Logo Teknik Terminoloji
Anasayfa Sayı Çevir Kategoriler Kullanım Hakkımızda İletişim EnglishEnglish FrançaisFrançais ☰

Olmak Tercümesi

Fransızca Türkçe İngilizce Teknik Terimler Sözlüğü


Tam Eşleşenler 1
Fransızca
Türkçe
İngilizce
Kategori
se produire
olmak
happen
Diğer
Fr.se produire
Tr.olmak
En.happen
İçinde Geçenler 227
Fransızca
Türkçe
İngilizce
Kategori
interpréter d'une manière ouverte
açık fikirli olmak
interpret openly
Diğer
V
avoir son franc-parler
açık sözlü olmak, her şeyi olduğu gibi söylemek, dobra konuşmak
straightforward
Diğer
V
déposer, poser sa candidature à qch
aday olmak, adaylığını koymak, bir seçime aday olarak katılmak
place his, her candidacy
Diğer
V
collecter
ahzolmak
collect
Hukuk
V
accrédité
akredite olmak
accredited
Ekonomi
Adj.
gêner, entraver, empêcher
aksamak, aksamasına sebep olmak
hinder
Teknik Ofis
V
avoir pour objet de f qqch.
amacı, konusu şu olmak
to be the subject of sth.
Hukuk
Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...
V
se faire opérer
ameliyat olmak, cerrahi müdahale geçirmek
Tıp
V
se faire opérer de
ameliyatı olmak (kalp ameliyatı olmak vb.)
get an operation of
Tıp
V
entre autres
aralarında aşağıdakiler de olmak, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere,
including but not limited to
Diğer
Adv.
gagner du terrain
arazi kazanmak, düşman elinden arazi almak, ilerlemek, rakiplerini geçmek, rakiplerinden üstün olmak
Askeri
V
se perdre dans les nuages
ayakları yerde olmamak, düşler içinde yüzmek, kafası bulutlarda olmak
walk on clouds, have one's head in the clouds
Diğer
V
contraire à
aykırı olmak
contrary to
Hukuk
Adj.
tributaire de
bağlı olmak, bağımlı olmak
depend on
Diğer
Adj.
servir de prétexte à qch
bahane olmak
be the excuse of sth
Diğer
V
connaître
bakmak, bakmaya yetkili olmak
Hukuk
bir mahkeme için
V
échouer
başarısız olmak, başarısızlıkla sonuçlanmak
come unstuck
Ekonomi
V
supprimer
baskılamak, suprese olmak
suppress
Tıp
V
se manifester
belli olmak, belirmek, ortaya çıkmak, görülmek, görülür hale gelmek
manifest
Diğer
V
avoir pris connaissance
bilmek, tanımak, okuyup anlamış olmak
to be aware of sth, having read and understood sth
Hukuk
V
avoir une largeur sur qqn, qqch
bir adım önde olmak
be one step ahead of sthsmb
Diğer
V
avoir une liaison
bir bağı olmak
have relation
Diğer
V
se mettre au courant entièrement de qqch
bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek
make oneself fully aware of sth
Hukuk
V
être désigné pour
bir şey için biçilmiş kaftan olmak, bir şeyin tam adamı olmak
Diğer
V
insister sur
bir şey için ısrar etmek, hakkında ısrarcı olmak
insist on
Diğer
V
être doté de qch
bir şey ile donanımlı olmak, bir şeyi olmak
equipped with sth
Diğer
V
soucieux de qch
bir şey konusunda çok dikkatli olmak, düşkün olmak, üzerine titremek
Diğer
Adj.
à l'abri de
bir şey olmadan, olmaksızın, (sorun olmadan vb)
sheltered from, safe from
Diğer
Prép.
se contenter de f. qch
bir şey yapmak ile yetinmek, bir şey yapmış olmakla kalmak (eline bir şey geçmemek)
content with doing sth
Diğer
V
avoir à faire qqch.
bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak
have to do sth, must do sth.
Hukuk
V
susceptible de f. qch
bir şey yapmaya elverişli olmak, yapabilir olmak, bir şey yapması olası olmak
likely to do sth.
Diğer
Adj.
avoir droit à qqch
bir şey yapmaya yetkili olmak
be entitled to do sth
Hukuk
Syn. Avoir le droit de faire qqch
V
être habilité à faire qqch
bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak
authorized to do sth
Diğer
V
avoir pour mandat
bir şey yapmaya yetkisi olmak
to be authorized to do sth
Hukuk
V
prendre appui sur
bir şeyden destek almak, bir şeye dayanmak, dayalı olmak
find support on sth
Diğer
V
être avisé de qch
bir şeyden haberi olmak, haberdar olmak
be informed of sth
Diğer
V
consister
bir şeyden ibaret olmak, bir şeyden oluşmak
consist of
Diğer
V
être dispensé de qqch
bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak
be dispensed of sth
Hukuk
V
prévaloir sur, contre
bir şeyden önce gelmek, daha önemli olmak, öncelikli olmak, üstün gelmek, yenmek, bastırmak
prevail over sth
Diğer
V
être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch
bir şeye bağlı olmak, göre
depend on sth, subject to sth
Diğer
V
être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch
bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak
base on sth., base upon sth.
Diğer
V
être disposé à
bir şeye hazır olmak, hazırda beklemek
available, at the disposal of
Diğer
V
intervenir dans
bir şeye müdahale etmek, müdahil olmak
interfere in
Teknik Ofis
V
être susceptible de qqch, être capable de qqch
bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak
Diğer
V
donner lieu à qqch
bir şeye yol açmak, sebep olmak
give rise to
Diğer
V
prendre connaissance de qqch.
bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak
study sth, examine sth.
Diğer
V
être centré sur
bir şeyin merkezini oluşturması, bir şey etrafında odaklanmış olmak, toplanmış olmak
concentrated on sth
Diğer
V
faire partie de qqch
bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak
be the part of sth
Diğer
V
demeurer régi par
bir yasaya tabi olmak
be subject to a law, a clause, etc.
Ekonomi
V
être comme l'ombre et le corps
birbirlerinden hiç ayrılmamak, içtikleri su ayrı gitmemek, et ile tırnak gibi olmak
Diğer
V
délier de toute responsabilité l'une vis-a-vis de l'autre
birbirlerine karşı her tür sorumluluktan kurtulmuş olmak
Hukuk
V
se réunir contre
birine karşı birleşmek, birlik olmak
reunite against sth
Diğer
V
se porter caution pour qqn, donner un aval à qqn
birine kefil olmak
Hukuk
V
être furieux contre qn
birine kızgın olmak
furious
Diğer
V
servir de cible à qn, à qch
birine, bir şeye hedef olmak
become the target of sth
Diğer
V
entrer dans les compétences de qn
birinin yetki alanına girmek, yetkisi dahilinde olmak, kudretinde olmak
fall into the jurisdiction of smb
Diğer
V
être de la compétence de qn
birinin yetkisi dahilinde olmak, yapabilecekleri kapsamında olmak
be in the jurisdiction of smb
Diğer
V
s'entendre avec qn
birisi ile anlaşmak, uyuşmak, iyi ilişkilerde olmak, iyi geçinmek
get along with smb
Diğer
V
être en procès avec qn
birisi ile davalı olmak, davalık olmak, mahkemelik olmak
Diğer
V
être, se mettre en liaison avec qn
birisi ile temasta olmak, temasa geçmek, iletişim halinde olmak
get in contact with smb, contact smb, get in touch with smb
Diğer
V
sans répercussion, sans répercussion sur qqn.
birisi üzerinde (olumsuz) etkileri olmayacak şekilde, olmaksızın
Hukuk
Prép.
