine getirme, bitme

En.conclusion

N M

Fr.honorer les responsabilités et obligations contractuelles

Tr.sözleşmesel borç ve sorumlulukları yerine getirmek

En.respect contractual rights and responsabilities

Fr.remise en question, mise en question, mettre en question

Tr.şüphe doğurmak, tereddüte yol açmak, tereddüt doğurmak, tartışma konusu haline getirmek

En.put into question

N F

Fr.respecter les engagements

Tr.taahhütleri yerine getirmek

En.fulfil the commitments

Fr.tabulation

Tr.tablo haline getirme, tabloda gösterme, tablo üzerinde gösterme

En.tabulation

N F

Fr.droits constatés (budgétisation et comptabilité publiques sur la base des droits constatés)

Tr.tahakkuk esaslı muhasebe, tahakkuk esasına göre muhasebe

En.accrual basis of accounting, accrual accounting and budgeting, accounting on accrual basis

N MP

Fr.bielle de poussee

Tr.taklolu getaform, tork kolu

En.torque arm

N F

Fr.boucler

Tr.tamamlamak, (dosyayı) kapamak, işi bitirmek, başarmak

En.close (the budget, the deal)

Fr.remise en état

Tr.tamirat, eski haline geri getirme

En.restoration, repair

örn. yolların, yerlerin, mahallerin

N F

Fr.pieu tangent, pieux tangents

Tr.tanjant kazık, teğet kazık

En.tangent pile

yan yanadır, birbirine değer, hepsi donatılı olur, zeminde su olabilir ama belli bir kuvveti varsa zeminin bu yöntem kullanılabilir

N M

Fr.liaison

Tr.taş, tuğla için birinin ortası alttakinin kenarına getirilerek sağlanan bağlama

En.

Duvarcılıkta

N F

Fr.acheminement

Tr.taşıma, getirme, ulaştırma

En.transport

N M

Fr.plafonnement

Tr.tavan getirme, üst sınır belirleme

En.ceiling, upper limit, maximum

Adv.

Fr.joint d'étanchéité de segment de piston imprégné de téflon

Tr.teflonla su geçirmez hale getirilmiş piston segmanı

En.teflon impregnated piston ring seal

N M

Fr.homogéniser

Tr.tek tip hale getirme

En.homogenize

Fr.contacter, prendre contact avec

Tr.temas kurmak

En.contact, get in touch with

Fr.

Tr.temel para cinsinden tüm gelirin yeniden yatırıldığı (toplam getiri) a sınıfı dağıtım 'a(dis)' hisseleri

En.class a distribution 'a(dis)' shares with all income reinvested (total return) in base currency

Fr.titre générant des dividendes

Tr.temettü getiren hisse senedi

En.dividend yielding security

N M

Fr.obtenir une promotion

Tr.terfi etmek

En.get a promotion

Fr.date limite

Tr.termin

En.deadline, target date

N F

Fr.mise à la cote

Tr.tesviye, aynı seviyeye getirme, doğru kota getirme

En.grading, levelling

N F

Fr.regrouper

Tr.toplamak, bir araya getirmek

En.regroup

Fr.budget communautaire

Tr.topluluk bütçesi

En.community budget

N M

Fr.poussiéreux, poussiéreuse

Tr.toz tutma, tozlanma, tozlu

En.dusty, get dusty

Adj.

Fr.saupoudrage

Tr.tozlama, toz haline getirme

En.dusting, powdering

N M

Fr.être arrété

Tr.tutaklanmak

En.get arrested

Fr.donner, tomber dans un piège

Tr.tuzağa düşmek

En.get trapped, faull into a trap, an ambush

Fr.monter à la bord

Tr.uçağa binmek

En.get on board

Fr.exécution, réalisation

Tr.uygulama, yerine getirme, yapma, yapım

En.execution, realization

N F

Fr.exécuter

Tr.uygulamak, yapmak, yerine getirmek, gerçekleştirmek

En.execute

Fr.mise en conformité

Tr.uygun hale getirmek

En.

N F

Fr.approprier

Tr.uygun hale getirmek

En.appropriate

Fr.harmoniser

Tr.uygun hale getirmek, eşleştirmek

En.match, harmonize, standardize

Fr.honorer

Tr.uymak, yerine getirmek (sorumluluk, yükümlülük vb)

En.honor

Fr.s'aligner

Tr.uyumlu hale gelmek, aynı çizgiye gelmek

En.get aligned with

Fr.fiscaliser

Tr.vergi yükümlülüğü getirmek

En.make smb subject to tax obligation

Fr.rentable

Tr.verimli, kârlı, faydalı, gelir getirici

En.rentable

Adj.

Fr.décageteur

Tr.vinç işaretçisi

En.banksman

N M

Fr.se rapprocher de, s'approcher de

Tr.yaklaşmak

En.get close to, approach

Fr.coût de l'activité réel prévu dans le budget

Tr.yapılan işin bütçe maliyeti

En.budgeted cost of work performed, bcwp

N M

Fr.accomplir

Tr.yapmak, gerçekleştirmek, yerine getirmek, tamamlamak, bitirmek

En.accomplish

Fr.confectionner

Tr.yapmak, hazırlamak, yerine getirmek, ifa etmek

En.make up, manufacture

Fr.défaillance

Tr.yapmamak, yapamamak, yerine getirmemek

En.failure in

N F

Fr.budget d'équipement

Tr.yatırım bütçesi

En.investment budget

N M

Fr.budget d'investissement

Tr.yatırım bütçesi

En.investment budget

N M

Fr.rendement du capital investi

Tr.yatırım karlılığı, yatırım getirisi

En.return on investment, roi

N M

Fr.décharge d'un rapport

Tr.yerine getirilmesi

En.discharge of the rapport of board of directors

N F

Fr.substituer qn, qch à

Tr.yerine koymak, ikame etmek, yerine getirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek

En.substitute, replace

Fr.remise en état des lieux

Tr.yerlerin eski hale getirilmesi, demobilizasyon

En.demobilization

N F

Fr.procès budgétaire annuel

Tr.yıllık bütçe süreci

En.annual budgetary process

N M

Fr.homogénéisation des contraintes

Tr.yüklerin dengelenmesi, eşitlenmesi, dengeli hale getirilmesi

En.standardization of loads

N F

Fr.lire à haute voix

Tr.yüksek sesle dile getirmek

En.read out loud

Fr.par suite de la non réalisation de ses obligations

Tr.yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle

En.following the non-fullfillment of its liabilities

Prép.

Fr.corrections budgétaires en vigueur

Tr.yürürlükteki bütçe düzeltmeleri

En.budget corrections in force

N F

Fr.confronter

Tr.yüz yüze getirmek, karşılaştırmak, yüzleştirmek, karşı karşıya getirmek

En.

Fr.entacher

Tr.zarar vermek (kaliteye), leke sürmek (onura), helal getirmek

En.damage, stain

Fr.obligeant

Tr.zorunlu hale getirme

En.obliging

Adj.

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.