Teknik Terminoloji

Anasayfa Sayı Çevir Kategoriler Kullanım Hakkımızda İletişim

Gun Tercümesi

Fransızca Türkçe İngilizce Teknik Terimler Sözlüğü

Tam Eşleşenler 1

Fransızca

Türkçe

İngilizce

Kategori

Askeri

N M

Fr.fusil

Tr.silah

En.gun

N M

İçinde Geçenler 465

Fransızca

Türkçe

İngilizce

Kategori

de 1965 jusqu'à présent

1965'ten günümüze

from 1965 until today

Diğer

açık, net, gün gibi aşikar, meydanda, ortada

Diğer

Adj.

tiges d'ancrage pour montage brise-soleil bâtiment adm

adm güneş kırıcı montaj elemanları

mounting elements for sun breaker of adm building

Makineler

N M

goujon pour montage de brise-soleil bâtiment adm

adm güneş kırıcı montaj elemanları m10x90 dübel

dowel for installation of sun-breaker of adm building

Makineler

N M

akışkanlık (kıvam), yoğunluk

Malzemeler

N F

visseuse sans fil

akülü vidalama makinesi

wireless screw gun

Makineler

N F

alışmak, oturtmak, uygun hale getirmek, rayına oturtmak

Diğer

Bir sistemi oturtmak, sağlılklı bir şekilde işler hale getirmek

V

brise-soleil aluminium

alüminyum güneş kırıcı

aluminium sun breaker

Makineler

N M

plaque pour brise-soleil en aluminium (plaque en aluminium)

alüminyum güneş kırıcı levhası (alüminyum levha)

aluminium sun breaker plate

Makineler

N F

profilé pour le brise-soleil en aluminium

alüminyum güneş kırıcı profili

aluminium sun breaker profile

Makineler

N M

antijen bölgesi özgünlüğü

antigen site specifity

Tıp

aşırı akım (yüksek yoğunluk)

overcurrent, over-current

Çeşitli

elektrik

N F

copie conforme, copie conforme à l'original, copie certifiée

aslına uygundur

original copy, true copy, certified copy

Hukuk

N F

astarya günlerinde tatiller dahil sayılan günler

Ekonomi

N M

certificat de conformité ce

at uygunluk sertifikası

ec certificate of conformity

Makineler

N M

inerte, particules inertes

atıl, durgun, eylemsiz, kıpırdamayan, cansız, tepkisiz

Malzemeler

Adj.

traité instituant la communauté européenne du charbon et de l'acier (ceca), (traité de paris)

avrupa kömür ve çelik topluluğunu kuran antlaşma (paris antlaşması)

treaty establishing the european coal and steel community (treaty of paris)

Siyasi

N M

traité instituant la communauté européenne

avrupa topluluğunu kuran anlaşma

treaty establishing the european community (tec)

Ekonomi

N M

Diğer

within the same day

Diğer

N M

tout ce qui est rare étant cher

az bulunan her şey pahalı olduğundan

Ekonomi

N M

densité relative

bağıl yoğunluk

relative density

Kalite - Laboratuvar

N F

poudre, poudre à canon

barut, kara barut

powder, gunpowder, black powder

Askeri

N F

majorité simple

basit çoğunluk

simple majority

Hukuk

N F

date de référence

base date (teklif son sunum tarihinden 28 gün önceki tarih)

Teknik Ofis

N F

béton de convenance

beton uygunluk (test vb.)

concrete conformity

Sanat Yapıları

N M

age du béton à l'instant considéré, en jours

betonun hesap momenti oluştuğu andaki yaşı, gün

age of the concrete at the moment considered, in days

Teknik Ofis

sehim hesabı

N M

âge du béton au moment du chargement, en jours

betonun yük almaya başladığı andaki yaşı, gün

age of the concrete at loading, in days

Teknik Ofis

sehim hesabı

N M

proportionné à

bir şey ile orantılı, uygun, tutarlı

prorata, in proportion to, proportionally

Diğer

Adj.

bir şey olduğu zaman, olduğunda

Diğer

Conj.

se focaliser sur

bir şey üzerine odaklanmak, yoğunlaşmak

focus on a subject, concentrate on a subject

Diğer

V

prendre en charge de faire qqch.

bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

Hukuk

V

bir sözleşmenin geçersizliğini, bozulduğunu ilan etme, bir ülkenin bir sözleşmeden çekildiğine dair beyanı

Hukuk

N F

condamner qn à l'exil

birini sürgün cezasına çarptırmak, sürmek

Hukuk

V

birinin üzerine düşen, sorumluluğunda olan, sorumluluğu birine düşmek

fall under the responsibility of smb

Diğer

V

être sous le coup de, tomber sous le coup de

birisinin sorumluluğunda olmak, birine düşmek

fall under the responsibility of

Diğer

V

être de son ressort

birisinin sorumluluğundadır

in charge of, in the competence of

Diğer

V

céder le pas à qn

birisinin üstünlüğünü kabullenmek (pabuç bırakma)

Diğer

V

bitkinlik, yorgunluk, bitme, tükenme, son bulma

exhaustion, be exhaused

Diğer

N M

bioaccumulation

biyoakümülasyon, biyobirikim, biyoyoğunlaşma

bioaccumulation

Çeşitli

N F

Ekonomi

N M

largeur du vide

boşluğun genişliği

Sanat Yapıları

N M

pistolet à peinture

boya tabancası

Makineler

N M

boya tabancası

Sanat Yapıları

N M

secouer le joug

boyunduruktan kurtulmak, tutsaklık zincirini kırıp atmak, özgürlüğüne kavuşmak

Askeri

V

subir, essuyer une défaite

bozguna uğramak

Askeri

V

mettre qn, qch en défaite

bozguna uğratmak, yenmek

Askeri

V

bu şart sözleşmeye konulduğunda, alıcı malları geminin ambarında teslim almak zorundadır ve her türlü boşaltma masrafı ve rizikosu kendisine aittir

livraison en cale

Ekonomi

Diğer

bugün itibariyle

Diğer

Prép.

au jour d'aujourd'hui

bugün itibariyle

Diğer

Prép.

montant des travaux actuels réalisables

bugün itibariyle imalatı yapılabilecek iş tutarı

actually available volume of works

Teknik Ofis

N M

bugüne gelelim

fast-forward to today

Diğer

to this day, up until now

Diğer

densité de vapeur

buhar yoğunluğu

Tıp

N F

canon dérivé de hercules c130

c130 herculles uçağından geliştirilen top

gunship derived from the c130 herculles aircraft

Askeri

N M

jour non-ouvré

çalışılamayan gün

days without work, not worked day

Teknik Ofis

N M

nombre des jours non travaillés

çalışılmayan gün sayısı

days away from work

Tıp

N M

nbre jrs absences

çalışılmayan gün sayısı

number of off-days

Ekonomi

bordro

N M

débitmètre d'influent d'épaississement des boues

çamur yoğunlaştırıcı giriş debimetresi

sludge thickening influent flowmeter

Teknik Ofis

N M

indice de densité des boues

çamur yoğunluk indeksi

sludge density index

Çeşitli

N M

pistolet de calfeutrement type saucisse

çekomastik tabancası sosis tipli

Makineler

N M

exécution des structures en acier et en aluminium-partie 1: exigences pour d'évaluation de la conformité des éléments structurels

çelik ve alüminyum yapı uygulamaları - bölüm 1: taşıyıcı elemanların uygunluk değerlendirme gerekleri

execution of steel structures and aluminium structures (3 parts) - part 1: requirements for conformity assessment for structural components

Teknik Ofis

EN 1090-1

N F

coefficient dépendant de l'humidité relative et du rayon moyen de l'élément

çevre bağıl nem oranı ve teorik kesit uzunluğuna bağlı katsayı

coefficient depending on the relative humidity and the notional member size

Teknik Ofis

sehim hesabı

N M

concentration dans l'environnement

çevresel yoğunlaşma

environmental concentration

Tıp

N F

clou pour cloueuse

çivi tabancası çivisi

nail for nail gun

Makineler

N M

çoğu, çoğunlukla

Diğer

Adv.

opération majoritaire

çoğunluk işlevi, çoğunluk işlemi

majority operation

Bilişim

çoğu işlemin değeri 1 iken sonucun 1 olduğu işlem

N F

porteur majoritaire

çoğunluk taşıyıcısı

majority carrier

Bilişim

N M

dağın az güneş alan kısmı, yamacı

Diğer

N M

stricto-senso, sensu stricto

dar anlamda, sözcüğün, ifadenin kendi özelinde

in a narrow sense, in strict sense

Hukuk

derinleştirmek, yoğunlaştırmak, derinliğini arttırmak

Diğer

V

derişim, deriştirme, yoğunlaştırma, dikkat odaklama

Bilişim

N F

au moment opportun

doğru zamanda, uygun anda, günü geldiğinde

at the right time

Diğer

Prép.

mettre en cause, mis en cause, mise en cause, mises en cause, remise en cause, remettre en cause

doğruluğunu sorgulamak, dava açmak, suçlamak

call into question, accuse, blame, implicate

Diğer

V

doğruluk, uygunluk

pertinence, relevance

Kalite - Laboratuvar

N F

corps du remblai

dolgunun kendisi, dolgu sahası, dolgu alanı

body of the filling

Toprak İşleri

N M

compatibilité de l'équipement

donatım uygunluğu

equipment compatibility

Bilişim

N F

Sanat Yapıları

Adj.

solution saturée

doymuş çözelti, dogun çözelti

saturated solution

Tıp

N F

rayonnement solaire extraterrestre

dünya dışı güneş ışınımı

extraterrestrial solar radiation

Çeşitli

N M

durgun halde olmak

Çeşitli

V

durgunluğa götüren

Ekonomi

Adj.

durgunluk (piyasada, yatırımlarda)

Ekonomi

N F

düşünce-yoğun

thinking-intensive work

Ekonomi

transmission régulière

düzgün geçme

regular transmission

Çeşitli

N F

düzgünlük, düzenlilik

Kalite - Laboratuvar

N F

intensités des charges électriques

elektriksel yük yoğunlukları

electrical charge intensities

Teknik Ofis

N FP

canon à électrons, canon électronique

elektron tabancası

Bilişim

N M

en düşük yoğunluklu saat

lowest hourly traffic, off-peak

Çeşitli

elektrik

N F

actuel, mis à jour

en güncel(lenmiş)

most current, up-to-date, the latest

Bilişim

Adj.

pistolet à epoxy

epoksi tabancası

Makineler

N M

Diğer

N M

certificat de conformité du contrôle en usine

fabrika testi uygunluk sertifikası

certificate of constancy of performance of the product

Teknik Ofis

N M

masse volumique du béton sèche en étuve

fırında kurutulmuş beton yoğunluğu

oven-dry density of concrete

Teknik Ofis

N F

émetteur de signal, clignotant à diode, d'énergie solaire

flaşör ledli güneş enerjili çaplı sinyal verici

Makineler

N M

clou de pistolet au gaz

gazlı tabanca çivisi

Makineler

N M

geçen, geçtiğimiz (gün, hafta, ay, vs.)

Diğer

Ce nouvel attentat porte à 1361 le nombre de personnes tuées au cours des 17 mois écoulés.

Adj.

validité, légalité et applicabilité

geçerliliği, hukuka uygunluğu veya icra kabiliyeti

validity, legality and practicability

Hukuk

N F

époque révolue

geçmiş günler

Diğer

N F

fichier historique

geçmiş log dosyası, günlük dosyası

Bilişim

N M

gerçeğe uygun değer

Ekonomi

N F

pour autant que de besoin, en cas de besoin

gerekli olduğunda, gerektiğinde, hini hacette

where necessary

Çeşitli

Conj.

lorsqu'il y a lieu, s'il y a lieu

gerektiğinde, gerekli olduğunda

where (if) relevant

Diğer

gizli örgüt (çoğunlukla yasadışı)

Siyasi

N M

görüldüğünde

Ekonomi

görüldüğünde ödemeli akreditif

letter of credit on sight

Ekonomi

görüldüğünde ödenecek senet, ibrazında ödenecek senet

Ekonomi

étant donné (que)

göz önünde bulundurularak

given (kanunlarda, ilk paragraflarda, cümle başında olduğunda)

Hukuk

Conj.