être sous le coup de, tomber sous le coup de
birisinin sorumluluğunda olmak, birine düşmek
fall under the responsibility of
Diğer
V
birşeyden bahsederken kendini kaybetmek, kaybolmak, (öğrenciler için) anlamaya çalışırken kaybolmak
be inundated (on)
Diğer
être redevable à
borçlu olmak, minnettar olmak
be indebted to smb
Teknik Ofis
V
aboutir à un krach boursier
borsalarda çökmeler yaşanmasına sebep olmak
lead to a (stock) market crash
Ekonomi
V
sans qu'il y ait faute ou violation de cet article
bu maddenin ihlali olmaksızın
Hukuk
Prép.
coûter la vie
canına mal olmak
Diğer
V
exempter de poursuite pénale
cezai takipten muaf olmak
Hukuk
V
être passible de qqch
cezaya müstahak olmak
Hukuk
V
avoir du pain sur la planche pour travailler
çok işi olmak, elinde çok iş olmak
have a great deal of work in hand
Teknik Ofis
V
laisser à désirer
çok yetersiz olmak
leave a lot to be desired
Diğer
ne pas entierement satisfaisant, présenter quelques imperfections. ça laisse a désirer: it leaves a lot to be desired
V
tenir bon
dayanıklı olmak, dayanmak (kıyafet için)
hold up
Diğer
V
accorder son appui à qn, (prêter, offrir)
destek olmak, destek vermek, arka olmak, arka çıkmak
support, back up, help
Diğer
V
soutenir
desteklemek, destek olmak
support, back
Teknik Ofis
V
accorder, apporter son soutien à
desteklemek, destek olmak, destek vermek
supply one's support to smb, support smb
Diğer
V
défavoriser
dezavantajlı duruma getirmek, zarar vermek, aleyhine olmak
disadvantage, disfavor
Hukuk
V
stagner
durgun halde olmak
stagnate
Çeşitli
V
être passionné par qqch
düşkün olmak
be passionnate about
Diğer
V
entendre parler de qch
duymak, haberi olmak, kulağına gelmek, bilmek
hear sth, hear talking about sth
Diğer
V
assister à
e tanık olmak, katılmak, hazır bulunmak
be present at, be at, see, witness
Diğer
V
se doter
edinmek, sahip olmak
acquire, obtain, require
Diğer
V
faire défaut
eksik olmak, noksan olmak, olmamak
default
Diğer
V
avoir le geste large
eli açık olmak, cömert olmak
generous
Diğer
V
avoir la main légère
eli hafif olmak
Tıp
V
se prêter à
elverişli olmak, -e elverişli olmak
humor
Sanat Yapıları
sızdırmazlık
V
s'assurer
emin olmak
ensure
Diğer
V
empêcher, entraver
engel olmak
prevent, block, hinder
Diğer
V
empêcher, entraver
engel olmak, mani olmak
get in the way of doing sth.
Diğer
V
avoir accès à qqch
erişimi olmak, girebilir olmak, girmek
have access to sth
Diğer
V
équivalent à
eşit olmak
equivalent to
Diğer
N M
peser sur
etkilemek, etkisi olmak
affect
Diğer
V
être en fuite
firarda olmak, kaçak olmak, sanık bulunulan bir davaya gitmemek
on the run, missing
Hukuk
V
faire foi
geçerli olmak
prevail
Diğer
V
s'imposer
gerekli olmak, mecbur hale gelmek
become obligatory
Teknik Ofis
V
se mettre en évidence
görünmek, belli olmak, ortaya çıkmak, kendini göstermek
appear, prove
Diğer
V
être en instance
görüşülmekte, tartışılmakta olmak, ele alınmak, incelenmekte olmak
under review, discussion
Diğer
V
avoir du vent dans les voiles
hafif sarhoş olmak, çakır keyfi olmak, kafasında rüzgarlar esmek
Diğer
V
avoir le droit de f qqch.
hakkı olmak
to have the right to do sth.
Hukuk
V
être la cible de
hedefi olmak
be the target of
Diğer
V
convenir, partager la même opinion, partager l'avis
hemfikir olmak, aynı fikirde olmak
share the same idea, agree with smb,
Teknik Ofis
V
être conforme à tous égards à qqch
her açıdan bir şeye uygun olmak
conform in all respects to
Makineler
V
omniprésent
her yerde olmak, her yerde mevcut olmak, kol gezmek (kötü şeyler için)
omnipresent
Diğer
Adj.
sans aucune réserve
hiçbir şerh olmaksızın
without any reserve
Teknik Ofis
Prép.
être nul et sans effet
hükümsüz ve geçersiz olmak
be null and void
Hukuk
V
être en faillite
iflasta olmak
bankrupt
Ekonomi
V
circonspection
ihtiyat, ölçülü olmak, dikkatli konuşmak
Diğer
N F
résulter
ile sonuçlanmak, sonucunda bir şey olmak
result in
Teknik Ofis
V
faire équipe, s'allier, s'associer
ile takım olmak, ekip olmak, ekip kurmak, ortaklık kurmak
team up with
Teknik Ofis
V
procéder de qqch.
ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak
come from, originate in
Diğer
V
trouver pertinence
ilgi bulmak, bir şey ile ilgili olmak
find relevance
Teknik Ofis
V
avoir de la volonté
iradeli olmak
have a strong will
Diğer
V
subsister
kalmak, var olmak
exist, remain
Teknik Ofis
V
être d'avis que
kanısında olmak, fikrinde olmak
to be of the opinion that
Diğer
V
déterminé, résolu, engagé
kararlı olmak
decisive, resolved, determinate, committed, devoted
Diğer
Adj.
prendre part
katılmak, içinde yer almak, olmak
take part
Diğer
V
confondre
kaybolmak, yitip gitmek
confuse, mix up
Diğer
V
se faire immatriculer auprès de
kayıt olmak, tescil olmak, tescil işlemlerini yaptırmak
register
Ekonomi
V
s'inscrire, s'abonner
kayıt olmak, üye olmak
subscribe
Bilişim
V
du, due à
kaynaklanmak, sebebi olmak, bir şeyden ileri gelmek
because of
Diğer
Prép.
se porter un garant, répondre de qqn
kefil olmak
guarantee
Hukuk
V
cautionner qch
kefil olmak
Hukuk
V
kendiliğinden münfesih olmak
automatically dissolved
Hukuk
s'engager à f. qqch
kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek
to be committed to do sth., engage in doing sth
Diğer
V
se posséder
kendini tutmak, nefsine hakim olmak
control oneself
Diğer
V
sans appel
kesin, bağlayıcı, temyiz hakkı olmaksızın
final and binding (for a decison etc.)