épaississeur de bande gravitaire

gravite kuşağı yoğunlaştırıcısı

gravity belt thickener

Makineler

N M

racleur d'épaississeur par gravité

gravite yoğunlaştırıcı sıyırıcısı

gravity thickener scraper

Teknik Ofis

N M

embout pour pompe de graissage

gres ucu, gres pompası ucu, gres pompa ucu

grease gun nozzle

Makineler

N M

journée de l'éthique en douane

gümrük etik günü

customs ethics day

Ekonomi

N F

dédouaner qqch

gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

clear from customs

Diğer

V

gün boyu kullanılabilir

put together throughout the day

Diğer

crédit intrajournalier

gün içi kredi

intradey credit

Ekonomi

N M

gün ışığında çalışan lamba

daytime running lamp

Makineler

N M

Hukuk

Adj.

indice du mois considéré, indice considéré

Teknik Ofis

rega-fiyat farkı esasları

N M

remettre à jour

Hukuk

V

Bilişim

V

güncelleştirmek

Ekonomi

V

gündelik (günlük) iş hesabı

daily statement of works carried out

Ekonomi

N M

cahier d'attachement

gündelik iş hesabı defteri

Teknik Ofis

N M

rémunérer en régie

gündelik ücret üzerinden ödeme yapmak

Teknik Ofis

V

femme de ménage

gündelikçi, temizlikçi kadın, temizlik görevlisi

Diğer

N F

actualités et médias

gündem ve haberler

Bilişim

N FP

mettre à l'ordre du jour

put on the agenda

Diğer

V

gündeme gelmek, getirmek, ele almak

Diğer

N F

gündeme getirmek, açıklamak, duyurmak, bildirmek

denounce, show up

Diğer

V

d'un jour à l'autre

from one day to another, day after day

Diğer

vision photopique

gündüz görmesi

photopic vision, day vision, daylight vision

Çeşitli

N F

feu de circulation diurne, feu de jour

gündüz lambası

daytime running light, daytime running lamp (drl)

Makineler

N M

constante solaire

güneş değişmezi

Çeşitli

N F

train planétaire

Makineler

N M

arbre pour train planetaire

güneş dişli mili

Makineler

N M

train planétaire, main droite

güneş dişli sağdan

sun gear, right

Makineler

kamyonlar

N M

clignatant énergie solaire

güneş enerjili flaşör

Makineler

N M

énergie solaire

güneş enerjisi

Teknik Ofis

N F

lumière solaire

güneş ışığı

sunlight, solar light

Çeşitli

N F

rayonnement du soleil

güneş ışınımı

solar radiation

Çeşitli

N M

rayonnement solaire

güneş ışınımı, güneş radyasyonu

solar radiation

Çeşitli

N M

güneş kıran, güneş kırıcı

Çeşitli

N M

güneş kırıcı

Makineler

capteur solaire

güneş kolektörü

solar collector

Makineler

N M

vitrage solaire

güneş kontrol camı (tentesol)

solar control glass

Makineler

N M

panneau solaire

Sanat Yapıları

N M

cellule solaire

Teknik Ofis

N F

güneş yanığı

Tıp

N M

durée d'ensoleillement

güneşlenme süresi

duration of insolation

Çeşitli

N F

Diğer

Adj.

Makineler

N M

support de pare-soleil

güneşlik ayağı

Makineler

N M

güneşlik, güneş kırıcı

Sanat Yapıları

protection solaire

güneşten koruma

Diğer

N F

Siyasi

N F

güney afrika randı

south african rand

Ekonomi

N M

association sud-asiatique pour la coopération régionale, asacr

güney asya bölgesel işbirliği örgütü

saarc (south asian association for regional cooperation)

Ekonomi

N F

quartier-général des forces navales alliées du sud europe

güney avrupa deniz kuvvetleri karargahı

headquarters naval forces southern europe

Askeri

N M

commandement du secteur de la mer méditerrané

güney deniz saha komutanlığı

southern sea area command

Askeri

N M

Ekonomi

N F

région de l'anatolie du sud-est

güneydoğu anadolu bölgesi

southeastern anatolia region

Siyasi

N F

lumière du jour

Çeşitli

N F

lumière du jour

Diğer

N F

lampe à lumière du jour

günışığı lambası

Çeşitli

N F

Ekonomi

V

prix journalier

Ekonomi

N M

taux de change journalier indicatif

günlük gösterge döviz kuru

daily indicative exchange rate

Ekonomi

N M

Diğer

N F

ténues décontractées

günlük hazır giyim sektörü

Diğer

N F

activité journalière

Teknik Ofis

N F

günlük işçi, (bu işçilere ödenen ücretler, işçi ücretleri)

Teknik Ofis

N M

günlük olarak, günü gününe, günden güne

daily, on a daytoday basis

Diğer

Prép.

couvercle journalière

günlük örtü

Toprak İşleri

N M

rapport journalier

Teknik Ofis

N M

rapport de site journalier

günlük şantiye raporu

daily site report

Teknik Ofis

N M

chambre froide journalière

günlük soğuk oda

daily cold chamber

Makineler

N F

relevé géologique quotidien

günlük zemin okuması

daily soil survey

Topografya

N M

journalier, journalière, per diem

günlük, (gündelik)

Teknik Ofis

N M

système d'exploitation journalisé

günlüklü işletim sistemi

journaled operating system

Bilişim

N M

günü gününe

Diğer

N M

restitution équitable

hakka uygun telafi (zarar-ziyan dışında kalan haksız kazancın iadesinde hakkaniyete uygunluk)

equitable disgorgement

Hukuk

N F

aérocondansateur

hava yoğunlaştırıcı, hava kondensatörü, kondansatör

Tıp

N M

masse volumique de l'air

hava yoğunluğu

Teknik Ofis

N F

pistolet pneumatique

havalı tabanca

Makineler

N M

être conforme à tous égards à qqch

her açıdan bir şeye uygun olmak

conform in all respects to

Makineler

V

de jour en jour

her geçen gün

with every passing day, each passing day

Diğer

Adv.

vélo tout terrain

her zemine uygun bisiklet

all terrain bicycle

Diğer

N M

grue tout terrain

her zemine uygun vinç

all track crane

Makineler

N F

heures et des jours de négociation

hisse devrine ilişkin saat ve günler

transfer dates and hours of shares

Ekonomi

N F

principe de légalité

hukuka uygunluk ilkesi, hukukun üstünlüğü ilkesi

Hukuk

N M

jours de vue à

ibrazından sonraki günler

days after sight

Ekonomi

N M

matrice de conformité administrative

idari uygunluk değerlendirme tablosu

administrative conformity assessment table

Teknik Ofis

N F

conformité administrative

idari uygunluk, idari bakımdan uygunluk

administrative conformity

Ekonomi

N F

ihtiyaç halinde, gerektiğinde, lazım olduğunda

when needed, when necessary

Diğer

Prép.

date de mise à jour de la publication

ilan güncelleme tarihi

vacancy announcement updated on

Ekonomi

iş ilanları

N F

ileride, bir gün, zamanla

with time, in time

Diğer

Adv.

le jour même pour ne pas dire l'instant même

imzalanır imzalanmaz aynı günde geciktirmeden

Diğer

work day, working day

Teknik Ofis

N M

intervalle de passage les jours ouvrés à l'heure de pointe

iş günü pik saat geçiş sıklığı

train frequency at peak hours during work days

Sanat Yapıları

N M

pistolet thermique

ısı tabancası

Makineler

N M

ışıklık, güneş kırıcı, güneş kıran

Sanat Yapıları

N M

ışıkta, gündüz gözüyle

Diğer

Adv.

istediğiniz zaman, ne zaman uygun olursanız

to your convenience

Diğer

A votre convenance

N F

cotisation patronale

işveren sorumluluğundaki sosyal haklar, katkılar

employer contributions

Hukuk

N F

Ekonomi

N M

concentration toxique maximale acceptable

izin verilebilir azami zehir yoğunluğu

maximum allowable toxic concentration

Tıp

N F

concentration maximale admise, concentration maximale admissible (cma)

kabul edilmiş maksimum konsantrasyon (cma), izin verilebilir maksimum yoğunluk

maximum allowable concentration

Çeşitli

N F

pistolet de soudage

kaynak tabancası

linc gun, welding gun

Makineler

N M

sous son responsabilité

kendi sorumluluğunda

under his responsibility

Hukuk

authentification

kimlik denetimi, yetki denetimi, aslına uygunluğu kanıtlama, kimlik doğrulama, kimlik belirleme, kimlik kanıtlama

Bilişim

N F

intervalle d'authentification

kimlik kontrol süresi, (kimlik geçerlik süresi), (aslına uygunluk süresi)

authentication period

Bilişim

kimlik kontrolü sırasında maksimum izin verilen süre

N M

pistolet à cheville chimique

kimyasal dübel tabancası

chemical anchor application gun

Makineler

N M

kıyı gölü, lagün

Toprak İşleri

kompasite (yoğunluk x sıkışma)

Tıp

N F

konsantrasyon, toplanma, toplama, yoğunlaşma

Diğer

N F

konsantre olmak, bir şey üzerinde yoğunlaşmak, tüm dikkatini vermek

concentrate, focus on

Teknik Ofis

V

kontrol (güncelleme amacıyla) (sosyal sigortalar nezdinde)

Ekonomi

N F

fonction de répartition de probabilité conditionnelle

koşullu olasılık yoğunluk fonksiyonu, koşullu olasılık yoğunluk işlevi

conditional probability density function

Bilişim

N F

train planétaire

kovan dişlisi güneş dişli

planetary gearset

Makineler

N M

kullanışlılık, rahatlık, uygunluk

Diğer

N F

pycnomètre à sable avec cône d'absorption des sable avec pilon

kum yoğunluk ölçer, kum absorpsiyon konisi ve tokmak ile birlikte

Kalite - Laboratuvar

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

obéir, respecter, remplir, satisfaire, honorer

kural uymak, kurala uymak, yerine getirmek, uygun hareket etmek

obey, respect, fulfill, satisfy, honorer

Hukuk

V

poudre sphérique

spherical gunpowder

Askeri

N F

anomalie, défaut

kusur, uygunsuzluk, anormallik, olağandışılık

Teknik Ofis

N F

pistolet de soudage

lehim tabancası

Makineler

N M

valeur cif de la valeur cif par décade de présence à l'intérieur du port

liman içinde kaldığı her on gün başına cif değerinin şu kadarı

Ekonomi

N F

litre hane gün

litre household day

Tıp

dose journalière admissible

makul günlük giriş

acceptable daily intake

Tıp

Bir kaynağın üstesinden gelebileceği günlük kirlilik miktarı

N F

conformément à la réglementation

in conformity with the legislation

Hukuk

N M

machine de lavage pour pistolet a peinture

mini gun washer (boya tabancası yıkama makinesi)

Makineler

N F

Diğer

Adj.

homologation des feux de position avant et arrière, des feux de stop et des feux d'encombrement des véhicules à moteur et de leurs remorques

motorlu araçların ve römorklarının uç hat işaret lambaları, ön konum (yan) lambaları, arka konum (yan) lambaları, fren lambaları, gündüz yakılan lambaları ve işaret lambaları ile ilgili tip onayı yönetmeliği

end-outline marker lamps, front position (side) lamps, rear position (side) lamps and stop lamps for motor vehicles and their trailers

Makineler

76/758/CEE

N F

bougie internationale

mum ışığı, eski bir ışık yoğunluğu birimi

international candle

Diğer

artık kullanılmıyor

N F

dans la limite du possible, dans la mesure du possible

mümkün olduğunca, mümkün mertebe

insofar as it is possible, as far as it is possible

Diğer

Adv.

totalité des conditions

navlun piyasasında tüm komisyonların ve indirimlerin dahil olduğunu belirtir

full terms (ft)

Ekonomi

N F

en fin de compte

neticede, netice itibarıyla, her şeyi göz önünde tutarak (günün sonunda, tavsiye edilmemektedir)

at the end of the day

Diğer

Adv.

nisap, yeter çoğunluk, üye yeter sayısı

Ekonomi

N M

fonction de densité de probabilité

olasılık yoğunluk işlevi, ihtimali yoğunluk fonksiyonu, olasılık yoğunluk fonksiyonu

probability density function

Bilişim

N F

olduğu andan itibaren, olduğuna göre, madem ki

since, as much as, in so much as, now that

Diğer

Conj.

étant donné que

olduğu için, olduğundan

given (that), considering (that)

Diğer

Conj.

olduğunda, halinde, durumunda

Diğer

Prép.

olduğunda, olduğu takdirde, olması halinde, olması durumunda

Diğer

Prép.

dans le cas où, au cas où

olduğunda, olması halinde, olması durumunda

in case, should, in cases where

Diğer

N M

olduğundan, dığından, dolayı

Diğer

N M

étant entendu que

olduğundan, olduğu için

given that, considering (that)

Diğer

Conj.

mature, mûr (mure)

Diğer

Adj.

olgunlaşma, belirginleşme, somutlaşma

Diğer

N F

olgunlaşmak, gelişmek

Ekonomi

V

olgunlaşmış piyasa

Ekonomi

N M

öne çıkanlar, günün öne çıkanları

Bilişim

N F

önerge uygun surette verilmiş, onaylanmış ve oybirliği ile kabul edilmek suretiyle, toplantı sona erdirilmiştir

on motion duly made, seconded and unanimously carried, the meeting was adjourned

Hukuk

au cours des prochains jours

önümüzdeki günlerde

in the days to come

Diğer

Prép.

dans les prochains jours, dans les jours prochains, dans les jours à venir

önümüzdeki günlerde

in the coming days

Hukuk

optik yoğunluk

optical density (od)

Tıp

compacité optimale

optimal yoğunluk

optimal compactness

Toprak İşleri

Density

N F

secteurs formel et non-formel de l'éducation, éducation formelle et non-formelle

örgün ve yaygın eğitim

formal and non-formal education

Hukuk

N M

ortaya atmak, gündeme getirmek, masaya yatırmak

Diğer

Bir düşünce ortaya atmak, vs.

V

travaux d'electrification, de signalisation et de telecommunication y compris la realisation des alimentations en energie, sur la section sud de la ligne miniere, de oued keberit à djebel onk, sur un lineaire de 175 km

oued keberit jebel onk arası maden hattı boyunca 175 km uzunluğundkai güzey kesiminde enerji temin işleri dahil eletrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri yapım projesi

electrification, signaling and telecommunication works including the completion of power supplies along the south section of the 175 km long mining line extending from oued keberit to jebel onk

Teknik Ofis

N M

masse spécifique

özgül ağırlık, (yoğunluk)

specific gravity, density

Sanat Yapıları

N F

Tıp

N F

paralel olarak, aynı şekilde, benzer şekilde, uygun şekilde

Diğer

pistolet à rivet

perçin tabancası, perçin makinesi

riveting machine, riveting gun, rivet gun

Makineler

N M

par le jeu des marchés

piyasa kurallarına uygun şekilde

Ekonomi

Prép.

pratikte, uygulamada, günlük hayatta

Diğer

mâchoires de presse adéquats pour les exécutions (presse cade)

preslerin imalatlar için uygun çeneleri

Çeşitli

katener

N F

dréssé aux côtés au projet

projesine uygun, projede belirtildiği şekilde

in conformity with plans

Teknik Ofis

conformité au plan concerné

projeye uygunluk

conformity to the plan

Teknik Ofis

N F

püskürtme harç

Sanat Yapıları

çimento ve kum karışımı.

N F

radiateur du climatiseur condensation

radyatör ac yoğunlaşma

radiator ac condensation

Makineler

N M

vêtement décontracté

rahat elbiseler, günlük kıyafet

Diğer

N M

pistolet d'ancrage ramset

ramset çivi tabancası

ramset nail gun

Makineler

N M

matériel roulant automatrice à plate-forme (il sera bénéfique d'avoir une grue hydraulique), la platforme hydraulique élevatrice et rotative

ray üzerinde hareket edebilen kendinden tahrikli üzerinde platformu olan araç (aynı zamanda hidrolik bir vinç de bulunması uygun olacaktır) (platform hidrolik olarak yükselip alçalma ve dönme özelliklerine sahip olmalıdır)

Çeşitli

katener

N M

resmen onanmak, doğru olduğunu belirtmek, yasal kılmak, yasallaştırmak, kanunileştirmek, meşrulaştırmak

Hukuk

V

activités quotidiennes

rutin günlük işler

day-to-day tasks

Diğer

N FP

majorité absolue

salt çoğunluk

absolute majority

Siyasi

N F

majorité simple

salt çoğunluk

simple majority

Tıp

N F

cahier de chantier

şantiye defteri, şantiye günlüğü

Teknik Ofis

N M

journal de chantier

şantiye günlüğü

Teknik Ofis

N M

gestion adequate du chantier

şantiyenin uygun yönetimi

proper management of the site

Teknik Ofis

N F

conforme aux cahiers des charges

şartnameye uygun

in accordance with the tender documents

Teknik Ofis

Adj.

température de point de rosée

şebnem noktası, yoğunlaşma noktası sıcaklığı

dew point temperature

Sanat Yapıları

N F

seçme kriterlerine uygun ülke

eligible country

Teknik Ofis

N M

sefere uygunluk elverişlilik

Ekonomi

N F

sekiz gün içinde, en fazla 1 hafta içinde

within 8 days, in less than a week

Diğer

masse volumique en vrac

serbest yoğunluk

Tıp

N F

densité apparente

serbest yoğunluk, görünür yoğunluk

apparent density

Tıp

N F

pistolet à air chaud

sıcak hava tabancası

Makineler

N M

souvent, fréquemment

sık sık, sıklıkla, çoğu zaman, çoğunlukla

Diğer

Adv.

densité sèche du sol compacté

sıkıştırılmış toprağın kuru yoğunluğu

dry density of the compacted ground

Kalite - Laboratuvar

N F

Askeri

V

silahlı çatışma

armed conflict, gunfight

Askeri

N M

pistolet à calfeuter

silikon tabancası

Makineler

N M

pistolet à calfeutrer

silikon tabancası

Makineler

beton santrali

N M

pistolet à silicone

silikon tabancası

Makineler

N M

résistance caractéristique en compression du béton, mesurée sur cylindre à 28 jours

silindir beton basınç dayanımı, 28 günlük, (28 günlük silindir beton basınç dayanımı)

compressive cylinder strength of concrete at 28 days

Teknik Ofis

beton

N F

organe statutaire compétent (d'une société)

şirket tüzüğüne göre yetkili organ

competent statutory body (of a company)

Hukuk

N M

acquisitions ciblées

şirketin kendi stratejisine uygun şirket alımları

bolt-on acquisitions

Ekonomi

N F

à votre convenance

size en uygun zamanda

at your convenience

Diğer

N F

Bilişim

N F

dernière mise à jour

son güncelleme

updated, last update

Bilişim

Adj.

immobilisation de la machine de forage (par jour)

sondaj makinesinin çalışmadan geçirdiği gün

off-days of the boring machine

Teknik Ofis

N F

limitation de la résponsabilité

sorumluluğun sınırlandırılması

limitation of liability

Hukuk

N F

travaux non-conformes

sözleşmeye uygun olmayan işler, sözleşmeye aykırı işler

non-conforming work

Teknik Ofis

N M

se révéler non conforme aux spécifications

spesifikasyonlara uygun olmadığı tespit edilmesi

determination of non-conformity to tender documents

Hukuk

V

jet d'eau, avec flexibles et pistolets

su jeti, hortumları ve tabanca

water jet, with hoses and guns

Makineler

N M

plaider coupable, non coupable

suçlu olduğunu, suçsuz olduğunu kabul etmek

plead guilty, plead not guilty

Hukuk

V

coefficient de fluage, définissant le fluage entre les temps t et t0, par rapport à la déformation élastique à 28 jours

sünme katsayısı, 28 günde elastik deformasyon kaynaklı t ve t0 tarihleri arası sünmeyi gösteren sünme katsayısı

creep coefficient, defining creep between times t and t0 , related to elastic deformation at 28 days)

Teknik Ofis

N M

cela va sans dire que, ça va de soi que

şunu da söylemeye gerek yok, olduğunu söylemeye gerek yok, şüphesiz

it goes without saying

Sanat Yapıları

Pron.

économie durable et solidaire

sürdürülebilir ve yoğunlaştırılmış ekonomi

sustainable and inclusive economy

Ekonomi

N F

Hukuk

N M

sürgün edilmiş kişi

Hukuk

N M

sürgün etmek, sürgün cezasına çarptırmak, toplama kampına göndermek, (taşıtları) izlediği yoldan çıkartmak, (taşıtlar için) yoldan çıkmak, yolundan çıkmak

Hukuk

V

sürgün, sürdürülmüş, sürgün edilmiş, bir yana atılmış, bir kenara çekilmiş

Hukuk

N M

sürgün, sürgün cezası, sürgün yeri

Hukuk

N M

sürgün, sürgüne gönderme, yabancı bir ülkede toplama kampına gönderme

Hukuk

N F

sürgünde, sürülmüş

Siyasi

Adj.

aller, être en exil

sürgüne gitmek, sürgünde olmak, sürülmüş olmak

Hukuk

V

envoyer qn en exil

sürgüne göndermek

send smb. to exile

Hukuk

V

sürmek, sürgüne yollamak, sürgün cezasına çarptırmak, göndermek, atmak, uzaklaştırmak

Hukuk

V

water saturated

Teknik Ofis

Adj.

clou de pistolet, clou pour cloueuse

tabanca çivisi

nail for nail gun

Makineler

N M

pistolet-graisseur, pistolet à graisse, pistolet de graissage

Makineler

N M

pistolet à compteur

tabanca sayaçlı

gun with counter

Makineler

N M

jour calendrier

Diğer

N M

avoir le physique de l'emploi

tam rolünün adamı olmak, tipi rolüne uygun, rolüne biçilmiş kaftan

Diğer

V

sous la seule responsabilité de qqn

tamamen birinin sorumluluğunda olmak üzere

under the sole responsibility of

Diğer

N F

tan sökerken, gün ağarırken, erkenden, gün doğmadan

Diğer

N F

tan, gün ağarması

Diğer

N F

tasdik etmek, tasdiklemek (bir belgenin aslına uygun olduğunu veya doğru olduğunu)

Teknik Ofis

V

off day, rest day

Teknik Ofis

N M

tatil günü, resmi tatil günü

Diğer

N M

chômé, jour ferié

tatil, tatil günü

day off, holiday

Diğer

Adj.

densité spectrale de puissance

tayfsal güç yoğunluğu, izgel güç yoğunluğu

spectral power density

Bilişim

N F

absorbance spectrale

tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu, tayfsal soğuruculuk

spectral absorbance

Çeşitli

N F

densité spectrale

tayfsal yoğunluk

spectral density

Çeşitli

N F

certificat de conformité délivré par le fournisseur

tedarikçi tarafından verilen uygunluk sertifikası

quality conformity certificate issued by the supplier

Teknik Ofis

N M

Askeri

N M

Askeri

V

rayonnement solaire global

toplam güneş ışınımı

global solar radiation

Çeşitli

N M

classification des dépenses de la communauté

topluluğun giderlerinin sınıflandırılması

classification of the expenditures of the community

Ekonomi

N F

volume de trafic

trafik yoğunluğu

volume of traffic

Teknik Ofis

N M

trafik yoğunluğu

traffic concentration

Çeşitli

N M

comptage du trafic

trafik yoğunluk ölçümü

Diğer

N M

prolongation de la détention, maintien de la détention

tutukluluğun devamı

continuation of detention

Hukuk

N F

régler une honoraire à échéance jours

ücreti 60 günlük vadeler halinde ödemek

pay in maturities of 60 days

Ekonomi

V

gamme de températures conformément aux indications du fabricant

üretici talimatlarına uygun sıcaklık aralığı

temperature range as specified by the manufacturer

Sanat Yapıları

alüminyum kayar kapı

N F

prise en charge

üstlenme, sorumluluğunu alma

undertake, assume, take over the responsability

Teknik Ofis

N F

vice de procédure

usûl hatası, usûl bakımından uygunsuzluk, (usûl sakatlığı)

technical irregularity

Hukuk

N M

usule dair müdahale, bir tartışmada kullanılan dil, üslup vb uygun görülmezse yapılan müdahale

Hukuk

N M

usulsüz, aşırı, uygunsuz, yerinde olmayan

excessive, improper, abusive

Diğer

Adj.

en bonne et due forme

Hukuk

le cas échéant

uygulanabilir olduğunda

when applicable

Çeşitli

Adv.

Diğer

Adj.

Diğer

Adj.

approuver, accepter

approve, accept

Hukuk

V

boulon conforme

conforming bolt

Sanat Yapıları

N M

approve, be approved

Teknik Ofis

V

uygun görmek, kabul etmek (birini)

welcome smb, receive smb

Diğer

V

mise en conformité

uygun hale getirmek

Diğer

N F

uygun hale getirmek

Diğer

V

uygun hale getirmek, eşleştirmek

match, harmonize, standardize

Diğer

V

uygun kanun yollarının bulunmaması, hukuki seçeneklerin sınırlı olması durumu

without adequate remedy at law

Hukuk

conformément à, en conformité avec

uygun olacak şekilde

according to, in conformity with

Diğer

N M

conformément à

in accordance with

Hukuk

N M

uygun olduğu hallerde

where appropriate

Diğer

Conj.

uygun olma, yakışır olma

Diğer

N F

uygun olmak, kabul etmek, yerinde olur

Diğer

V

Hukuk

Adj.

travaux non conformes

uygun olmayan imalat

non conforming work

Teknik Ofis

N M

uygun olmayan, çıkarına olmayan

Diğer

Adj.

uygun olmayan, uygunsuz

improper, inappropriate, inadequate

Diğer

V

bonne et valable contrepartie

uygun ve geçerli bedel

good and valuable consideration

Hukuk

N F

en temps opportun

at the proper time, at an opportune time

Diğer

uygun zamanda olma

punctuality, timeliness

Diğer

N F

uygun, elverişli, münasip

appropriate, suitable

Diğer

Adj.

uygun, elverişli, yerinde

opportune, timely

Diğer

Adj.

en ligne avec, conformément à

uygun, göre, aynı doğrultuda

in alignment with

Diğer

uygun, seçilebilir, haklı

Teknik Ofis

N F

uygun, tutarlı, uyarınca

Hukuk

Adj.

uygun, uyan, denk düşen

Diğer

Adj.

uygun, uyarlı, tutarlı

Diğer

Adj.

uygun, yakışır, yaraşır

suitable, appropriate, convenient, adequate

Diğer

Adj.