Hukuk
Prép.
être dans le coma
komada olmak
be in coma
Tıp
V
concentrer
konsantre olmak, bir şey üzerinde yoğunlaşmak, tüm dikkatini vermek
concentrate, focus on
Teknik Ofis
V
chapeauter
kontrol etmek, başkanlık etmek, başında olmak
head, oversee, supervise
Diğer
contrôler une équipe, un organisme, en avoir la responsabilité
V
faire l'objet de
konusu bir şey olmak
aim of sth, subject of sth
Teknik Ofis
V
faire objet
konusu olmak, içinde geçmek
take part in
Diğer
V
surprendre
kulak misafiri olmak
over-hear
Diğer
V
kullanılmakta olmak
being rolled out
Diğer
aux frais de qqn.
masrafları birisine ait olmak üzere
at the expense of smb.
Ekonomi
Prép.
grattifié
memnun olmak
gratified
Ekonomi
Adj.
avoir un pavé sur l'estomac
midesinde taş olmak, karnı ağrımak, sindirim sorunları yaşıyor olmak
Diğer
V
s'infecter
mikrop kapmak, enfekte olmak, iltihaplanmak
get infected
Tıp
V
être reconnaissant
minnettar olmak, müteşekkir olmak
be grateful
Diğer
je vous serais reconnaissante de bien vouloir, je vous serai reconnaissante de bien vouloir faire. Dilbilgisi bakımından ikisi de doğru, ama conditionnel daha kibardır
V
se mobiliser
mobilize olmak
get mobilized
Teknik Ofis
V
occasionner
neden olmak, yol açmak
cause, occasion
Hukuk
V
engendrer
neden olmak, yol açmak, sebep vermek
engender, generate
Diğer
V
être rouge de colère
öfkeden kızarmak, kıpkırmızı olmak
Diğer
V
être en colère
öfkeli, kızgın olmak, sinirli olmak
be angry, furious
Diğer
V
survecu, survenir, prendre place
olmak, yaşanmak
happen, occur, take place
Diğer
V
sans que
olmaksızın
without
Teknik Ofis
Prép.
avoir la préséance sur, prévaloir
önce gelmek, öncelikli olmak
take precedence over, have precedence
Diğer
V
prédisposer
önceden hazır olmak
predisposed, prone to
Teknik Ofis
V
être en évidence
ortada olmak, belli olmak, aşikar olmak
evident
Diğer
V
se dénoncer à la police
polise teslim olmak
turn oneself in to the police
Diğer
V
indisposer
rahatsız olmak
upset
Diğer
V
en congé de maladie (justifié par un rapport médical)
raporlu olmak
on sick leave (justified by a medical report)
Ekonomi
consentir
razı olmak, razı gelmek, kabul etmek
consent
Diğer
V
avoir l'avantage du terrain
saha avantajı olmak, üstün olmak (tartışmalar, savaş vb. mücadeleler)
possess field advantage
Diğer
V
disposer de qqch.
sahip olmak
have sth. at one's disposal
Diğer
V
posséder
sahip olmak, bulundurmak
possess
Diğer
V
détenir
sahip olmak, elinde bulundurmak
detain, possess
Diğer
V
temoigner
şahit olmak
witness
Diğer
V
provoquer, causer, entraîner
sebep olmak, getirmek
bring about
Diğer
V
provoquer
sebep olmak, yol açmak
provoke
Diğer
V
affiliation syndicale
sendikaya üye olmak, sendika üyeliği
affiliation
Diğer
N F
déposer une plainte contre qn
şikayetçi olmak
lodge a complaint against smb
Hukuk
V
rendre les armes
silah bırakmak, teslim olmak
lay down arms, cease fire
Askeri
V
avoir les nerfs à vif
sinirleri çok gergin olmak, asabı atmak üzere olmak
Diğer
V
être sur le pavé
sokakta kalmak, yersiz yurtsuz olmak, evsiz barksız olmak
on the street
Diğer
V
déteindre
solmak, boyası solmak
fade
Malzemeler
V
avoir le dernier mot
son söz hakkına sahip olmak
have the last say
Ekonomi
V
arriver à terme
sona ermek, süresi bitmek, süresi dolmak
expire, come to an end
Diğer
V
expirer
sona ermek, süresi dolmak
expire
Diğer
V
sonuca dayalı ve odaklı olmak
results driven and focused
Diğer
aboutir à
sonucu olmak, sonucu bir şeye varmak, ile sonuçlanmak
lead to, result in
Diğer
V
être tenu de f. qqch.
sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek
to be required, obliged to do something
Diğer
Sözleşmelerde
V
promettre
söz vermek, vaat etmek, haber vermek, habercisi olmak
Diğer
V
sans ambiguït
şüpheye yer bırakmadan, hiçbir belirsizlik, kuşku olmaksızın
without ambiguity
Diğer
Prép.
aller, être en exil
sürgüne gitmek, sürgünde olmak, sürülmüş olmak
be exiled
Hukuk
V
être soumis à, être sujet à
tabi olmak, -e tabidir
be subject to
Hukuk
To be subject to a law, a control, etc.
V
décision finale (est à qqn)
takdir, bir durumun takdiri, son karar yetkisi birine ait olmak
Diğer
N F
succéder
takip etmek, arkasından gelmek, miras almak, varisi olmak
inherit
Diğer
N M
demander
talip olmak
demand
Teknik Ofis
V
avoir le physique de l'emploi
tam rolünün adamı olmak, tipi rolüne uygun, rolüne biçilmiş kaftan
Diğer
V
sous la seule responsabilité de qqn
tamamen birinin sorumluluğunda olmak üzere
under the sole responsibility of
Diğer
N F
lier les parties
taraflar için bağlayıcı olmak
bind the parties
Hukuk
kararlar, hükümler vs
V
s'avérer dangéreux
tehlikeli olmak
be dangerous
Diğer
V
soucieux de f. qch
tek düşüncesi bir şey olan, aklı fikri bir şey yapmakta olmak, tek önemsediği bir şey olmak
just concerned about
Diğer
Adj.