uygundur belgesi

acceptance note

Teknik Ofis

N M

assurance de conformité

uygunluğun sağlanması

compliance assurance

Ekonomi

N F

cohérence, concordance

Diğer

N F

Malzemeler

N F

Teknik Ofis

N F

Diğer

N F

déclaration de constitution

uygunluk beyanı (ab'de kısmen montajı yapılmış makineler için)

declaration of incorporation

Teknik Ofis

N F

matrice de conformité

uygunluk değerlendirme tablosu

conformity assessment table

Teknik Ofis

N F

évaluation de la conformité

uygunluk değerlendirmesi

conformity assessment

Siyasi

N F

audit de conformité, vérification de conformité

uygunluk denetimi

compliance audit

Siyasi

N M

essai de compatibilité

uygunluk deneyi

compatibility test

Kalite - Laboratuvar

çimento için

N M

essai de convenance

uygunluk deneyleri

suitability test

Kalite - Laboratuvar

Beton

N M

marque de conformité

uygunluk işareti

mark of conformity, conformity mark

Ekonomi

N F

attestation de conformité

uygunluk sertifikası

certificate of suitability

Tıp

N F

attestation de conformité

uygunluk sertifikası, uygunluk belgesi

certificate of compliance

Makineler

N F

certificat de conformité

uygunluk sertifikası, uygunluk belgesi

certificate of conformity

Hukuk

N M

déclaration de conformité

uygunluk sertifikası, uygunluk beyannamesi

declaration of conformity

Sanat Yapıları

alüminyum kayar kapı

N F

niveau de conformité

uygunluk seviyesi

compliance level

Teknik Ofis

N M

tableau de conformité

uygunluk tablosu, uygunluk kontrol tablosu

conformity table

Teknik Ofis

N M

essais de conformité

conformance testing

Teknik Ofis

N M

unsuitable, improper

Diğer

Adj.

uygunsuz şekilde, uygun olmayan şekilde

inappropriately

Hukuk

V

uygunsuz, elverişsiz

Hukuk

V

uygunsuz, uygun olmayan

nonconforming, non-conforming

Hukuk

Adj.

non-conformité

Hukuk

N F

fiche de non-conformité

uygunsuzluk fişi

nonconformity fiche

Teknik Ofis

N F

incompatibilités

incompatibilities

Hukuk

N F

respecter, se conformer à

uymak, uygun davranmak

adhere to, comply with

Hukuk

V

uyumluluk, uygunluk (uyunç)

Tıp

N F

uyuşmazlık, uygunsuzluk, anlaşmazlık

Diğer

N F

uyuşum, uygunluk

conformity, convenience

Diğer

N F

uyuşum, uygunluk, uyarlık, uyumluluk

Bilişim

N F

pistolet à peinture avec câble de connexion

uzatmalı tabanca

paint gun with extension cable

Makineler

N M

soufrir les conséquences de qqch

vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

bear the results

Diğer

V

flux massifs de capitaux étrangers à destination des obligations américaines

yabancı sermayenin yoğun şekilde amerikan tahvillerine yönelmesi

massif flow of foreign capital to american bonds

Ekonomi

N M

pompe de graissage

yağ tabancası, gres tabancası

lubricating gun

Makineler

N F

ne convient pas comme porte de protection contre le feu

yangın kapısı olarak kullanıma uygun değil

not suitable for use as a fire protection door

Sanat Yapıları

alüminyum kayar kapı

V

yanına yanaşılabilir (fiyat), uygun fiyatlı

Bilişim

Adj.

c'est le cas de f. qch

yapmanın tam sırası, yapmak çok yerinde olur, yapmak için en uygun zaman

it is time to do sth

Diğer

N M

travailler à temps partiel

yarım gün çalışma, yarımgün iş, yarızamanlı iş, yarı zamanlı çalışma

part-time job, work part-time

Ekonomi

V

yaşlandırma, yaşlanma, olgunlaşma, eskime

Çeşitli

N M

fusillade, gunfire

Askeri

N F

yenilgi, bozgun, kaçamak yolu, uydurma bahane

Askeri

N F

pertinent, relevant

Diğer

uygun açıklama, yerinde açıklama

Adj.

yerinde, uygun, makul

Diğer

Il a été jugé judicieux de f. qqch

Adj.

densité apparente

yığın yoğunluğu

Tıp

N F

déployer d'intenses efforts

yoğun çaba harcamak, büyük uğraşlar vermek

deploy immense efforts

Diğer

V

solliciter son attention particulière

yoğun ilgisini rica etmek

demand the particular attention of smb

Diğer

V

charge de travail intense

yoğun iş temposu

intense work load

Teknik Ofis

N F

dense limestone

Teknik Ofis

N M

Diğer

N M

yoğunlaşabilir (gaz vb.)

Tıp

Adj.

point de rosée

yoğunlaşma noktası

Makineler

kompresörler hkk.

N M

yoğunlaşma, sıklaşma, sıklaştırma

Kalite - Laboratuvar

N F

pompe à boue condensée

yoğunlaşmış çamur pompası

condensed sludge pump

Teknik Ofis

N F

domaine de concentration

yoğunlaştığı sektör

Ekonomi

N M

yoğunlaştırıcı (yoğuşturucu, toplayıcı), meksefe

Çeşitli

N M

eau de lavage d'épaississeur

yoğunlaştırıcı yıkama suyu

thickener wash water

Çeşitli

N F

intensification

yoğunlaştırma

intensification

Teknik Ofis

N F

épaississement

yoğunlaştırma

Sanat Yapıları

N M

yoğunlaştırmak

Teknik Ofis

V

facteur dépendant de la densité

yoğunluğa bağlı etken

density-dependent factor

Çeşitli

Tam anlamıyla etkili olabilmesi nüfus yoğunluğuna bağlı çevre etkeni

N M

facteur indépendent de la densité

yoğunluğa bağlı faktör

density independent factor

Ekonomi

N M

facteur indépendant de la densité

yoğunluğa bağlı olmayan etken

density-independent factor

Çeşitli

nüfus yoğunluğuna bağlı olmadan etkisini gösteren çevre etkeni

N M

indice de consistance

yoğunluk indeksi

consistency index

Kalite - Laboratuvar

N M

pycnomètre grand modèle col large pour densité granulats

yoğunluk ölçer büyük tip geniş yakalı agrega yoğunluğu için

Kalite - Laboratuvar

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

pycnomètre petit modèle 1000 ml col étroit pour densité sable

yoğunluk ölçer küçük tip 1000 ml dar yakalı kum yoğunluğu için

Kalite - Laboratuvar

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

densitométrique

yoğunluk ölçümü

Tıp

Adj.

yoğunluk ölçümü, dansitometri

Bilişim

N F

consistance (d'un mélange)

yoğunluk, kıvam

Diğer

N F

yoğunluk, şiddet

Sanat Yapıları

N F

yoğunluk, sıklık

Kalite - Laboratuvar

N F

yoğunlukölçer, densitometre

Bilişim

N M

yoğuşma, yoğunlaşma, kondensasyon

condensation, sweating

Sanat Yapıları

sızdırmazlık (gazdan sıvıya dönüşüm)

N F

yoğuşturulmuş su, kondense suyu, yoğunlaşmış su, kondensasyon suyu

condensed water

Sanat Yapıları

N F

yoğuşuk, yoğunlaşmış, kondanse

Tıp

Adj.

contrôle technique

yol uygunluk testlerinin yapıldığı bina

roadworthiness test building

Sanat Yapıları

N M

yükleme boşaltma esnasında geminin tüm imkanları kullanılarak mümkün olduğunca işin hızlı yapılması

fast as (she) can (fac)

Ekonomi

yüksek akım yoğunluğu

hight current density

Çeşitli

Elektrik

haute densité, à forte intensité

yüksek yoğunluklu

Çeşitli

N F

polyéthylène haute densité, pehd

yüksek yoğunluklu polietilen (boru)

highdensity polyethylene, hdpe

Makineler

borular için

masse surfacique

yüzey yoğunluğu

surface density (basis weight)

Sanat Yapıları

N F

Fr.de 1965 jusqu'à présent

Tr.1965'ten günümüze

En.from 1965 until today

Fr.flagrant,e

Tr.açık, net, gün gibi aşikar, meydanda, ortada

En.flagrant

Adj.

Fr.tiges d'ancrage pour montage brise-soleil bâtiment adm

Tr.adm güneş kırıcı montaj elemanları

En.mounting elements for sun breaker of adm building

N M

Fr.goujon pour montage de brise-soleil bâtiment adm

Tr.adm güneş kırıcı montaj elemanları m10x90 dübel

En.dowel for installation of sun-breaker of adm building

N M

Fr.viscosité

Tr.akışkanlık (kıvam), yoğunluk

En.viscosity

N F

Fr.visseuse sans fil

Tr.akülü vidalama makinesi

En.wireless screw gun

N F

Fr.roder

Tr.alışmak, oturtmak, uygun hale getirmek, rayına oturtmak

En.run in, debug

Bir sistemi oturtmak, sağlılklı bir şekilde işler hale getirmek

V

Fr.brise-soleil aluminium

Tr.alüminyum güneş kırıcı

En.aluminium sun breaker

N M

Fr.plaque pour brise-soleil en aluminium (plaque en aluminium)

Tr.alüminyum güneş kırıcı levhası (alüminyum levha)

En.aluminium sun breaker plate

N F

Fr.profilé pour le brise-soleil en aluminium

Tr.alüminyum güneş kırıcı profili

En.aluminium sun breaker profile

N M

Fr.

Tr.antijen bölgesi özgünlüğü

En.antigen site specifity

Fr.surintensité

Tr.aşırı akım (yüksek yoğunluk)

En.overcurrent, over-current

elektrik

N F

Fr.copie conforme, copie conforme à l'original, copie certifiée

Tr.aslına uygundur

En.original copy, true copy, certified copy

N F

Fr.jours courants

Tr.astarya günlerinde tatiller dahil sayılan günler

En.running days

N M

Fr.certificat de conformité ce

Tr.at uygunluk sertifikası

En.ec certificate of conformity

N M

Fr.inerte, particules inertes

Tr.atıl, durgun, eylemsiz, kıpırdamayan, cansız, tepkisiz

En.passive, inert

Adj.

Fr.traité instituant la communauté européenne du charbon et de l'acier (ceca), (traité de paris)

Tr.avrupa kömür ve çelik topluluğunu kuran antlaşma (paris antlaşması)

En.treaty establishing the european coal and steel community (treaty of paris)

N M

Fr.traité instituant la communauté européenne

Tr.avrupa topluluğunu kuran anlaşma

En.treaty establishing the european community (tec)

N M

Fr.quantième

Tr.ayın günü

En.day

Fr.le même jour

Tr.aynı gün

En.within the same day

N M

Fr.tout ce qui est rare étant cher

Tr.az bulunan her şey pahalı olduğundan

En.

N M

Fr.densité relative

Tr.bağıl yoğunluk

En.relative density

N F

Fr.poudre, poudre à canon

Tr.barut, kara barut

En.powder, gunpowder, black powder

N F

Fr.majorité simple

Tr.basit çoğunluk

En.simple majority

N F

Fr.date de référence

Tr.baz tarihi

En.base date (teklif son sunum tarihinden 28 gün önceki tarih)

N F

Fr.béton de convenance

Tr.beton uygunluk (test vb.)

En.concrete conformity

N M

Fr.age du béton à l'instant considéré, en jours

Tr.betonun hesap momenti oluştuğu andaki yaşı, gün

En.age of the concrete at the moment considered, in days

sehim hesabı

N M

Fr.âge du béton au moment du chargement, en jours

Tr.betonun yük almaya başladığı andaki yaşı, gün

En.age of the concrete at loading, in days

sehim hesabı

N M

Fr.proportionné à

Tr.bir şey ile orantılı, uygun, tutarlı

En.prorata, in proportion to, proportionally

Adj.

Fr.lorsque

Tr.bir şey olduğu zaman, olduğunda

En.when

Conj.

Fr.se focaliser sur

Tr.bir şey üzerine odaklanmak, yoğunlaşmak

En.focus on a subject, concentrate on a subject

V

Fr.prendre en charge de faire qqch.

Tr.bir şeyin sorumluluğunu yüklenmek

En.assume the responsibility of doing sth., take charge of sth.

V

Fr.dénonciation

Tr.bir sözleşmenin geçersizliğini, bozulduğunu ilan etme, bir ülkenin bir sözleşmeden çekildiğine dair beyanı

En.denunciation

N F

Fr.condamner qn à l'exil

Tr.birini sürgün cezasına çarptırmak, sürmek

En.exile

V

Fr.incomber à

Tr.birinin üzerine düşen, sorumluluğunda olan, sorumluluğu birine düşmek

En.fall under the responsibility of smb

V

Fr.être sous le coup de, tomber sous le coup de

Tr.birisinin sorumluluğunda olmak, birine düşmek

En.fall under the responsibility of

V

Fr.être de son ressort

Tr.birisinin sorumluluğundadır

En.in charge of, in the competence of

V

Fr.céder le pas à qn

Tr.birisinin üstünlüğünü kabullenmek (pabuç bırakma)

En.

V

Fr.épuisement

Tr.bitkinlik, yorgunluk, bitme, tükenme, son bulma

En.exhaustion, be exhaused

N M

Fr.bioaccumulation

Tr.biyoakümülasyon, biyobirikim, biyoyoğunlaşma

En.bioaccumulation

N F

Fr.jour de bourse

Tr.borsa günü

En.trading day

N M

Fr.largeur du vide

Tr.boşluğun genişliği

En.width of gap

N M

Fr.pistolet à peinture

Tr.boya tabancası

En.spray gun

N M

Fr.pistolet

Tr.boya tabancası

En.spray gun

N M

Fr.secouer le joug

Tr.boyunduruktan kurtulmak, tutsaklık zincirini kırıp atmak, özgürlüğüne kavuşmak

En.

V

Fr.subir, essuyer une défaite

Tr.bozguna uğramak

En.be defeated

V

Fr.mettre qn, qch en défaite

Tr.bozguna uğratmak, yenmek

En.defeat

V

Fr.

Tr.bu şart sözleşmeye konulduğunda, alıcı malları geminin ambarında teslim almak zorundadır ve her türlü boşaltma masrafı ve rizikosu kendisine aittir

En.livraison en cale

Fr.en ce jour

Tr.bugün

En.on this day

Fr.au jour actuel

Tr.bugün itibariyle

En.as of today

Prép.

Fr.au jour d'aujourd'hui

Tr.bugün itibariyle

En.as of today

Prép.

Fr.montant des travaux actuels réalisables

Tr.bugün itibariyle imalatı yapılabilecek iş tutarı

En.actually available volume of works

N M

Fr.

Tr.bugüne gelelim

En.fast-forward to today

Fr.à ce jour

Tr.bugüne kadar

En.to this day, up until now

Fr.densité de vapeur

Tr.buhar yoğunluğu

En.vapor density

N F

Fr.canon dérivé de hercules c130

Tr.c130 herculles uçağından geliştirilen top

En.gunship derived from the c130 herculles aircraft

N M

Fr.jour non-ouvré

Tr.çalışılamayan gün

En.days without work, not worked day

N M

Fr.nombre des jours non travaillés

Tr.çalışılmayan gün sayısı

En.days away from work

N M

Fr.nbre jrs absences

Tr.çalışılmayan gün sayısı

En.number of off-days

bordro

N M

Fr.débitmètre d'influent d'épaississement des boues

Tr.çamur yoğunlaştırıcı giriş debimetresi

En.sludge thickening influent flowmeter

N M

Fr.indice de densité des boues

Tr.çamur yoğunluk indeksi

En.sludge density index

N M

Fr.pistolet de calfeutrement type saucisse

Tr.çekomastik tabancası sosis tipli

En.caulking gun

N M

Fr.exécution des structures en acier et en aluminium-partie 1: exigences pour d'évaluation de la conformité des éléments structurels

Tr.çelik ve alüminyum yapı uygulamaları - bölüm 1: taşıyıcı elemanların uygunluk değerlendirme gerekleri

En.execution of steel structures and aluminium structures (3 parts) - part 1: requirements for conformity assessment for structural components

EN 1090-1

N F

Fr.coefficient dépendant de l'humidité relative et du rayon moyen de l'élément

Tr.çevre bağıl nem oranı ve teorik kesit uzunluğuna bağlı katsayı

En.coefficient depending on the relative humidity and the notional member size

sehim hesabı

N M

Fr.concentration dans l'environnement

Tr.çevresel yoğunlaşma

En.environmental concentration

N F

Fr.clou pour cloueuse

Tr.çivi tabancası çivisi

En.nail for nail gun

N M

Fr.plupart

Tr.çoğu, çoğunlukla

En.mostly

Adv.

Fr.opération majoritaire

Tr.çoğunluk işlevi, çoğunluk işlemi

En.majority operation

çoğu işlemin değeri 1 iken sonucun 1 olduğu işlem

N F

Fr.porteur majoritaire

Tr.çoğunluk taşıyıcısı

En.majority carrier

N M

Fr.ubac

Tr.dağın az güneş alan kısmı, yamacı

En.ubac

N M

Fr.stricto-senso, sensu stricto

Tr.dar anlamda, sözcüğün, ifadenin kendi özelinde

En.in a narrow sense, in strict sense

Fr.approfondir

Tr.derinleştirmek, yoğunlaştırmak, derinliğini arttırmak

En.deepen

V

Fr.concentration

Tr.derişim, deriştirme, yoğunlaştırma, dikkat odaklama

En.concentration

N F

Fr.au moment opportun

Tr.doğru zamanda, uygun anda, günü geldiğinde

En.at the right time

Prép.

Fr.mettre en cause, mis en cause, mise en cause, mises en cause, remise en cause, remettre en cause

Tr.doğruluğunu sorgulamak, dava açmak, suçlamak

En.call into question, accuse, blame, implicate

V

Fr.pertinence

Tr.doğruluk, uygunluk

En.pertinence, relevance

N F

Fr.corps du remblai

Tr.dolgunun kendisi, dolgu sahası, dolgu alanı

En.body of the filling

N M

Fr.compatibilité de l'équipement

Tr.donatım uygunluğu

En.equipment compatibility

N F

Fr.saturé

Tr.doygun

En.saturated

Adj.

Fr.solution saturée

Tr.doymuş çözelti, dogun çözelti

En.saturated solution

N F

Fr.rayonnement solaire extraterrestre

Tr.dünya dışı güneş ışınımı

En.extraterrestrial solar radiation

N M

Fr.stagner

Tr.durgun halde olmak

En.stagnate

V

Fr.récessif

Tr.durgunluğa götüren

En.recessionary

Adj.

Fr.récession

Tr.durgunluk (piyasada, yatırımlarda)

En.recession

N F

Fr.

Tr.düşünce-yoğun

En.thinking-intensive work

Fr.transmission régulière

Tr.düzgün geçme

En.regular transmission

N F

Fr.régularité

Tr.düzgünlük, düzenlilik

En.regularity

N F

Fr.intensités des charges électriques

Tr.elektriksel yük yoğunlukları

En.electrical charge intensities

N FP

Fr.canon à électrons, canon électronique

Tr.elektron tabancası

En.electron gun

N M

Fr.heure creuse

Tr.en düşük yoğunluklu saat

En.lowest hourly traffic, off-peak

elektrik

N F

Fr.actuel, mis à jour

Tr.en güncel(lenmiş)

En.most current, up-to-date, the latest

Adj.

Fr.pistolet à epoxy

Tr.epoksi tabancası

En.epoxy gun

N M

Fr.lendemain

Tr.ertesi gün

En.the day after

N M

Fr.certificat de conformité du contrôle en usine

Tr.fabrika testi uygunluk sertifikası

En.certificate of constancy of performance of the product

N M

Fr.masse volumique du béton sèche en étuve

Tr.fırında kurutulmuş beton yoğunluğu

En.oven-dry density of concrete

N F

Fr.émetteur de signal, clignotant à diode, d'énergie solaire

Tr.flaşör ledli güneş enerjili çaplı sinyal verici

En.

N M

Fr.clou de pistolet au gaz

Tr.gazlı tabanca çivisi

En.gas gun nail

N M

Fr.écoulé

Tr.geçen, geçtiğimiz (gün, hafta, ay, vs.)

En.past

Ce nouvel attentat porte à 1361 le nombre de personnes tuées au cours des 17 mois écoulés.

Adj.

Fr.validité, légalité et applicabilité

Tr.geçerliliği, hukuka uygunluğu veya icra kabiliyeti

En.validity, legality and practicability

N F

Fr.époque révolue

Tr.geçmiş günler

En.bygone era

N F

Fr.fichier historique

Tr.geçmiş log dosyası, günlük dosyası

En.log file

N M

Fr.juste valeur

Tr.gerçeğe uygun değer

En.fair value

N F

Fr.pour autant que de besoin, en cas de besoin

Tr.gerekli olduğunda, gerektiğinde, hini hacette

En.where necessary

Conj.

Fr.lorsqu'il y a lieu, s'il y a lieu

Tr.gerektiğinde, gerekli olduğunda

En.where (if) relevant

Fr.réseau

Tr.gizli örgüt (çoğunlukla yasadışı)

En.network

N M

Fr.à vue

Tr.görüldüğünde

En.at sight

Fr.

Tr.görüldüğünde ödemeli akreditif

En.letter of credit on sight

Fr.traite à vue

Tr.görüldüğünde ödenecek senet, ibrazında ödenecek senet

En.sight draft

Fr.étant donné (que)

Tr.göz önünde bulundurularak

En.given (kanunlarda, ilk paragraflarda, cümle başında olduğunda)

Conj.

Fr.épaississeur de bande gravitaire

Tr.gravite kuşağı yoğunlaştırıcısı

En.gravity belt thickener

N M

Fr.racleur d'épaississeur par gravité

Tr.gravite yoğunlaştırıcı sıyırıcısı

En.gravity thickener scraper

N M

Fr.embout pour pompe de graissage

Tr.gres ucu, gres pompası ucu, gres pompa ucu

En.grease gun nozzle

N M

Fr.journée de l'éthique en douane

Tr.gümrük etik günü

En.customs ethics day

N F

Fr.dédouaner qqch

Tr.gümrükten çıkarmak, gümrükten çekmek, gümrüğünü yapmak

En.clear from customs

V

Fr.

Tr.gün boyu kullanılabilir

En.put together throughout the day

Fr.crédit intrajournalier

Tr.gün içi kredi

En.intradey credit

N M

Fr.feu de jour

Tr.gün ışığında çalışan lamba

En.daytime running lamp

N M

Fr.remis à jour

Tr.güncel

En.updated

Adj.

Fr.indice du mois considéré, indice considéré

Tr.güncel endeks

En.actual index

rega-fiyat farkı esasları

N M

Fr.remettre à jour

Tr.güncellemek

En.update

V

Fr.mettre à jour

Tr.güncellemek

En.update

V

Fr.actualiser

Tr.güncelleştirmek

En.update

V

Fr.attachement

Tr.gündelik (günlük) iş hesabı

En.daily statement of works carried out

N M

Fr.cahier d'attachement

Tr.gündelik iş hesabı defteri

En.

N M

Fr.rémunérer en régie

Tr.gündelik ücret üzerinden ödeme yapmak

En.

V

Fr.femme de ménage

Tr.gündelikçi, temizlikçi kadın, temizlik görevlisi

En.cleaning lady

N F

Fr.actualités et médias

Tr.gündem ve haberler

En.news and media

N FP

Fr.mettre à l'ordre du jour

Tr.gündeme alma

En.put on the agenda

V

Fr.évoquer

Tr.gündeme gelmek, getirmek, ele almak

En.evoque

N F

Fr.dénoncer

Tr.gündeme getirmek, açıklamak, duyurmak, bildirmek

En.denounce, show up

V

Fr.d'un jour à l'autre

Tr.günden güne

En.from one day to another, day after day

Fr.vision photopique

Tr.gündüz görmesi

En.photopic vision, day vision, daylight vision

N F

Fr.feu de circulation diurne, feu de jour

Tr.gündüz lambası

En.daytime running light, daytime running lamp (drl)

N M

Fr.constante solaire

Tr.güneş değişmezi

En.solar constant

N F

Fr.train planétaire

Tr.güneş dişli

En.

N M

Fr.arbre pour train planetaire

Tr.güneş dişli mili

En.sun gear arm

N M

Fr.train planétaire, main droite

Tr.güneş dişli sağdan

En.sun gear, right

kamyonlar

N M

Fr.clignatant énergie solaire

Tr.güneş enerjili flaşör

En.solar flasher

N M

Fr.énergie solaire

Tr.güneş enerjisi

En.solar energy

N F

Fr.lumière solaire

Tr.güneş ışığı

En.sunlight, solar light

N F

Fr.rayonnement du soleil

Tr.güneş ışınımı

En.solar radiation

N M

Fr.rayonnement solaire

Tr.güneş ışınımı, güneş radyasyonu

En.solar radiation

N M

Fr.écran solaire

Tr.güneş kıran, güneş kırıcı

En.sunscreen

N M

Fr.parasol

Tr.güneş kırıcı

En.sunshade

Fr.capteur solaire

Tr.güneş kolektörü

En.solar collector

N M

Fr.vitrage solaire

Tr.güneş kontrol camı (tentesol)

En.solar control glass

N M

Fr.panneau solaire

Tr.güneş paneli

En.solar panel

N M

Fr.cellule solaire

Tr.güneş pili

En.solar cell

N F

Fr.coup de soleil

Tr.güneş yanığı

En.sunburn

N M

Fr.durée d'ensoleillement

Tr.güneşlenme süresi

En.duration of insolation

N F

Fr.en soleil

Tr.güneşli

En.sunny

Adj.