aller à l'encontre de
ters düşmek, tersi/zıddı olmak, bağdaşmamak
do not match up with
Diğer
V
se constituer de
teşkil olmak
constitute of
Diğer
V
induire
teşvik etmek, yöneltmek, sonuç vermek, neden olmak
induce
Ekonomi
V
contraster
tezat olmak, tezatlık teşkil etmek, çelişmek
contrast
Diğer
V
déclarer sous sa seule responsabilité
tüm sorumluluk tarafımıza ait olmak üzere beyan ederiz
declare under our sole responsibility
Sanat Yapıları
alüminyum kayar kapı
V
se chiffrer à la somme de
tutarı olmak, bedeli olmak
be worth, amount (to)
Teknik Ofis
V
machines pour l'utilisation et la production de puissance mécanique à l'exclusion des moteurs pour véhicules automobiles, aéronefs et motocycles
uçak, motorlu taşıt ve motosiklet motorları hariç olmak üzere mekanik güç kullanımı ve üretimi için makineler
machinery for the production and use of mechanical power, except aircraft, vehicle and cycle engines
Teknik Ofis
tüik indeksleri (29)
N F
inspirer
üflemek, vermek, hazırlamak, elebaşı olmak, ilham vermek
inspire
Diğer
V
prévaloir
üstün, baskın, hakim, yaygın, etkili olmak
prevail (over)
Diğer
V
être rouge de honte
utancından kızarmak, utançtan kıpkırmızı olmak
Diğer
V
susciter
uyandırmak, sebep olmak, yol açmak, yaratmak
cause, lead
Diğer
V
clicquez ici pour s'abonner
üye olmak için buraya tıklayın
click here to subscribe
Bilişim
V
adhérer à qqch.
üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak
adherence, adhere
Diğer
V
convenir à
uygun olmak, kabul etmek, yerinde olur
suit, fit
Diğer
V
avoir le sommeil léger
uykusu hafif olmak
Diğer
V
s'appliquer à qch
uymak, uygulanabilir olmak
be applicable
Diğer
V
être sur son terrain
uzmanlık alanı söz konusu olmak, iyi bildiği bir konu hakkında konuşuluyor olmak
in one's domain of expertise
Diğer
V
avoir du chagrin
üzüntüsü olmak, derdi olmak, acısı olmak, kederi olmak
Diğer
V
exister
var olmak
exist
Diğer
V
être redevable de
vergiye tabi, (vergi) ödemesi gereken, yükümlü olmak
required to pay tax
Ekonomi
V
au mesure de
yabilecek durumda olmak
be capable of
Diğer
Prép.
être d'un accès facile, difficile
yaklaşılması, yanına varılması kolay olmak, güç olmak
easy to access, hard to access
Diğer
V
être erroné
yanlış olmak, hatalı olmak
be wrong
Diğer
V
incinérer
yanmak, yanıp kül olmak
incinerate
Diğer
V
être en mesure de faire qqch
yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak
be able to do sth, capable of doing sth
Diğer
V
s'opérer
yapılmak, olmak, gerçekleştirilmek
Diğer
V
être en cours
yapılmakta olmak, yapılıyor olmak, devam etmekte olmak
be on the way
Diğer
V
adhérer
yapışık olmak, yapışmak
adhering to, adhere, join
Diğer
V
être en instance de f. qch
yapmak üzere olmak
at the edge of doing sth, about to do sth
Diğer
V
yardımcı olmak
jump-start
Diğer
avoir la tête légère, une tête légère
yarım akıllı olmak, yaptığının tam farkında olmamak
Diğer
V
être en deuil
yaslı olmak, matem tutmak, yas tutmak
Diğer
V
stimuler l'innovation, promouvoir l'innovation
yenilikçi olmak, yeniliklerin önünü açmak
driving innovation
Teknik Ofis
V
prendre place
yer almak, bulunmak, olmak
take place
Diğer
V
à la discrétion du marché local
yerel pazarın takdirinde olmak üzere
at local discretion
Hukuk
Prép.
avoir de la compétence
yetkili olmak
compatible, authorized
Diğer
V
ressortir
yetkisinde olmak, ilgili olmak
stand out
Hukuk
V
entrainer, entraîner
yol açmak, neden olmak, sebep olma
carry away, lead, involve
Diğer
V
être sur le départ
yol üstünde olmak, yola çıkmak üzere olmak
on the way
Diğer
V
peser sur
yük olmak (bir şey üzerinde yük olmak)
weigh on
Ekonomi
V
sans remettre en cause l'opinion exprimée ci-dessus
yukarıda belirtilen görüşe karşı olmamakla birlikte, olmaksızın
without calling into question what is mentioned above
Diğer
Prép.
engloutir
yutmak (para yutmak, büyük paralara mal olmak, vb.)
Diğer
V
faire face à qqch
yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek
face
Diğer
V
mettre hors de cause
zarar görmesine engel olmak
hold harmless
Teknik Ofis
V
causer un préjudice
zarara neden olmak
cause a damage
Siyasi
V
Fr.interpréter d'une manière ouverte
Tr.açık fikirli olmak
En.interpret openly
V
Fr.avoir son franc-parler
Tr.açık sözlü olmak, her şeyi olduğu gibi söylemek, dobra konuşmak
En.straightforward
V
Fr.déposer, poser sa candidature à qch
Tr.aday olmak, adaylığını koymak, bir seçime aday olarak katılmak
En.place his, her candidacy
V
Fr.collecter
Tr.ahzolmak
En.collect
V
Fr.accrédité
Tr.akredite olmak
En.accredited
Adj.
Fr.gêner, entraver, empêcher
Tr.aksamak, aksamasına sebep olmak
En.hinder
V
Fr.avoir pour objet de f qqch.
Tr.amacı, konusu şu olmak
En.to be the subject of sth.
Cette réunion a pour objet de... The aim of this meeting is to ...
V
Fr.se faire opérer
Tr.ameliyat olmak, cerrahi müdahale geçirmek
En.
V
Fr.se faire opérer de
Tr.ameliyatı olmak (kalp ameliyatı olmak vb.)
En.get an operation of
V
Fr.entre autres
Tr.aralarında aşağıdakiler de olmak, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere,
En.including but not limited to
Adv.
Fr.gagner du terrain
Tr.arazi kazanmak, düşman elinden arazi almak, ilerlemek, rakiplerini geçmek, rakiplerinden üstün olmak
En.
V
Fr.se perdre dans les nuages
Tr.ayakları yerde olmamak, düşler içinde yüzmek, kafası bulutlarda olmak
En.walk on clouds, have one's head in the clouds
V
Fr.contraire à
Tr.aykırı olmak
En.contrary to
Adj.
Fr.tributaire de
Tr.bağlı olmak, bağımlı olmak
En.depend on
Adj.