Fr.pare-soleil

Tr.güneşlik

En.sun visor

N M

Fr.support de pare-soleil

Tr.güneşlik ayağı

En.sun visor foot

N M

Fr.pare-soleil

Tr.güneşlik, güneş kırıcı

En.shading device

Fr.protection solaire

Tr.güneşten koruma

En.sun protection

N F

Fr.afrique du sud

Tr.güney afrika

En.south africa

N F

Fr.rand

Tr.güney afrika randı

En.south african rand

N M

Fr.association sud-asiatique pour la coopération régionale, asacr

Tr.güney asya bölgesel işbirliği örgütü

En.saarc (south asian association for regional cooperation)

N F

Fr.quartier-général des forces navales alliées du sud europe

Tr.güney avrupa deniz kuvvetleri karargahı

En.headquarters naval forces southern europe

N M

Fr.commandement du secteur de la mer méditerrané

Tr.güney deniz saha komutanlığı

En.southern sea area command

N M

Fr.corée du sud

Tr.güney kore

En.south korea

N F

Fr.région de l'anatolie du sud-est

Tr.güneydoğu anadolu bölgesi

En.southeastern anatolia region

N F

Fr.lumière du jour

Tr.günışığı

En.daylight

N F

Fr.lumière du jour

Tr.günışığı

En.daylight

N F

Fr.lampe à lumière du jour

Tr.günışığı lambası

En.daylight lamp

N F

Fr.journalier

Tr.günlük

En.day to day

V

Fr.prix journalier

Tr.günlük fiyat

En.daily price

N M

Fr.taux de change journalier indicatif

Tr.günlük gösterge döviz kuru

En.daily indicative exchange rate

N M

Fr.vie courante

Tr.günlük hayat

En.everyday life

N F

Fr.ténues décontractées

Tr.günlük hazır giyim sektörü

En.casual apparel

N F

Fr.activité journalière

Tr.günlük iş

En.daily work

N F

Fr.journaliers

Tr.günlük işçi, (bu işçilere ödenen ücretler, işçi ücretleri)

En.day labourer

N M

Fr.au quotidien

Tr.günlük olarak, günü gününe, günden güne

En.daily, on a daytoday basis

Prép.

Fr.couvercle journalière

Tr.günlük örtü

En.daily cover

N M

Fr.rapport journalier

Tr.günlük rapor

En.daily report

N M

Fr.rapport de site journalier

Tr.günlük şantiye raporu

En.daily site report

N M

Fr.chambre froide journalière

Tr.günlük soğuk oda

En.daily cold chamber

N F

Fr.relevé géologique quotidien

Tr.günlük zemin okuması

En.daily soil survey

N M

Fr.journalier, journalière, per diem

Tr.günlük, (gündelik)

En.per diem

N M

Fr.système d'exploitation journalisé

Tr.günlüklü işletim sistemi

En.journaled operating system

N M

Fr.jour pour jour

Tr.günü gününe

En.day by day

N M

Fr.restitution équitable

Tr.hakka uygun telafi (zarar-ziyan dışında kalan haksız kazancın iadesinde hakkaniyete uygunluk)

En.equitable disgorgement

N F

Fr.aérocondansateur

Tr.hava yoğunlaştırıcı, hava kondensatörü, kondansatör

En.air condenser

N M

Fr.masse volumique de l'air

Tr.hava yoğunluğu

En.air density

N F

Fr.pistolet pneumatique

Tr.havalı tabanca

En.air gun

N M

Fr.être conforme à tous égards à qqch

Tr.her açıdan bir şeye uygun olmak

En.conform in all respects to

V

Fr.de jour en jour

Tr.her geçen gün

En.with every passing day, each passing day

Adv.

Fr.vélo tout terrain

Tr.her zemine uygun bisiklet

En.all terrain bicycle

N M

Fr.grue tout terrain

Tr.her zemine uygun vinç

En.all track crane

N F

Fr.heures et des jours de négociation

Tr.hisse devrine ilişkin saat ve günler

En.transfer dates and hours of shares

N F

Fr.principe de légalité

Tr.hukuka uygunluk ilkesi, hukukun üstünlüğü ilkesi

En.rule of law

N M

Fr.jours de vue à

Tr.ibrazından sonraki günler

En.days after sight

N M

Fr.matrice de conformité administrative

Tr.idari uygunluk değerlendirme tablosu

En.administrative conformity assessment table

N F

Fr.conformité administrative

Tr.idari uygunluk, idari bakımdan uygunluk

En.administrative conformity

N F

Fr.au besoin

Tr.ihtiyaç halinde, gerektiğinde, lazım olduğunda

En.when needed, when necessary

Prép.

Fr.date de mise à jour de la publication

Tr.ilan güncelleme tarihi

En.vacancy announcement updated on

iş ilanları

N F

Fr.à terme

Tr.ileride, bir gün, zamanla

En.with time, in time

Adv.

Fr.le jour même pour ne pas dire l'instant même

Tr.imzalanır imzalanmaz aynı günde geciktirmeden

En.

Fr.jour ouvrable

Tr.iş günü

En.work day, working day

N M

Fr.intervalle de passage les jours ouvrés à l'heure de pointe

Tr.iş günü pik saat geçiş sıklığı

En.train frequency at peak hours during work days

N M

Fr.pistolet thermique

Tr.ısı tabancası

En.heat gun

N M

Fr.brise-soleil

Tr.ışıklık, güneş kırıcı, güneş kıran

En.sun breaker

N M

Fr.en plein jour

Tr.ışıkta, gündüz gözüyle

En.in daylight

Adv.

Fr.convenance

Tr.istediğiniz zaman, ne zaman uygun olursanız

En.to your convenience

A votre convenance

N F

Fr.cotisation patronale

Tr.işveren sorumluluğundaki sosyal haklar, katkılar

En.employer contributions

N F

Fr.jour de congé

Tr.izin günü

En.vacation day

N M

Fr.concentration toxique maximale acceptable

Tr.izin verilebilir azami zehir yoğunluğu

En.maximum allowable toxic concentration

N F

Fr.concentration maximale admise, concentration maximale admissible (cma)

Tr.kabul edilmiş maksimum konsantrasyon (cma), izin verilebilir maksimum yoğunluk

En.maximum allowable concentration

N F

Fr.pistolet de soudage

Tr.kaynak tabancası

En.linc gun, welding gun

N M

Fr.sous son responsabilité

Tr.kendi sorumluluğunda

En.under his responsibility

Fr.authentification

Tr.kimlik denetimi, yetki denetimi, aslına uygunluğu kanıtlama, kimlik doğrulama, kimlik belirleme, kimlik kanıtlama

En.authentication

N F

Fr.intervalle d'authentification

Tr.kimlik kontrol süresi, (kimlik geçerlik süresi), (aslına uygunluk süresi)

En.authentication period

kimlik kontrolü sırasında maksimum izin verilen süre

N M

Fr.pistolet à cheville chimique

Tr.kimyasal dübel tabancası

En.chemical anchor application gun

N M

Fr.lagune

Tr.kıyı gölü, lagün

En.lagoon

Fr.compacité

Tr.kompasite (yoğunluk x sıkışma)

En.compactness

N F

Fr.concentration

Tr.konsantrasyon, toplanma, toplama, yoğunlaşma

En.concentration

N F

Fr.concentrer

Tr.konsantre olmak, bir şey üzerinde yoğunlaşmak, tüm dikkatini vermek

En.concentrate, focus on

V

Fr.mise à jour

Tr.kontrol (güncelleme amacıyla) (sosyal sigortalar nezdinde)

En.updating

N F

Fr.fonction de répartition de probabilité conditionnelle

Tr.koşullu olasılık yoğunluk fonksiyonu, koşullu olasılık yoğunluk işlevi

En.conditional probability density function

N F

Fr.train planétaire

Tr.kovan dişlisi güneş dişli

En.planetary gearset

N M

Fr.commodité

Tr.kullanışlılık, rahatlık, uygunluk

En.comfort

N F

Fr.pycnomètre à sable avec cône d'absorption des sable avec pilon

Tr.kum yoğunluk ölçer, kum absorpsiyon konisi ve tokmak ile birlikte

En.

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

Fr.obéir, respecter, remplir, satisfaire, honorer

Tr.kural uymak, kurala uymak, yerine getirmek, uygun hareket etmek

En.obey, respect, fulfill, satisfy, honorer

V

Fr.poudre sphérique

Tr.küresel barut

En.spherical gunpowder

N F

Fr.anomalie, défaut

Tr.kusur, uygunsuzluk, anormallik, olağandışılık

En.anomaly

N F

Fr.pistolet de soudage

Tr.lehim tabancası

En.soldering gun

N M

Fr.valeur cif de la valeur cif par décade de présence à l'intérieur du port

Tr.liman içinde kaldığı her on gün başına cif değerinin şu kadarı

En.

N F

Fr.

Tr.litre hane gün

En.litre household day

Fr.dose journalière admissible

Tr.makul günlük giriş

En.acceptable daily intake

Bir kaynağın üstesinden gelebileceği günlük kirlilik miktarı

N F

Fr.conformément à la réglementation

Tr.mevzuata uygun

En.in conformity with the legislation

N M

Fr.machine de lavage pour pistolet a peinture

Tr.mini gun washer (boya tabancası yıkama makinesi)

En.

N F

Fr.à la mode

Tr.modaya uygun

En.trendy

Adj.

Fr.homologation des feux de position avant et arrière, des feux de stop et des feux d'encombrement des véhicules à moteur et de leurs remorques

Tr.motorlu araçların ve römorklarının uç hat işaret lambaları, ön konum (yan) lambaları, arka konum (yan) lambaları, fren lambaları, gündüz yakılan lambaları ve işaret lambaları ile ilgili tip onayı yönetmeliği

En.end-outline marker lamps, front position (side) lamps, rear position (side) lamps and stop lamps for motor vehicles and their trailers

76/758/CEE

N F

Fr.bougie internationale

Tr.mum ışığı, eski bir ışık yoğunluğu birimi

En.international candle

artık kullanılmıyor

N F

Fr.dans la limite du possible, dans la mesure du possible

Tr.mümkün olduğunca, mümkün mertebe

En.insofar as it is possible, as far as it is possible

Adv.

Fr.totalité des conditions

Tr.navlun piyasasında tüm komisyonların ve indirimlerin dahil olduğunu belirtir

En.full terms (ft)

N F

Fr.en fin de compte

Tr.neticede, netice itibarıyla, her şeyi göz önünde tutarak (günün sonunda, tavsiye edilmemektedir)

En.at the end of the day

Adv.

Fr.quorum

Tr.nisap, yeter çoğunluk, üye yeter sayısı

En.quorum

N M

Fr.fonction de densité de probabilité

Tr.olasılık yoğunluk işlevi, ihtimali yoğunluk fonksiyonu, olasılık yoğunluk fonksiyonu

En.probability density function

N F

Fr.dès lors que

Tr.olduğu andan itibaren, olduğuna göre, madem ki

En.since, as much as, in so much as, now that

Conj.

Fr.étant donné que

Tr.olduğu için, olduğundan

En.given (that), considering (that)

Conj.

Fr.en cas de

Tr.olduğunda, halinde, durumunda

En.in case of

Prép.

Fr.au cas où

Tr.olduğunda, olduğu takdirde, olması halinde, olması durumunda

En.in cases where

Prép.

Fr.dans le cas où, au cas où

Tr.olduğunda, olması halinde, olması durumunda

En.in case, should, in cases where

N M

Fr.du fait que

Tr.olduğundan, dığından, dolayı

En.as, since

N M

Fr.étant entendu que

Tr.olduğundan, olduğu için

En.given that, considering (that)

Conj.

Fr.mature, mûr (mure)

Tr.olgun

En.mature

Adj.

Fr.maturation

Tr.olgunlaşma, belirginleşme, somutlaşma

En.maturation

N F

Fr.murir

Tr.olgunlaşmak, gelişmek

En.mature, evolve

V

Fr.marché mature

Tr.olgunlaşmış piyasa

En.mature market

N M

Fr.en vedette

Tr.öne çıkanlar, günün öne çıkanları

En.in focus

N F

Fr.

Tr.önerge uygun surette verilmiş, onaylanmış ve oybirliği ile kabul edilmek suretiyle, toplantı sona erdirilmiştir

En.on motion duly made, seconded and unanimously carried, the meeting was adjourned

Fr.au cours des prochains jours

Tr.önümüzdeki günlerde

En.in the days to come

Prép.

Fr.dans les prochains jours, dans les jours prochains, dans les jours à venir

Tr.önümüzdeki günlerde

En.in the coming days

Fr.

Tr.optik yoğunluk

En.optical density (od)

Fr.compacité optimale

Tr.optimal yoğunluk

En.optimal compactness

Density

N F

Fr.secteurs formel et non-formel de l'éducation, éducation formelle et non-formelle

Tr.örgün ve yaygın eğitim

En.formal and non-formal education

N M

Fr.soulever

Tr.ortaya atmak, gündeme getirmek, masaya yatırmak

En.raise

Bir düşünce ortaya atmak, vs.

V

Fr.travaux d'electrification, de signalisation et de telecommunication y compris la realisation des alimentations en energie, sur la section sud de la ligne miniere, de oued keberit à djebel onk, sur un lineaire de 175 km

Tr.oued keberit jebel onk arası maden hattı boyunca 175 km uzunluğundkai güzey kesiminde enerji temin işleri dahil eletrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri yapım projesi

En.electrification, signaling and telecommunication works including the completion of power supplies along the south section of the 175 km long mining line extending from oued keberit to jebel onk

N M

Fr.masse spécifique

Tr.özgül ağırlık, (yoğunluk)

En.specific gravity, density

N F

Fr.specifité

Tr.özgünlük

En.specificity

N F

Fr.en même que

Tr.paralel olarak, aynı şekilde, benzer şekilde, uygun şekilde

En.concurrent to

Fr.pistolet à rivet

Tr.perçin tabancası, perçin makinesi

En.riveting machine, riveting gun, rivet gun

N M

Fr.par le jeu des marchés

Tr.piyasa kurallarına uygun şekilde

En.