Fr.servir de prétexte à qch
Tr.bahane olmak
En.be the excuse of sth
V
Fr.connaître
Tr.bakmak, bakmaya yetkili olmak
En.
bir mahkeme için
V
Fr.échouer
Tr.başarısız olmak, başarısızlıkla sonuçlanmak
En.come unstuck
V
Fr.supprimer
Tr.baskılamak, suprese olmak
En.suppress
V
Fr.se manifester
Tr.belli olmak, belirmek, ortaya çıkmak, görülmek, görülür hale gelmek
En.manifest
V
Fr.avoir pris connaissance
Tr.bilmek, tanımak, okuyup anlamış olmak
En.to be aware of sth, having read and understood sth
V
Fr.avoir une largeur sur qqn, qqch
Tr.bir adım önde olmak
En.be one step ahead of sthsmb
V
Fr.avoir une liaison
Tr.bir bağı olmak
En.have relation
V
Fr.se mettre au courant entièrement de qqch
Tr.bir konu hakkında tamamen bilgi sahibi olmak, bilgi edinmek, bir konuyu bilmek
En.make oneself fully aware of sth
V
Fr.être désigné pour
Tr.bir şey için biçilmiş kaftan olmak, bir şeyin tam adamı olmak
En.
V
Fr.insister sur
Tr.bir şey için ısrar etmek, hakkında ısrarcı olmak
En.insist on
V
Fr.être doté de qch
Tr.bir şey ile donanımlı olmak, bir şeyi olmak
En.equipped with sth
V
Fr.soucieux de qch
Tr.bir şey konusunda çok dikkatli olmak, düşkün olmak, üzerine titremek
En.
Adj.
Fr.à l'abri de
Tr.bir şey olmadan, olmaksızın, (sorun olmadan vb)
En.sheltered from, safe from
Prép.
Fr.se contenter de f. qch
Tr.bir şey yapmak ile yetinmek, bir şey yapmış olmakla kalmak (eline bir şey geçmemek)
En.content with doing sth
V
Fr.avoir à faire qqch.
Tr.bir şey yapması zorunlu olmak, bir şey yapmak zorunda olmak
En.have to do sth, must do sth.
V
Fr.susceptible de f. qch
Tr.bir şey yapmaya elverişli olmak, yapabilir olmak, bir şey yapması olası olmak
En.likely to do sth.
Adj.
Fr.avoir droit à qqch
Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak
En.be entitled to do sth
Syn. Avoir le droit de faire qqch
V
Fr.être habilité à faire qqch
Tr.bir şey yapmaya yetkili olmak, yetkisi dahilinde olmak
En.authorized to do sth
V
Fr.avoir pour mandat
Tr.bir şey yapmaya yetkisi olmak
En.to be authorized to do sth
V
Fr.prendre appui sur
Tr.bir şeyden destek almak, bir şeye dayanmak, dayalı olmak
En.find support on sth
V
Fr.être avisé de qch
Tr.bir şeyden haberi olmak, haberdar olmak
En.be informed of sth
V
Fr.consister
Tr.bir şeyden ibaret olmak, bir şeyden oluşmak
En.consist of
V
Fr.être dispensé de qqch
Tr.bir şeyden muaf olmak, muaf tutulmak
En.be dispensed of sth
V
Fr.prévaloir sur, contre
Tr.bir şeyden önce gelmek, daha önemli olmak, öncelikli olmak, üstün gelmek, yenmek, bastırmak
En.prevail over sth
V
Fr.être subordonné à, dépendre de qqch, être soumis à qqch
Tr.bir şeye bağlı olmak, göre
En.depend on sth, subject to sth
V
Fr.être basé sur qch, se baser sur qch, s'appuyer sur, s'autoriser de qqch
Tr.bir şeye dayanmak, dayalı olmak, bir şey temelinde olmak
En.base on sth., base upon sth.
V
Fr.être disposé à
Tr.bir şeye hazır olmak, hazırda beklemek
En.available, at the disposal of
V
Fr.intervenir dans
Tr.bir şeye müdahale etmek, müdahil olmak
En.interfere in
V
Fr.être susceptible de qqch, être capable de qqch
Tr.bir şeye müsait olmak, ihtimali olmak
En.
V
Fr.donner lieu à qqch
Tr.bir şeye yol açmak, sebep olmak
En.give rise to
V
Fr.prendre connaissance de qqch.
Tr.bir şeyi okuyup incelemek, hakkında bilgi sahibi olmak
En.study sth, examine sth.
V
Fr.être centré sur
Tr.bir şeyin merkezini oluşturması, bir şey etrafında odaklanmış olmak, toplanmış olmak
En.concentrated on sth
V
Fr.faire partie de qqch
Tr.bir şeyin parçası olmak, bir şeye dahil olmak
En.be the part of sth
V
Fr.demeurer régi par
Tr.bir yasaya tabi olmak
En.be subject to a law, a clause, etc.
V
Fr.être comme l'ombre et le corps
Tr.birbirlerinden hiç ayrılmamak, içtikleri su ayrı gitmemek, et ile tırnak gibi olmak
En.
V
Fr.délier de toute responsabilité l'une vis-a-vis de l'autre
Tr.birbirlerine karşı her tür sorumluluktan kurtulmuş olmak
En.
V
Fr.se réunir contre
Tr.birine karşı birleşmek, birlik olmak
En.reunite against sth
V
Fr.se porter caution pour qqn, donner un aval à qqn
Tr.birine kefil olmak
En.
V
Fr.être furieux contre qn
Tr.birine kızgın olmak
En.furious
V
Fr.servir de cible à qn, à qch
Tr.birine, bir şeye hedef olmak
En.become the target of sth
V
Fr.entrer dans les compétences de qn
Tr.birinin yetki alanına girmek, yetkisi dahilinde olmak, kudretinde olmak
En.fall into the jurisdiction of smb
V
Fr.être de la compétence de qn
Tr.birinin yetkisi dahilinde olmak, yapabilecekleri kapsamında olmak
En.be in the jurisdiction of smb
V
Fr.s'entendre avec qn
Tr.birisi ile anlaşmak, uyuşmak, iyi ilişkilerde olmak, iyi geçinmek
En.get along with smb
V
Fr.être en procès avec qn
Tr.birisi ile davalı olmak, davalık olmak, mahkemelik olmak
En.
V
Fr.être, se mettre en liaison avec qn
Tr.birisi ile temasta olmak, temasa geçmek, iletişim halinde olmak
En.get in contact with smb, contact smb, get in touch with smb
V
Fr.sans répercussion, sans répercussion sur qqn.
Tr.birisi üzerinde (olumsuz) etkileri olmayacak şekilde, olmaksızın
En.
Prép.
Fr.être sous le coup de, tomber sous le coup de
Tr.birisinin sorumluluğunda olmak, birine düşmek
En.fall under the responsibility of
V
Fr.
Tr.birşeyden bahsederken kendini kaybetmek, kaybolmak, (öğrenciler için) anlamaya çalışırken kaybolmak
En.be inundated (on)
Fr.être redevable à
Tr.borçlu olmak, minnettar olmak
En.be indebted to smb
V
Fr.aboutir à un krach boursier
Tr.borsalarda çökmeler yaşanmasına sebep olmak
En.lead to a (stock) market crash
V
Fr.sans qu'il y ait faute ou violation de cet article
Tr.bu maddenin ihlali olmaksızın
En.