Prép.

Fr.en pratique

Tr.pratikte, uygulamada, günlük hayatta

En.in practice

Fr.mâchoires de presse adéquats pour les exécutions (presse cade)

Tr.preslerin imalatlar için uygun çeneleri

En.press jaw

katener

N F

Fr.dréssé aux côtés au projet

Tr.projesine uygun, projede belirtildiği şekilde

En.in conformity with plans

Fr.conformité au plan concerné

Tr.projeye uygunluk

En.conformity to the plan

N F

Fr.gunité

Tr.püskürtme harç

En.shotcrete

çimento ve kum karışımı.

N F

Fr.radiateur du climatiseur condensation

Tr.radyatör ac yoğunlaşma

En.radiator ac condensation

N M

Fr.vêtement décontracté

Tr.rahat elbiseler, günlük kıyafet

En.casual clothes

N M

Fr.pistolet d'ancrage ramset

Tr.ramset çivi tabancası

En.ramset nail gun

N M

Fr.matériel roulant automatrice à plate-forme (il sera bénéfique d'avoir une grue hydraulique), la platforme hydraulique élevatrice et rotative

Tr.ray üzerinde hareket edebilen kendinden tahrikli üzerinde platformu olan araç (aynı zamanda hidrolik bir vinç de bulunması uygun olacaktır) (platform hidrolik olarak yükselip alçalma ve dönme özelliklerine sahip olmalıdır)

En.

katener

N M

Fr.légaliser

Tr.resmen onanmak, doğru olduğunu belirtmek, yasal kılmak, yasallaştırmak, kanunileştirmek, meşrulaştırmak

En.

V

Fr.activités quotidiennes

Tr.rutin günlük işler

En.day-to-day tasks

N FP

Fr.majorité absolue

Tr.salt çoğunluk

En.absolute majority

N F

Fr.majorité simple

Tr.salt çoğunluk

En.simple majority

N F

Fr.cahier de chantier

Tr.şantiye defteri, şantiye günlüğü

En.site journal

N M

Fr.journal de chantier

Tr.şantiye günlüğü

En.site journal

N M

Fr.gestion adequate du chantier

Tr.şantiyenin uygun yönetimi

En.proper management of the site

N F

Fr.conforme aux cahiers des charges

Tr.şartnameye uygun

En.in accordance with the tender documents

Adj.

Fr.température de point de rosée

Tr.şebnem noktası, yoğunlaşma noktası sıcaklığı

En.dew point temperature

N F

Fr.pays éligible

Tr.seçme kriterlerine uygun ülke

En.eligible country

N M

Fr.navigabilité

Tr.sefere uygunluk elverişlilik

En.airworthiness

N F

Fr.sous-huitaine

Tr.sekiz gün içinde, en fazla 1 hafta içinde

En.within 8 days, in less than a week

Fr.masse volumique en vrac

Tr.serbest yoğunluk

En.bulk density

N F

Fr.densité apparente

Tr.serbest yoğunluk, görünür yoğunluk

En.apparent density

N F

Fr.pistolet à air chaud

Tr.sıcak hava tabancası

En.hot air gun

N M

Fr.souvent, fréquemment

Tr.sık sık, sıklıkla, çoğu zaman, çoğunlukla

En.oftentimes

Adv.

Fr.densité sèche du sol compacté

Tr.sıkıştırılmış toprağın kuru yoğunluğu

En.dry density of the compacted ground

N F

Fr.canonnier

Tr.silahçı

En.gunner

V

Fr.coup de feu

Tr.silahlı çatışma

En.armed conflict, gunfight

N M

Fr.pistolet à calfeuter

Tr.silikon tabancası

En.holmet gun

N M

Fr.pistolet à calfeutrer

Tr.silikon tabancası

En.silicone gun

beton santrali

N M

Fr.pistolet à silicone

Tr.silikon tabancası

En.silicone gun

N M

Fr.résistance caractéristique en compression du béton, mesurée sur cylindre à 28 jours

Tr.silindir beton basınç dayanımı, 28 günlük, (28 günlük silindir beton basınç dayanımı)

En.compressive cylinder strength of concrete at 28 days

beton

N F

Fr.organe statutaire compétent (d'une société)

Tr.şirket tüzüğüne göre yetkili organ

En.competent statutory body (of a company)

N M

Fr.acquisitions ciblées

Tr.şirketin kendi stratejisine uygun şirket alımları

En.bolt-on acquisitions

N F

Fr.à votre convenance

Tr.size en uygun zamanda

En.at your convenience

N F

Fr.date d'arrêt

Tr.son gün

En.cutoff date

N F

Fr.dernière mise à jour

Tr.son güncelleme

En.updated, last update

Adj.

Fr.immobilisation de la machine de forage (par jour)

Tr.sondaj makinesinin çalışmadan geçirdiği gün

En.off-days of the boring machine

N F

Fr.limitation de la résponsabilité

Tr.sorumluluğun sınırlandırılması

En.limitation of liability

N F

Fr.travaux non-conformes

Tr.sözleşmeye uygun olmayan işler, sözleşmeye aykırı işler

En.non-conforming work

N M

Fr.se révéler non conforme aux spécifications

Tr.spesifikasyonlara uygun olmadığı tespit edilmesi

En.determination of non-conformity to tender documents

V

Fr.jet d'eau, avec flexibles et pistolets

Tr.su jeti, hortumları ve tabanca

En.water jet, with hoses and guns

N M

Fr.plaider coupable, non coupable

Tr.suçlu olduğunu, suçsuz olduğunu kabul etmek

En.plead guilty, plead not guilty

V

Fr.coefficient de fluage, définissant le fluage entre les temps t et t0, par rapport à la déformation élastique à 28 jours

Tr.sünme katsayısı, 28 günde elastik deformasyon kaynaklı t ve t0 tarihleri arası sünmeyi gösteren sünme katsayısı

En.creep coefficient, defining creep between times t and t0 , related to elastic deformation at 28 days)

N M

Fr.cela va sans dire que, ça va de soi que

Tr.şunu da söylemeye gerek yok, olduğunu söylemeye gerek yok, şüphesiz

En.it goes without saying

Pron.

Fr.économie durable et solidaire

Tr.sürdürülebilir ve yoğunlaştırılmış ekonomi

En.sustainable and inclusive economy

N F

Fr.asile

Tr.sürgün

En.exile

N M

Fr.déporté

Tr.sürgün edilmiş kişi

En.deported

N M

Fr.déporter

Tr.sürgün etmek, sürgün cezasına çarptırmak, toplama kampına göndermek, (taşıtları) izlediği yoldan çıkartmak, (taşıtlar için) yoldan çıkmak, yolundan çıkmak

En.deport

V

Fr.exilé

Tr.sürgün, sürdürülmüş, sürgün edilmiş, bir yana atılmış, bir kenara çekilmiş

En.exiled

N M

Fr.exil

Tr.sürgün, sürgün cezası, sürgün yeri

En.exile

N M

Fr.déportation

Tr.sürgün, sürgüne gönderme, yabancı bir ülkede toplama kampına gönderme

En.deportation

N F

Fr.en exil

Tr.sürgünde, sürülmüş

En.exiled

Adj.

Fr.aller, être en exil

Tr.sürgüne gitmek, sürgünde olmak, sürülmüş olmak

En.be exiled

V

Fr.envoyer qn en exil

Tr.sürgüne göndermek

En.send smb. to exile

V

Fr.reléguer

Tr.sürmek, sürgüne yollamak, sürgün cezasına çarptırmak, göndermek, atmak, uzaklaştırmak

En.

V

Fr.saturé en eau

Tr.suya doygun

En.water saturated

Adj.

Fr.clou de pistolet, clou pour cloueuse

Tr.tabanca çivisi

En.nail for nail gun

N M

Fr.pistolet-graisseur, pistolet à graisse, pistolet de graissage

Tr.tabanca gres

En.grease gun

N M

Fr.pistolet à compteur

Tr.tabanca sayaçlı

En.gun with counter

N M

Fr.jour calendrier

Tr.takvim günü

En.calendar day

N M

Fr.avoir le physique de l'emploi

Tr.tam rolünün adamı olmak, tipi rolüne uygun, rolüne biçilmiş kaftan

En.

V

Fr.sous la seule responsabilité de qqn

Tr.tamamen birinin sorumluluğunda olmak üzere

En.under the sole responsibility of

N F

Fr.à l'aube

Tr.tan sökerken, gün ağarırken, erkenden, gün doğmadan

En.dawn, at dawn

N F

Fr.aube

Tr.tan, gün ağarması

En.dawn

N F

Fr.authentifier

Tr.tasdik etmek, tasdiklemek (bir belgenin aslına uygun olduğunu veya doğru olduğunu)

En.authenticate

V

Fr.jour de repos

Tr.tatil günü

En.off day, rest day

N M

Fr.jour chomé

Tr.tatil günü, resmi tatil günü

En.

N M

Fr.chômé, jour ferié

Tr.tatil, tatil günü

En.day off, holiday

Adj.

Fr.densité spectrale de puissance

Tr.tayfsal güç yoğunluğu, izgel güç yoğunluğu

En.spectral power density

N F

Fr.absorbance spectrale

Tr.tayfsal iç geçiricilik yoğunluğu, tayfsal soğuruculuk

En.spectral absorbance

N F

Fr.densité spectrale

Tr.tayfsal yoğunluk

En.spectral density

N F

Fr.certificat de conformité délivré par le fournisseur

Tr.tedarikçi tarafından verilen uygunluk sertifikası

En.quality conformity certificate issued by the supplier

N M

Fr.tireur, euse

Tr.tetikçi

En.gunman

N M

Fr.canonnier

Tr.topçu

En.gunner

V

Fr.rayonnement solaire global

Tr.toplam güneş ışınımı

En.global solar radiation

N M

Fr.classification des dépenses de la communauté

Tr.topluluğun giderlerinin sınıflandırılması

En.classification of the expenditures of the community

N F

Fr.volume de trafic

Tr.trafik yoğunluğu

En.volume of traffic

N M

Fr.embouteillage

Tr.trafik yoğunluğu

En.traffic concentration

N M

Fr.comptage du trafic

Tr.trafik yoğunluk ölçümü

En.traffic count

N M

Fr.prolongation de la détention, maintien de la détention

Tr.tutukluluğun devamı

En.continuation of detention

N F

Fr.régler une honoraire à échéance jours

Tr.ücreti 60 günlük vadeler halinde ödemek

En.pay in maturities of 60 days

V

Fr.gamme de températures conformément aux indications du fabricant

Tr.üretici talimatlarına uygun sıcaklık aralığı

En.temperature range as specified by the manufacturer

alüminyum kayar kapı

N F

Fr.prise en charge

Tr.üstlenme, sorumluluğunu alma

En.undertake, assume, take over the responsability

N F

Fr.vice de procédure

Tr.usûl hatası, usûl bakımından uygunsuzluk, (usûl sakatlığı)

En.technical irregularity

N M

Fr.point d'ordre

Tr.usule dair müdahale, bir tartışmada kullanılan dil, üslup vb uygun görülmezse yapılan müdahale

En.point of order

N M

Fr.abusif

Tr.usulsüz, aşırı, uygunsuz, yerinde olmayan

En.excessive, improper, abusive

Adj.

Fr.en bonne et due forme

Tr.usulüne uygun

En.in due form

Fr.le cas échéant

Tr.uygulanabilir olduğunda

En.when applicable

Adv.

Fr.compatible

Tr.uygun

En.compatible

Adj.

Fr.applicatif

Tr.uygun

En.applicative

Adj.

Fr.approuver, accepter

Tr.uygun bulmak

En.approve, accept

V

Fr.boulon conforme

Tr.uygun bulon

En.conforming bolt

N M

Fr.approuver

Tr.uygun bulunmak

En.approve, be approved

V

Fr.accueillir

Tr.uygun görmek, kabul etmek (birini)

En.welcome smb, receive smb

V

Fr.mise en conformité

Tr.uygun hale getirmek

En.

N F

Fr.approprier

Tr.uygun hale getirmek

En.appropriate

V

Fr.harmoniser

Tr.uygun hale getirmek, eşleştirmek

En.match, harmonize, standardize

V

Fr.

Tr.uygun kanun yollarının bulunmaması, hukuki seçeneklerin sınırlı olması durumu

En.without adequate remedy at law

Fr.conformément à, en conformité avec

Tr.uygun olacak şekilde

En.according to, in conformity with

N M

Fr.conformément à

Tr.uygun olarak

En.in accordance with

N M

Fr.si nécessaire

Tr.uygun olduğu hallerde

En.where appropriate

Conj.

Fr.convenance

Tr.uygun olma, yakışır olma

En.convenience

N F

Fr.convenir à

Tr.uygun olmak, kabul etmek, yerinde olur

En.suit, fit

V

Fr.contraire

Tr.uygun olmamak

En.contrary

Adj.

Fr.travaux non conformes

Tr.uygun olmayan imalat

En.non conforming work

N M

Fr.désavantageux

Tr.uygun olmayan, çıkarına olmayan

En.unfavourable

Adj.

Fr.impropre

Tr.uygun olmayan, uygunsuz

En.improper, inappropriate, inadequate

V

Fr.bonne et valable contrepartie

Tr.uygun ve geçerli bedel

En.good and valuable consideration

N F

Fr.en temps opportun

Tr.uygun zamanda

En.at the proper time, at an opportune time

Fr.ponctualité

Tr.uygun zamanda olma

En.punctuality, timeliness

N F

Fr.idoine

Tr.uygun, elverişli, münasip

En.appropriate, suitable

Adj.

Fr.opportun

Tr.uygun, elverişli, yerinde

En.opportune, timely

Adj.

Fr.en ligne avec, conformément à

Tr.uygun, göre, aynı doğrultuda

En.in alignment with

Fr.éligible

Tr.uygun, seçilebilir, haklı

En.eligible

N F

Fr.conforme

Tr.uygun, tutarlı, uyarınca

En.congruent

Adj.

Fr.correspondant

Tr.uygun, uyan, denk düşen

En.corresponding

Adj.

Fr.concordant

Tr.uygun, uyarlı, tutarlı

En.

Adj.

Fr.convenable

Tr.uygun, yakışır, yaraşır

En.suitable, appropriate, convenient, adequate

Adj.

Fr.avis conforme

Tr.uygundur belgesi

En.acceptance note

N M

Fr.assurance de conformité

Tr.uygunluğun sağlanması

En.compliance assurance

N F

Fr.cohérence, concordance

Tr.uygunluk

En.suitability

N F

Fr.propriété

Tr.uygunluk

En.conformity

N F

Fr.conformité

Tr.uygunluk

En.conformance

N F

Fr.conformité

Tr.uygunluk

En.conformity

N F

Fr.déclaration de constitution

Tr.uygunluk beyanı (ab'de kısmen montajı yapılmış makineler için)

En.declaration of incorporation

N F

Fr.matrice de conformité

Tr.uygunluk değerlendirme tablosu

En.conformity assessment table

N F

Fr.évaluation de la conformité

Tr.uygunluk değerlendirmesi

En.conformity assessment

N F

Fr.audit de conformité, vérification de conformité

Tr.uygunluk denetimi

En.compliance audit

N M

Fr.essai de compatibilité

Tr.uygunluk deneyi

En.compatibility test

çimento için

N M

Fr.essai de convenance

Tr.uygunluk deneyleri

En.suitability test

Beton

N M

Fr.marque de conformité

Tr.uygunluk işareti

En.mark of conformity, conformity mark

N F

Fr.attestation de conformité

Tr.uygunluk sertifikası

En.certificate of suitability

N F

Fr.attestation de conformité

Tr.uygunluk sertifikası, uygunluk belgesi

En.certificate of compliance

N F

Fr.certificat de conformité

Tr.uygunluk sertifikası, uygunluk belgesi

En.certificate of conformity

N M

Fr.déclaration de conformité

Tr.uygunluk sertifikası, uygunluk beyannamesi

En.declaration of conformity

alüminyum kayar kapı

N F

Fr.niveau de conformité

Tr.uygunluk seviyesi

En.compliance level

N M

Fr.tableau de conformité

Tr.uygunluk tablosu, uygunluk kontrol tablosu

En.conformity table

N M

Fr.essais de conformité

Tr.uygunluk testi

En.conformance testing

N M

Fr.inadapté

Tr.uygunsuz

En.unsuitable, improper

Adj.

Fr.impropre

Tr.uygunsuz şekilde, uygun olmayan şekilde

En.inappropriately

V

Fr.impropre

Tr.uygunsuz, elverişsiz

En.improper

V

Fr.non conforme

Tr.uygunsuz, uygun olmayan

En.nonconforming, non-conforming

Adj.

Fr.non-conformité

Tr.uygunsuzluk

En.non-conformity

N F

Fr.fiche de non-conformité

Tr.uygunsuzluk fişi

En.nonconformity fiche

N F

Fr.incompatibilités

Tr.uygunsuzluklar

En.incompatibilities

N F

Fr.respecter, se conformer à

Tr.uymak, uygun davranmak

En.adhere to, comply with

V

Fr.compliance

Tr.uyumluluk, uygunluk (uyunç)

En.compliance

N F

Fr.discordance

Tr.uyuşmazlık, uygunsuzluk, anlaşmazlık

En.discordance

N F

Fr.convenance

Tr.uyuşum, uygunluk

En.conformity, convenience

N F

Fr.compatibilité

Tr.uyuşum, uygunluk, uyarlık, uyumluluk

En.compatibility

N F

Fr.pistolet à peinture avec câble de connexion

Tr.uzatmalı tabanca

En.paint gun with extension cable

N M

Fr.soufrir les conséquences de qqch

Tr.vebal, günah, olumsuz neticelerini çekmek

En.bear the results

V

Fr.flux massifs de capitaux étrangers à destination des obligations américaines

Tr.yabancı sermayenin yoğun şekilde amerikan tahvillerine yönelmesi

En.massif flow of foreign capital to american bonds

N M

Fr.pompe de graissage

Tr.yağ tabancası, gres tabancası

En.lubricating gun

N F

Fr.ne convient pas comme porte de protection contre le feu

Tr.yangın kapısı olarak kullanıma uygun değil

En.not suitable for use as a fire protection door

alüminyum kayar kapı

V

Fr.abordable

Tr.yanına yanaşılabilir (fiyat), uygun fiyatlı

En.affordable

Adj.

Fr.c'est le cas de f. qch

Tr.yapmanın tam sırası, yapmak çok yerinde olur, yapmak için en uygun zaman

En.it is time to do sth

N M

Fr.travailler à temps partiel

Tr.yarım gün çalışma, yarımgün iş, yarızamanlı iş, yarı zamanlı çalışma

En.part-time job, work part-time

V

Fr.vieillissement

Tr.yaşlandırma, yaşlanma, olgunlaşma, eskime

En.ageing, aging

N M

Fr.fusillade

Tr.yaylım ateşi

En.fusillade, gunfire

N F

Fr.défaite

Tr.yenilgi, bozgun, kaçamak yolu, uydurma bahane

En.defeat

N F

Fr.pertinent

Tr.yerinde, uygun

En.pertinent, relevant

uygun açıklama, yerinde açıklama

Adj.

Fr.judicieux,euse

Tr.yerinde, uygun, makul

En.judicious

Il a été jugé judicieux de f. qqch

Adj.

Fr.densité apparente

Tr.yığın yoğunluğu

En.bulk density

N F

Fr.déployer d'intenses efforts

Tr.yoğun çaba harcamak, büyük uğraşlar vermek

En.deploy immense efforts

V

Fr.solliciter son attention particulière

Tr.yoğun ilgisini rica etmek

En.demand the particular attention of smb

V

Fr.charge de travail intense

Tr.yoğun iş temposu

En.intense work load

N F

Fr.calcaire dense

Tr.yoğun kalker

En.dense limestone

N M

Fr.trafic intense

Tr.yoğun trafik

En.heavy traffic

N M

Fr.condensable

Tr.yoğunlaşabilir (gaz vb.)

En.condensable

Adj.

Fr.point de rosée

Tr.yoğunlaşma noktası

En.dew point

kompresörler hkk.

N M

Fr.densification

Tr.yoğunlaşma, sıklaşma, sıklaştırma

En.densification

N F

Fr.pompe à boue condensée

Tr.yoğunlaşmış çamur pompası

En.condensed sludge pump

N F

Fr.domaine de concentration

Tr.yoğunlaştığı sektör

En.focus area

N M

Fr.condensateur

Tr.yoğunlaştırıcı (yoğuşturucu, toplayıcı), meksefe

En.condenser

N M

Fr.eau de lavage d'épaississeur

Tr.yoğunlaştırıcı yıkama suyu

En.thickener wash water

N F

Fr.intensification

Tr.yoğunlaştırma

En.intensification

N F

Fr.épaississement

Tr.yoğunlaştırma

En.thickening

N M

Fr.densifier

Tr.yoğunlaştırmak

En.densify

V

Fr.facteur dépendant de la densité

Tr.yoğunluğa bağlı etken

En.density-dependent factor

Tam anlamıyla etkili olabilmesi nüfus yoğunluğuna bağlı çevre etkeni

N M

Fr.facteur indépendent de la densité

Tr.yoğunluğa bağlı faktör

En.density independent factor

N M

Fr.facteur indépendant de la densité

Tr.yoğunluğa bağlı olmayan etken

En.density-independent factor

nüfus yoğunluğuna bağlı olmadan etkisini gösteren çevre etkeni

N M

Fr.indice de consistance

Tr.yoğunluk indeksi

En.consistency index

N M

Fr.pycnomètre grand modèle col large pour densité granulats

Tr.yoğunluk ölçer büyük tip geniş yakalı agrega yoğunluğu için

En.

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

Fr.pycnomètre petit modèle 1000 ml col étroit pour densité sable

Tr.yoğunluk ölçer küçük tip 1000 ml dar yakalı kum yoğunluğu için

En.

küçük laboratuvar ekipmanları

N M

Fr.densitométrique

Tr.yoğunluk ölçümü

En.densitometric

Adj.

Fr.densitométrie

Tr.yoğunluk ölçümü, dansitometri

En.densitometry

N F

Fr.consistance (d'un mélange)

Tr.yoğunluk, kıvam

En.consistency

N F

Fr.ampleur

Tr.yoğunluk, şiddet

En.fullness

N F

Fr.densité

Tr.yoğunluk, sıklık

En.density

N F

Fr.densitomètre

Tr.yoğunlukölçer, densitometre

En.densitometer

N M

Fr.condensation

Tr.yoğuşma, yoğunlaşma, kondensasyon

En.condensation, sweating

sızdırmazlık (gazdan sıvıya dönüşüm)

N F

Fr.eau condensée

Tr.yoğuşturulmuş su, kondense suyu, yoğunlaşmış su, kondensasyon suyu

En.condensed water

N F

Fr.condensé

Tr.yoğuşuk, yoğunlaşmış, kondanse

En.condensed

Adj.

Fr.contrôle technique

Tr.yol uygunluk testlerinin yapıldığı bina

En.roadworthiness test building

N M

Fr.

Tr.yükleme boşaltma esnasında geminin tüm imkanları kullanılarak mümkün olduğunca işin hızlı yapılması

En.fast as (she) can (fac)

Fr.

Tr.yüksek akım yoğunluğu

En.hight current density

Elektrik

Fr.haute densité, à forte intensité

Tr.yüksek yoğunluklu

En.high density

N F

Fr.polyéthylène haute densité, pehd

Tr.yüksek yoğunluklu polietilen (boru)

En.highdensity polyethylene, hdpe

borular için

Fr.masse surfacique

Tr.yüzey yoğunluğu

En.surface density (basis weight)

N F

Kelime Türleri
(Detay için Kategoriler sayfamıza bakınız)

Kısaltma	Fransızca
Adj.	Adjectif
Adv.	Adverbe
Conj.	Conjonction
N F	Nom Féminin
N FP	N F Pluriel
N M	Nom Masculin
N MP	N M Pluriel
Prép.	Préposition
Pron.	Pronom
V	Verbe

Hepsini doldurmak zorunda değilsiniz, sadece istediğinizi doldurabilirsiniz.
Kimlik bilgisi belirtmeden yorum yapabilirsiniz.
Öneri ve yorumlarınız değerlendirme sonrası siteye eklenebilecektir.

Site Hakkında

Bu bir sözlük sitesidir. Cümleler yerine kelimelerin tercümeleri bulunmaktadır.

Site üç dillidir. Fransızca, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında teknik terim tercümeleri kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

Site tasarımı sütunlar halindedir. Kullanımı kolaylaştıran özelliklere sahiptir. Mobil uyumludur.

Site ücretsizdir. Bu siteyi kullandığınız için sizden karşılık beklenmemektedir.

Site güvenlidir. Kimliğinizi tespit etmeye yönelik girişimlerde bulunulmamaktadır.

Site karşılıklı etkileşime açıktır. Kullanıcı tarafından alternatif tercüme önerileri ve yorum yapılabilmektedir.

Site gelişmektedir. Yeni içerik eklenmekte, kod geliştirilmektedir.

Sitemiz artık eskisinden de güvenli. Adres çubuğunda gördüğünüz https (Secure Hyper Text Transfer Protocol - güvenli metin aktarma iletişim protokolü) buna işaret etmektedir.

Sonuçları A-Z sıralamak için arama sonuçları ekrana geldikten sonra hangi dilde sıralamak istiyorsanız yukarıdan o dili seçebilirsiniz.

Sözlükten örnek terimler:

Sözlükten örnek terimler:

kaplama, döşeme

kaplama, döşeme

sürekli evrak takibi

sürekli evrak takibi

ışıma, (erkesel ışıklılık, ışınımlılık)

ışıma, (erkesel ışıklılık, ışınımlılık)

olağan dışı kâr-zarar

olağan dışı kâr-zarar

kalıcılık, sürdürülebilirlik

kalıcılık, sürdürülebilirlik

hakemlik yoluyla, (mahkeme yoluyla)

hakemlik yoluyla, (mahkeme yoluyla)

veri politikası

veri politikası

tüzel kişiliğe haiz şirket, (anonim şirket)

tüzel kişiliğe haiz şirket, (anonim şirket)