Prép.
Fr.coûter la vie
Tr.canına mal olmak
En.
V
Fr.exempter de poursuite pénale
Tr.cezai takipten muaf olmak
En.
V
Fr.être passible de qqch
Tr.cezaya müstahak olmak
En.
V
Fr.avoir du pain sur la planche pour travailler
Tr.çok işi olmak, elinde çok iş olmak
En.have a great deal of work in hand
V
Fr.laisser à désirer
Tr.çok yetersiz olmak
En.leave a lot to be desired
ne pas entierement satisfaisant, présenter quelques imperfections. ça laisse a désirer: it leaves a lot to be desired
V
Fr.tenir bon
Tr.dayanıklı olmak, dayanmak (kıyafet için)
En.hold up
V
Fr.accorder son appui à qn, (prêter, offrir)
Tr.destek olmak, destek vermek, arka olmak, arka çıkmak
En.support, back up, help
V
Fr.soutenir
Tr.desteklemek, destek olmak
En.support, back
V
Fr.accorder, apporter son soutien à
Tr.desteklemek, destek olmak, destek vermek
En.supply one's support to smb, support smb
V
Fr.défavoriser
Tr.dezavantajlı duruma getirmek, zarar vermek, aleyhine olmak
En.disadvantage, disfavor
V
Fr.stagner
Tr.durgun halde olmak
En.stagnate
V
Fr.être passionné par qqch
Tr.düşkün olmak
En.be passionnate about
V
Fr.entendre parler de qch
Tr.duymak, haberi olmak, kulağına gelmek, bilmek
En.hear sth, hear talking about sth
V
Fr.assister à
Tr.e tanık olmak, katılmak, hazır bulunmak
En.be present at, be at, see, witness
V
Fr.se doter
Tr.edinmek, sahip olmak
En.acquire, obtain, require
V
Fr.faire défaut
Tr.eksik olmak, noksan olmak, olmamak
En.default
V
Fr.avoir le geste large
Tr.eli açık olmak, cömert olmak
En.generous
V
Fr.avoir la main légère
Tr.eli hafif olmak
En.
V
Fr.se prêter à
Tr.elverişli olmak, -e elverişli olmak
En.humor
sızdırmazlık
V
Fr.s'assurer
Tr.emin olmak
En.ensure
V
Fr.empêcher, entraver
Tr.engel olmak
En.prevent, block, hinder
V
Fr.empêcher, entraver
Tr.engel olmak, mani olmak
En.get in the way of doing sth.
V
Fr.avoir accès à qqch
Tr.erişimi olmak, girebilir olmak, girmek
En.have access to sth
V
Fr.équivalent à
Tr.eşit olmak
En.equivalent to
N M
Fr.peser sur
Tr.etkilemek, etkisi olmak
En.affect
V
Fr.être en fuite
Tr.firarda olmak, kaçak olmak, sanık bulunulan bir davaya gitmemek
En.on the run, missing
V
Fr.faire foi
Tr.geçerli olmak
En.prevail
V
Fr.s'imposer
Tr.gerekli olmak, mecbur hale gelmek
En.become obligatory
V
Fr.se mettre en évidence
Tr.görünmek, belli olmak, ortaya çıkmak, kendini göstermek
En.appear, prove
V
Fr.être en instance
Tr.görüşülmekte, tartışılmakta olmak, ele alınmak, incelenmekte olmak
En.under review, discussion
V
Fr.avoir du vent dans les voiles
Tr.hafif sarhoş olmak, çakır keyfi olmak, kafasında rüzgarlar esmek
En.
V
Fr.avoir le droit de f qqch.
Tr.hakkı olmak
En.to have the right to do sth.
V
Fr.être la cible de
Tr.hedefi olmak
En.be the target of
V
Fr.convenir, partager la même opinion, partager l'avis
Tr.hemfikir olmak, aynı fikirde olmak
En.share the same idea, agree with smb,
V
Fr.être conforme à tous égards à qqch
Tr.her açıdan bir şeye uygun olmak
En.conform in all respects to
V
Fr.omniprésent
Tr.her yerde olmak, her yerde mevcut olmak, kol gezmek (kötü şeyler için)
En.omnipresent
Adj.
Fr.sans aucune réserve
Tr.hiçbir şerh olmaksızın
En.without any reserve
Prép.
Fr.être nul et sans effet
Tr.hükümsüz ve geçersiz olmak
En.be null and void
V
Fr.être en faillite
Tr.iflasta olmak
En.bankrupt
V
Fr.circonspection
Tr.ihtiyat, ölçülü olmak, dikkatli konuşmak
En.
N F
Fr.résulter
Tr.ile sonuçlanmak, sonucunda bir şey olmak
En.result in
V
Fr.faire équipe, s'allier, s'associer
Tr.ile takım olmak, ekip olmak, ekip kurmak, ortaklık kurmak
En.team up with
V
Fr.procéder de qqch.
Tr.ileri gelmek, neden olmak, kaynaklanmak
En.come from, originate in
V
Fr.trouver pertinence
Tr.ilgi bulmak, bir şey ile ilgili olmak
En.find relevance
V
Fr.avoir de la volonté
Tr.iradeli olmak
En.have a strong will
V
Fr.subsister
Tr.kalmak, var olmak
En.exist, remain
V
Fr.être d'avis que
Tr.kanısında olmak, fikrinde olmak
En.to be of the opinion that
V
Fr.déterminé, résolu, engagé
Tr.kararlı olmak
En.decisive, resolved, determinate, committed, devoted
Adj.
Fr.prendre part
Tr.katılmak, içinde yer almak, olmak
En.take part
V
Fr.confondre
Tr.kaybolmak, yitip gitmek
En.confuse, mix up
V
Fr.se faire immatriculer auprès de
Tr.kayıt olmak, tescil olmak, tescil işlemlerini yaptırmak
En.register
V
Fr.s'inscrire, s'abonner
Tr.kayıt olmak, üye olmak
En.subscribe
V
Fr.du, due à
Tr.kaynaklanmak, sebebi olmak, bir şeyden ileri gelmek
En.because of
Prép.
Fr.se porter un garant, répondre de qqn
Tr.kefil olmak
En.guarantee
V
Fr.cautionner qch
Tr.kefil olmak
En.
V
Fr.
Tr.kendiliğinden münfesih olmak
En.automatically dissolved
Fr.s'engager à f. qqch
Tr.kendini bir şeye, bir şey yapmaya adamış olmak, taahhüt etmek, üstlenmek
En.to be committed to do sth., engage in doing sth
V
Fr.se posséder
Tr.kendini tutmak, nefsine hakim olmak
En.control oneself
V
Fr.sans appel
Tr.kesin, bağlayıcı, temyiz hakkı olmaksızın
En.final and binding (for a decison etc.)
Prép.
Fr.être dans le coma
Tr.komada olmak
En.be in coma
V
Fr.concentrer
Tr.konsantre olmak, bir şey üzerinde yoğunlaşmak, tüm dikkatini vermek
En.concentrate, focus on
V
Fr.chapeauter
Tr.kontrol etmek, başkanlık etmek, başında olmak
En.head, oversee, supervise
contrôler une équipe, un organisme, en avoir la responsabilité
V
Fr.faire l'objet de
Tr.konusu bir şey olmak
En.aim of sth, subject of sth
V
Fr.faire objet
Tr.konusu olmak, içinde geçmek
En.take part in
V
Fr.surprendre
Tr.kulak misafiri olmak
En.over-hear
V
Fr.
Tr.kullanılmakta olmak
En.being rolled out
Fr.aux frais de qqn.
Tr.masrafları birisine ait olmak üzere
En.at the expense of smb.
Prép.
Fr.grattifié
Tr.memnun olmak
En.gratified
Adj.
Fr.avoir un pavé sur l'estomac
Tr.midesinde taş olmak, karnı ağrımak, sindirim sorunları yaşıyor olmak
En.
V
Fr.s'infecter
Tr.mikrop kapmak, enfekte olmak, iltihaplanmak
En.get infected
V
Fr.être reconnaissant
Tr.minnettar olmak, müteşekkir olmak
En.be grateful
je vous serais reconnaissante de bien vouloir, je vous serai reconnaissante de bien vouloir faire. Dilbilgisi bakımından ikisi de doğru, ama conditionnel daha kibardır
V
Fr.se mobiliser
Tr.mobilize olmak
En.get mobilized
V
Fr.occasionner
Tr.neden olmak, yol açmak
En.cause, occasion
V
Fr.engendrer
Tr.neden olmak, yol açmak, sebep vermek
En.engender, generate
V
Fr.être rouge de colère
Tr.öfkeden kızarmak, kıpkırmızı olmak
En.
V
Fr.être en colère
Tr.öfkeli, kızgın olmak, sinirli olmak
En.be angry, furious
V
Fr.survecu, survenir, prendre place
Tr.olmak, yaşanmak
En.happen, occur, take place
V
Fr.sans que
Tr.olmaksızın
En.without
Prép.
Fr.avoir la préséance sur, prévaloir
Tr.önce gelmek, öncelikli olmak
En.take precedence over, have precedence
V
Fr.prédisposer
Tr.önceden hazır olmak
En.predisposed, prone to
V
Fr.être en évidence
Tr.ortada olmak, belli olmak, aşikar olmak
En.evident
V
Fr.se dénoncer à la police
Tr.polise teslim olmak
En.turn oneself in to the police
V
Fr.indisposer
Tr.rahatsız olmak
En.upset
V
Fr.en congé de maladie (justifié par un rapport médical)
Tr.raporlu olmak
En.on sick leave (justified by a medical report)
Fr.consentir
Tr.razı olmak, razı gelmek, kabul etmek
En.consent
V
Fr.avoir l'avantage du terrain
Tr.saha avantajı olmak, üstün olmak (tartışmalar, savaş vb. mücadeleler)
En.possess field advantage
V
Fr.disposer de qqch.
Tr.sahip olmak
En.have sth. at one's disposal
V
Fr.posséder
Tr.sahip olmak, bulundurmak
En.possess
V
Fr.détenir
Tr.sahip olmak, elinde bulundurmak
En.detain, possess
V
Fr.temoigner
Tr.şahit olmak
En.witness
V
Fr.provoquer, causer, entraîner
Tr.sebep olmak, getirmek
En.bring about
V
Fr.provoquer
Tr.sebep olmak, yol açmak
En.provoke
V
Fr.affiliation syndicale
Tr.sendikaya üye olmak, sendika üyeliği
En.affiliation
N F
Fr.déposer une plainte contre qn
Tr.şikayetçi olmak
En.lodge a complaint against smb
V
Fr.rendre les armes
Tr.silah bırakmak, teslim olmak
En.lay down arms, cease fire
V
Fr.avoir les nerfs à vif
Tr.sinirleri çok gergin olmak, asabı atmak üzere olmak
En.
V
Fr.être sur le pavé
Tr.sokakta kalmak, yersiz yurtsuz olmak, evsiz barksız olmak
En.on the street
V
Fr.déteindre
Tr.solmak, boyası solmak
En.fade
V
Fr.avoir le dernier mot
Tr.son söz hakkına sahip olmak
En.have the last say
V
Fr.arriver à terme
Tr.sona ermek, süresi bitmek, süresi dolmak
En.expire, come to an end
V
Fr.expirer
Tr.sona ermek, süresi dolmak
En.expire
V
Fr.
Tr.sonuca dayalı ve odaklı olmak
En.results driven and focused
Fr.aboutir à
Tr.sonucu olmak, sonucu bir şeye varmak, ile sonuçlanmak
En.lead to, result in
V
Fr.être tenu de f. qqch.
Tr.sorumlu olmak, yapması beklenmek, gerekmek
En.to be required, obliged to do something
Sözleşmelerde
V
Fr.promettre
Tr.söz vermek, vaat etmek, haber vermek, habercisi olmak
En.
V
Fr.sans ambiguït
Tr.şüpheye yer bırakmadan, hiçbir belirsizlik, kuşku olmaksızın
En.without ambiguity
Prép.
Fr.aller, être en exil
Tr.sürgüne gitmek, sürgünde olmak, sürülmüş olmak
En.be exiled
V
Fr.être soumis à, être sujet à
Tr.tabi olmak, -e tabidir
En.be subject to
To be subject to a law, a control, etc.
V
Fr.décision finale (est à qqn)
Tr.takdir, bir durumun takdiri, son karar yetkisi birine ait olmak
En.
N F
Fr.succéder
Tr.takip etmek, arkasından gelmek, miras almak, varisi olmak
En.inherit
N M
Fr.demander
Tr.talip olmak
En.demand
V
Fr.avoir le physique de l'emploi
Tr.tam rolünün adamı olmak, tipi rolüne uygun, rolüne biçilmiş kaftan
En.
V
Fr.sous la seule responsabilité de qqn
Tr.tamamen birinin sorumluluğunda olmak üzere
En.under the sole responsibility of
N F
Fr.lier les parties
Tr.taraflar için bağlayıcı olmak
En.bind the parties
kararlar, hükümler vs
V
Fr.s'avérer dangéreux
Tr.tehlikeli olmak
En.be dangerous
V
Fr.soucieux de f. qch
Tr.tek düşüncesi bir şey olan, aklı fikri bir şey yapmakta olmak, tek önemsediği bir şey olmak
En.just concerned about
Adj.
Fr.aller à l'encontre de
Tr.ters düşmek, tersi/zıddı olmak, bağdaşmamak
En.do not match up with
V
Fr.se constituer de
Tr.teşkil olmak
En.constitute of
V
Fr.induire
Tr.teşvik etmek, yöneltmek, sonuç vermek, neden olmak
En.induce
V
Fr.contraster
Tr.tezat olmak, tezatlık teşkil etmek, çelişmek
En.contrast
V
Fr.déclarer sous sa seule responsabilité
Tr.tüm sorumluluk tarafımıza ait olmak üzere beyan ederiz
En.declare under our sole responsibility
alüminyum kayar kapı
V
Fr.se chiffrer à la somme de
Tr.tutarı olmak, bedeli olmak
En.be worth, amount (to)
V
Fr.machines pour l'utilisation et la production de puissance mécanique à l'exclusion des moteurs pour véhicules automobiles, aéronefs et motocycles
Tr.uçak, motorlu taşıt ve motosiklet motorları hariç olmak üzere mekanik güç kullanımı ve üretimi için makineler
En.machinery for the production and use of mechanical power, except aircraft, vehicle and cycle engines
tüik indeksleri (29)
N F
Fr.inspirer
Tr.üflemek, vermek, hazırlamak, elebaşı olmak, ilham vermek
En.inspire
V
Fr.prévaloir
Tr.üstün, baskın, hakim, yaygın, etkili olmak
En.prevail (over)
V
Fr.être rouge de honte
Tr.utancından kızarmak, utançtan kıpkırmızı olmak
En.
V
Fr.susciter
Tr.uyandırmak, sebep olmak, yol açmak, yaratmak
En.cause, lead
V
Fr.clicquez ici pour s'abonner
Tr.üye olmak için buraya tıklayın
En.click here to subscribe
V
Fr.adhérer à qqch.
Tr.üye olmak, girmek, katılmak, mensup olmak
En.adherence, adhere
V
Fr.convenir à
Tr.uygun olmak, kabul etmek, yerinde olur
En.suit, fit
V
Fr.avoir le sommeil léger
Tr.uykusu hafif olmak
En.
V
Fr.s'appliquer à qch
Tr.uymak, uygulanabilir olmak
En.be applicable
V
Fr.être sur son terrain
Tr.uzmanlık alanı söz konusu olmak, iyi bildiği bir konu hakkında konuşuluyor olmak
En.in one's domain of expertise
V
Fr.avoir du chagrin
Tr.üzüntüsü olmak, derdi olmak, acısı olmak, kederi olmak
En.
V
Fr.exister
Tr.var olmak
En.exist
V
Fr.être redevable de
Tr.vergiye tabi, (vergi) ödemesi gereken, yükümlü olmak
En.required to pay tax
V
Fr.au mesure de
Tr.yabilecek durumda olmak
En.be capable of
Prép.
Fr.être d'un accès facile, difficile
Tr.yaklaşılması, yanına varılması kolay olmak, güç olmak
En.easy to access, hard to access
V
Fr.être erroné
Tr.yanlış olmak, hatalı olmak
En.be wrong
V
Fr.incinérer
Tr.yanmak, yanıp kül olmak
En.incinerate
V
Fr.être en mesure de faire qqch
Tr.yapabilecek durumda olmak, elinden geliyor olmak
En.be able to do sth, capable of doing sth
V
Fr.s'opérer
Tr.yapılmak, olmak, gerçekleştirilmek
En.
V
Fr.être en cours
Tr.yapılmakta olmak, yapılıyor olmak, devam etmekte olmak
En.be on the way
V
Fr.adhérer
Tr.yapışık olmak, yapışmak
En.adhering to, adhere, join
V
Fr.être en instance de f. qch
Tr.yapmak üzere olmak
En.at the edge of doing sth, about to do sth
V
Fr.
Tr.yardımcı olmak
En.jump-start
Fr.avoir la tête légère, une tête légère
Tr.yarım akıllı olmak, yaptığının tam farkında olmamak
En.
V
Fr.être en deuil
Tr.yaslı olmak, matem tutmak, yas tutmak
En.
V
Fr.stimuler l'innovation, promouvoir l'innovation
Tr.yenilikçi olmak, yeniliklerin önünü açmak
En.driving innovation
V
Fr.prendre place
Tr.yer almak, bulunmak, olmak
En.take place
V
Fr.à la discrétion du marché local
Tr.yerel pazarın takdirinde olmak üzere
En.at local discretion
Prép.
Fr.avoir de la compétence
Tr.yetkili olmak
En.compatible, authorized
V
Fr.ressortir
Tr.yetkisinde olmak, ilgili olmak
En.stand out
V
Fr.entrainer, entraîner
Tr.yol açmak, neden olmak, sebep olma
En.carry away, lead, involve
V
Fr.être sur le départ
Tr.yol üstünde olmak, yola çıkmak üzere olmak
En.on the way
V
Fr.peser sur
Tr.yük olmak (bir şey üzerinde yük olmak)
En.weigh on
V
Fr.sans remettre en cause l'opinion exprimée ci-dessus
Tr.yukarıda belirtilen görüşe karşı olmamakla birlikte, olmaksızın
En.without calling into question what is mentioned above
Prép.
Fr.engloutir
Tr.yutmak (para yutmak, büyük paralara mal olmak, vb.)
En.
V
Fr.faire face à qqch
Tr.yüz yüze olmak, yüz yüze kalmak, karşı karşıya olmak, karşı karşıya kalmak, mücadele etmek
En.face
V
Fr.mettre hors de cause
Tr.zarar görmesine engel olmak
En.hold harmless
V
Fr.causer un préjudice
Tr.zarara neden olmak
En.cause a damage
V



Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)


Kısaltma Fransızca
Adj. Adjectif
Adv. Adverbe
Conj. Conjonction
N F Nom Féminin
N FP N F Pluriel
N M Nom Masculin
N MP N M Pluriel
Prép. Préposition
Pron. Pronom
V Verbe




Alternatif Tercüme Önerin







    Notlar:
  • Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
  • Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
  • Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.











Sözlükten örnek terimler:

Sözlükten örnek terimler:

fan süngeri
fan süngeri
kapalı zarf içinde
kapalı zarf içinde
bir yaklaşım benimsemek
bir yaklaşım benimsemek
şanzıman silindiri
şanzıman silindiri
alfa radyasyon, alfa ışınlarının radyasyonu
alfa radyasyon, alfa ışınlarının radyasyonu
cezayir sanat yapıları deprem yönetmeliği
cezayir sanat yapıları deprem yönetmeliği
sprey ünitesi
sprey ünitesi
açıklama raporu
açıklama raporu
diş birleşim kapağı montaj vidası
diş birleşim kapağı montaj vidası
yuvarlak hesapla avans ödemesi
yuvarlak hesapla avans ödemesi
mimari tasarım
mimari tasarım
bakım ve onarım
bakım ve onarım
kabul edilmiş maksimum konsantrasyon (cma), izin verilebilir maksimum yoğunluk
kabul edilmiş maksimum konsantrasyon (cma), izin verilebilir maksimum yoğunluk
bor
bor
anot yatağı
anot yatağı